HAFTA SONU GEZİSİ- PAZAR YERİ VE ZABITABizim gazeteci Ümit ve yazarımız İlker Bey ile birlikte Seferihisar ve köylerinde 1945yılların da "balo İsmail” lakaplı ve o yıllarda bölgede efsane haline gelen bir ismi kaleme alıp günümüze taşımak amacı ile Orhanlı ve Ürkmez bölgelerinde o yılları yaşayan büyüklerimizden araştırmak üzere yola çıkıyoruzİlçeden Kavakdere köyüne doğru giderken yol üzerinde rivayete göre "Maket mezarlık” diye bildiğimiz (Belki de mezarlık…) alan içerisinde dört yabancı turistin gezip taşları okumaya çalıştığını görüyoruz-İlker Bey "Abi mezarlığa da benzemiyor, nedir burası…”-Tam bilemiyorum ama bir rivayete göre o yıllarda savaşta yakınları şehit olan insanlar şehidinin anısına yaptırdıkları anıt diye biliyorum-İlker Bey "Abi belediye başkanı ile görüştükten sonra bunu araştıralım gerçeğini ne ise yol kenarına tanıtım levhası koyalım ziyarete gelen insanlar ne olduğunu bilsinler…”İlker beyin bu öneri ve düşüncesini memnuniyetle karşılıyor ve yolumuza devam ediyoruzOrhanlı köyünde 1949 yılında öldürülen ve o yılların efsane balo İsmail’i öldürdüğü için lakabı "Efe Tayir’e” çıkan babanın çocukları ile o günleri görüşüp işimizi bitirdiğimizde yan taraftaki seralarda çalışan üç genç yaklaşıyor yanımıza"Abi siz gazetecisiniz, belediye başkanımıza bizim öneri ve sorunlarımızı daha iyi duyurabilirsiniz üretici pazarı yapılacak deniyor bu uygulama daha önce uygulandı ama tutmadı. Cuma günleri kurulan pazarın bir kısmı üretici pazarı olarak ayrılırsa bu iş tutar…”Siz pazarcı mısınız? Evet, bu arkadaşla birlikte bu seralarda ürettiğimiz sebzeleri pazara çıkarıp satıyoruz.. Dışarıdan, yani halden alıp sattığınız sebze oluyor mu? Hayır, abi sadece ürettiğimizi satıyoruz…O anda diğer arkadaşı söz alıyorAbi bizi zabıtalarda rahat bırakmıyor derdimizi eski belediye başkanımıza anlatmak istedik ama dinlemedi..Nedir sorununuz?"Abi babam ineklerini satıp belediyeye para vererek Pazar yerinden bana tezgâh yeri aldı, ancak bizim tezgâhın yanına İlçe dışından gelen birisi tezgâh açınca biz bu adamla tartıştık. Adam ben yaşlıca ve şişman zabıtaya bin lira para verdim buraya tezgâh açabilmem için, sen kaç para verdin zabıtaya? Sen beni engelleyemezsin dedi. Abi biz belediyeye para vererek tezgah yeri aldık bu haksızlık değimli…?”Bu arada diğer pazarcı genç söze giriyor"Abi o yaşlıca ve şişman zabıtayla gezen kısa boylu bir zabıta var ya, o benden yirmi lira para istedi bende tamam dedim ama veremedim. O günden beri pazarda yanımdan geçerken yüzüme ters, ters bakıyor ve işaret parmağını bana çevirerek başını öne eğip kaldırıyor…”Bu arada diğer köylü vatandaşlar söze giriyorArkadaşlar bizim halimizden tarlada çalışan insanlar anlar. Zaten ürettiğimiz sebzeleri yeterli fiyatlara satamıyoruz. Belediye başkanımıza söyleyiverin de bu gençlerimize bari zabıtalar askıntı olmasın…Ne yapacaksın… Köylerdeki İnsanlar bunları konuşuyor. Bizim görevimiz de insanların konuştuklarını belediye başkanı veya ilgilisine duyurmak…