Diyarbakır ve Sur ilçesinden 3 günlük izlenimlerim.

Diyarbakır ve halkını ne kadar tanıyor ve onları ne kadar anlayabiliyoruz? O bölgede yaşayan insanlar batıdaki insanlara nasıl bakıyor?

Mustafa Karabulut izledi, gördü, duydu  ve yazdı:

Geçtiğimiz hafta Diyarbakır’ın Sur ilçesinde üç gün geçirdim ve o bölgede yaşayan insanların neler düşündüğünü sordum, cevaplar aldım.

Yıllardır oralara gitmek ve o insanlarla konuşmak isterdim ama Mart 2015’e kadar bir vesile yaratıp gidememiştim.

Seferihisar Belediyesi ile Sur Belediyesi’nin kardeş şehir olmasından, Sur Belediyesi’nden bir heyetin de Seferihisar’a ziyaret gerçekleştirmesinden sonra böyle bir fırsat doğdu. Seferihisar Belediyesi’nden Tarımsal Hizmetler Müdürü Şerafettin Budak, Garaj İkmal Amiri Tuncay Temiz ile birlikte iadei ziyaret için Sur ve Diyarbakır’a gittiğimizde bölgenin insanlarını ve coğrafyasını yakından tanıma olanağım oldu.

ÜÇ GÜNLÜK İZLENİMLERİM ÜÇ YAYINLIK YAZI DİZİSİNE SIĞMASA DA GÖRDÜKLERİMİN VE DUYDUKLARIMIN ÖZETİNİ SİZ OKURLARIMLA PAYLAŞMAK İSTEDİM.

Bizi havaalanında Sur Belediyesi’nin eş başkan yardımcısı karşıladı:

Uçaktan indiğimizde etrafta çok sayıda polis,polis araçları ve TOMA’ları gördüğümde açıkçası tedirgin oldum.

İçimde sanki halk ile polisin her an karşı karşıya geleceği, bizim de arada kalacağımız gibi bir his uyanmıştı. Ancak daha sonra il ve ilçenin hemen her köşesinde, cadde başında sürekli gezen polis araçlarını, TOMA’ları, AKREP’leri görünce oradaki insanlar gibi ben de bu görüntülere alıştım.

Havaalanından çıktığımızda Sur Belediyesi’nin aracı kapıda bekliyordu. Belediyenin Eş Başkan Yardımcısı Naşide Buluttekin Can, güler yüzle bizleri karşıladı. Aracın arka kapılarını açıp bizi bindirdikten sonra kendisi de şoförün yanına geçti 20 dakikalık sıcak sohbetimiz başladı.

Sohbette doğu ve batı insanları arasında yakın dostluklar kurulabileceğinden söz ettik. Ulusal basının yanlış haberlerinin bizleri ayırmaya ve bölmeye çalıştığı konusu vurgulanırken, karşılıklı düşüncelerin açıklanması ve paylaşılmasında yerel basının çok daha etkili olacağı konusunda görüş birliği oluştu.

Eş Başkan Yardımcısı Naşide Buluttekin Can ile sohbetimizde seferhisar.com ve Yeni Haber’in yerel hizmetlerin halka yansıtılmasındaki işlevi üzerinde görüş alışverişinde bulunduk. Otelimize yerleştikten 30 dakika sonra lobiye indiğimizde, elinde fotoğraf makinesiyle yanımıza gelen Birgül Zengin’in ilk cümlesi, "Mustafa Abi, başkanım talimat verdi. Sizlerle birlikte Sur ilçesi ve Seferihisar arasında haber akışı sağlayacağız” oldu.

Düşünün Eş Başkan Yardımcısı Naşide Buluttekin Can ile henüz 30 dakika önce konuşuyoruz. Hemen talimat veriliyor ve belediyenin güler yüzlü gazetecisi Birgül Zengin yanımıza geliyor…

O anda aklımdan geçiriyorum. "Bizim Seferihisar Belediyesi’nde böyle bir konu geçseydi, basın çalışanlarına kaç saat, kaç gün veya kaç hafta sonra talimat verilirdi? Belki de araçta konuşulan araçta kalabilirdi..”

Saatler ilerlerken bir gün önce sakin şehirler toplantısın için Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesine bir günlüğüne gelen gelen ve programı gereği yavaş şehirler zencirine katılan Hasankeyfi’ne geçecek olan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Bülent Köstem’in Sur ilçesine intikal ettiğini duyuyoruz. Ardından da  Sur Belediye eş başkanları Seyit Narin ve Fatma Şık Barut, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, meclis üyeleri Mürsel Erel, Mehmet Günoğlu ve ismini bilemediğim güler yüzü bir zabıta eşliğinde Sur ilçesinin sokaklarını gezmeye çıkıyoruz..

ESNAF ÇAY VEYA KAHVE İÇMEYE DAVET EDİYOR

Sur’un tarih kokan sokaklarını gezerken, her gördüğümüz esnaf bizlere, "Hoşgeldiniz. Bir çayımızı veya kahvemizi alır mısınız..?” teklifinde bulunuyor. Yani hiçbir esnaf veya vatandaş, yan gözle bakarak "Başkanlarımızın yanındaki insanlar kim?” diyerek ve meraklı gözlerle bizlere bakmıyor, aksine ayağa kalkıp ısrarla ikramlarda bulunmak istiyorlar…

KÜLTÜRLER SOKAĞINI GEZİYORUZ:

Daha sonra Kültürler Sanat Sokağı adı verilen ve geniş bir alanı bulunan tarihi binaya girdiğimizde elli civarında genç, sırayla ellerimizi sıkıyor ve "Hoş geldiniz” dedikten sonra yöresel oyunlarını sergiliyorlar.

(Not: DBP belediyelerinde tek belediye başkanı yerine bir erkek bir kadın veya iki kadın ‘Eş başkan sistmiyle bölgelerini birlikte yönetiyor. Bu bölüme önümüzdeki yazılarımda açıklık getireceğim)

EN ACIKLI VE ÜZÜCÜ GEZİMİZ İSE KOBANİDE ANNE, BABA VE KARDEŞLERİNİ KAYBEDEN ÇOCUKLARIN DUYGULARINI BELİRTEN RESİM SERGİSİYDİ.

O BÖLGENİN İNSANLARI AYRI DEVLET OLMAK MI İSTİYOR? FEDERE DEVLET Mİ? YOKSA BAŞKA HEDEFLERİ Mİ VAR?..

Bu soruların yanıtına yazımın Pazar akşamı yayınlanacak ikinci bölümünde yer vereceğim…