Başkan Soyer halkın arasına girmeyi geleneksel hale getirebilecekmi?

0

BEĞENDİM

0

Politikacı olmak kolaydır ama onu aynı çizgide sürdürebilmek zordur. Bu açıdan politikacılık pek çok mesleğe göre çok daha titiz olmayı gerektirir.

Düşünün, bir vatandaş gelecek ve sizden yasal olmayan bir istekte bulunacak…

Bu talebi karşılamanıza yasalar izin vermiyor ama politikacı kimliğiniz doğrudan ‘hayır’ demeye engel oluyor. Öyle bir ifade kullanacaksınız ki hem vatandaş kırılmayacak hem de yasal olmayan istek yerine gelmeyecek.

Bu arada “Ya!.. Belediyeye kadar gelmişken başkanın da bir çayını içeyim..” diyenlerin de haddi hesabı yok. Bir başkan olarak kendi asli görevinizi mi yapacaksınız, yoksa zamanınızın büyük bölümünü ziyaretçilerinize mi ayıracaksınız?…Velhasıl politikacı olmak, hele hele belediye başkanlığı yapmak zor zanaat…

Burada konunun ayrı bir yönü de sürekli olarak halka inebilmek.. Yani bir belediye başkanı olarak, “Ben sizin içinizden biriyim..” düşüncesiyle halkla sürekli temas etmek…

Belediye Basın Bürosu’ndan bir haber servis edildi. Başlığı “Seferihisar’da başkanın kapısı açık..” Biz de o başlığı değiştirdik ve “İstenen gerçekleşiyor ve Başkan Soyer halka iniyor..” başlığıyla haberi yayına koyduk.

Niçin?

Zaten Başkan Soyer’in kapısı açık, açık ama başkan halka inemiyor arkadaş, halkın arasına katılamıyor. Halk başkan yardımcılarıyla sohbet etmek yerine seçimlerde oy verdiği başkanlarını yanlarında görmek istiyor. Yetmedi, cenazelerine katılmasını istiyor, düğün derneklerinde yanlarında görmek istiyor arkadaş. Halk bunu istiyor bunu…

Başkan yardımcıları sorunlarını çözebilir çözmesine de insanların çoğu sorun çözebilmenin yanında başkanlarını önemli günlerinde yanlarında görmek istiyor…

Belediye meclisi üyelerinin zaten kendilerine özgü bir yaşantıları var. Onlara çok da sözüm de olamaz. Çünkü çoğunluğunu Tunç Soyer kendisi seçtirdi. Yani kanatlarının altına aldı, meclise oturttu. Bir kısmı da hemen gemilerini yüzdürebilmenin peşine düştü. (Neyse bu konuyu bu yazımda pas geçeyim)…

Başkan Soyer en büyük eleştiri halkla temas noktasında yapılıyor. Vatandaş, “Başkanın yüzünü göremiyoruz, başkan cenazemize gelmedi? Hasta oldum, ameliyat oldum, ölüyordum başkan arayıp sormadı. Başkan düğünümüze gelmedi’’ diyor. Yani bu cümleleri uzatsak Ulamış’tan Ürkmez’e yol olur…

Bu arada vatandaş, “Ben gidemedim ama başkan yardımcımı gönderdim” mazeretine de itibar etmiyor arkadaş… İnsanlar başkanlarının yüzünü görmek istiyor.

Hizmet sahasını dolaşmak:

Bir zamanlar yazmıştım. ‘’Bence bir belediye başkanı sabahları makamına geçmezden önce belediyenin hizmet alanlarını, yani sahayı dolaşmalı, çalışanlarına bir merhaba, kolay gelsin demeli çalışmaları yakından izlemeli.’’

Şikayet kutusu:

Söz buraya gelmişken Seferihisar merkezi, Ürkmez, Doğanbey, Akarca, Ulamış ve diğer yerleşim birimlerine niye birer şikayet kutusu konulmadığını merak ediyorum. Koyun birer şikayet kutusu, o şikayet kutularının anahtarı başkanda olsun ve sadece başkan açsın. Bizlere anlatılan sorunlar doğrudan başkana ulaşsın.

Son cümlem:

Başkan Soyer’in kapısı zaten açık açık olmasına da halkın arasına ne zaman inecek ve bunu ne kadar sürdürecek? Yaşayıp göreceğiz…

AK Parti ilçe başkanına:

Genel seçimler geride kalalı bir buçuk aya yaklaşıyor. AK Parti İlçe Başkanı Hamit Nişancı’dan ne seçim kritiği alabildik ne seçim değerlendirmesi… Yetmedi, sesini bile duyamıyoruz.

Nişancı memleket adına neler yapıyor, neler düşünüyor?

Bu düşünce ve eleştirilerimizi de önümüzdeki yazıya bırakalım…