17 Aralık 2024, Salı Yeni Haber
Haber Girişi : 29.08.2018

"Seferihisar bu seçimde adaysız kalmayacak”

CHP’li meclis üyesi Hüseyin Ercan, Seferihisar siyasetinin konuşulan isimlerinden. ESHOT encümen üyeliği döneminde FETO kumpasıyla 390 yılla yargılandı, beraat etti. Gençlik Kolları Başkanlığıyla başlayan siyaset hayatında 20 yıl meclis üyeliği yapan Ercan, Başkan Soyer’le yaşadığı gerilimden adaylığına birçok soruya açık yüreklilikle cevap verdi.

2014’te CHP’nin yerel seçim zaferinden 1 hafta önce yaptığımız röportaja samimi cevaplar veren Ercan, "Seferihisar artık değişti. Bu değişimi siyaset yapanların görmesi gerekir” diyerek Seferihisar’ın artan nüfusuna bağlı olarak ilçenin siyasi yapısının da değiştiğine dikkat çekmişti.

2014 seçimlerinde son röportajı yaptığımız Ercan’la yerel seçimlerin gündem olmaya başladığı hatta erken seçimin olma ihtimalinin de olduğu bugünlerde 2019 yerel seçiminin ilk röportajını gerçekleştirdik.

Sayın Ercan, Seferihisar’da değişim diyen tek siyasetçisiniz. Hatta Başkan Tunç Soyer, Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyen bir açıklama da yaptı. Hala değişim diyor musunuz?
Siyasete 15 yaşında başladım. 30 yıldır aktif siyasetin içindeyim. Meclis üyeliğinde 19 yılı geride bıraktım. Babam Mustafa Ercan da aktif siyasetin içinde olan biri olduğu için çocukluktan beri CHP’nin içindeyim. Gençlik kolları başkanlığından bugünlere geldim.

Bu tecrübeyle çok net söylüyorum; değişim gerçekleşmezse CHP’ye gönül veren bizleri maalesef çok ama çok üzecek günler bekliyor. Ödüllü Siyasal İletişim Uzmanı Dr. Gülfem Saydan Sanver’le T24’te yapılan röportajı mutlaka okumanızı öneririm. Sanver, "Bu yerel seçimlerde CHP ve İyi Parti’nin karşısına çok büyük bir fatura çıkacak. Ben ilk kez 24 Haziran seçimlerinden sonra CHP’li seçmenlerde bu kadar büyük bir kırgınlık ve küskünlük olduğunu görüyorum. Bu seçmen grubunun yarattığı en büyük risk, sandığa gitmemek olabilir” diyor.

Her kelimesine imzamı atıyorum. Bana babam siyaseti günlük hesaplarla yapmamamı öğretti. Açıklamayı pozisyonumu güçlendirmek için yapmadım. Uyarmak görevimdi, uyardım! Parti büyüklerimiz de aynı tehlikeye dikkat çekiyor.

Maalesef 9 seçim kaybedilmiş, tüzüğümüzde yapısal sıkıntılar var. CHP düzelmeden Türkiye düzelmez. Önce biz özeleştirimizi yapmamız gerekiyor. 2-3 MYK üyesinin değişmesiyle, palyatif çözümlerle bu sorun düzelmez. Tunç Başkan’ın da kendine göre doğruları vardır. Saygı duyarım. Partimizin belediye başkanı. Ancak bu konuda aynı noktada değiliz. Hergün dükkanıma gelen onlarca kişiden, sosyal medyadan, partili kardeşlerimizden, büyüklerimizden de gördüğüm, değişimin önünde durulamayacağı… Bu değişimin seçimden önce olması gerekirdi; bir umut tazelenmesi için.

Yerel yönetimlerin yetkilerinin azaltıldığına dair şikayetler artıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Maalesef 24 Haziran seçiminin olumsuz sonuçlarından biri bu oldu. Artık yetkiyi tek elde toplayan Cumhurbaşkanı, merkezi yönetimin yetkilerini arttırırken yerel yönetimlerin yetkilerini buduyor. Artık harcamaların onayı bile saraydan geçecek. Dünyanın heryerinde yönetim yerelleşirken Türkiye’de tersi oluyor. Yerel yönetimlere aktarılan ödenekler kesiliyor.

Niye? Yerelin gücü azalsın… Ama enseyi karartmanın anlamı yok. Değişim karşısında kimse duramaz. Gün gelecek yerel yönetimlerin yetkisi yeniden artacak.

Seferihisar özelinde yerel seçimlerle ilgili düşünceleriniz nedir?
İktidarın baskısı, İzmir’i, yarımadayı bizim gibi düşünen insanlar için bir vaha haline getirdi. Özgürlüğüne düşkün, entelektüel bilgi birikimi olan insanların İzmir’e, Seferihisar’a göçü devam ediyor. Bu da CHP’yi bir adım öne çıkarıyor. Ama bu insanların CHP’nin marka değerine güvenmeleri seçimi bizim için banko yapmıyor. Alternatifsizlikten ya da sadece ideolojik sebeplerle CHP’ye oy verilmesi beni rahatsız ediyor. Ve maalesef böyle bir seçmen grubu var. Bu kitle sandığa giderken, "Benim partim belediyecilik hizmetinin hakkını veriyor. Bunun için oy veriyorum” dedirtmemiz gerekir. AKP yerelden çıkarak iktidar oldu. Yerel yönetim, iktidarın anahtarıdır.

Başkan Tunç Soyer’le grup toplantısında kavga ettiğiniz günlerce gündem oldu. Bu konunun aslı nedir?
7-8 farklı versiyonunu ben de duydum. (gülerek) Tunç Başkan’la 9.5 yıl mesaimiz oldu. Hala encümen üyeliğim devam ediyor. Uzun süre yakın da çalıştık. Değişimle ilgili yaptığım açıklamada söylediğim gibi; tanıyanlar bilir. Hesap kitap yaparak iletişim kurmam. Partimde, belediyemde gördüğüm yanlış varsa parti terbiyesiyle söylenmesi gereken toplantıda söylerim. Meşhur grup toplantısında bana yanlış gelen konuları kendisine söyledim. Başkan da söyleyeceğini söyledi, konu kapandı. Herhangi bir kırgınlık kızgınlık yok, olamazda.

Tunç Soyer’in Büyükşehir Adaylığı çok dile getiriliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
2008’de Tunç Başkan’ı en olumsuz şartlarda destekledik. Güçlü rakibin karşısında gün gün yükselen bir oranla Tunç Soyer başkan seçildi. Parti teşkilatı olağanüstü bir başarı sergiledi. Bugün de Seferihisar’dan büyükşehir adayı çıkarsa gurur duyarım. Ama aslolan CHP’nin başarısıdır. Aziz Başkan köylerden başlayarak bir başarı hikayesi yazdı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı geniş bir mutabakatla seçilmeli. Keşke ön seçim olsa diyeceğim ama maalesef bahsettiğim yapısal sorunlardan dolayı ihtimal bile vermiyorum.

Seferihisar’daki adaylar sizce kimler olur?
Sadece şunu söyleyeyim: Yerel seçimlerde yaşadığımız "adaysız Seferihisar” mahcubiyetini bu defa Seferihisar yaşamayacak.

Bu Tunç Soyer’e bir sitem mi? Adaylık açıklaması mı?
İkisi de değil. 2014’te Seferihisar’dan adaylık başvurusu olmaması açıkçası içimi burkmuştu. Bu topraklar sanatta, siyasette, ticarette çok yetenekli insanlar yetiştirdi. Maalesef Seferihisar’a karşı aidiyeti sadakatı yüksek insanlar siyasette biraz geride duruyor. Bu seçim, bu duvarın yıkıldığı, Seferihisar’ın 150 yılına damga vurmuş ailelerinin, insanlarının taşın altına elini soktuğu bir seçim olacak. Adaylık konusunda da şunu söyleyebilirim: Seferihisar’ın taşına toprağına aşık bir insan olarak çocuklarıma bırakabileceğim en değerli miras olur. Seferihisar’a aidiyetim çok yüksek. Ama şimdiden bir şey söylemek erken olur.

FETÖ kumpasında 390 yılla yargılandınız. O günden kalan bir hatıranızı paylaşır mısınız?
Aziz Başkan için de benim için de bir madalyadır. Çok şükür adalet tecelli etti, beraat ettik. Çok trajikomik bir davaydı. Tire’de çiftçi bir kardeşimi isim benzerliğinden dolayı sabah 5’te gözaltına almışlar. Tüm yol arkadaşlarım gözaltına alınmış, çiftçi Hüseyin Ercan gözaltında, ben televizyondan olan biteni seyrediyorum. Telefonlar hiç susmuyor. Sonunda 14:00 gibi polis arayarak davet etti. Avukatımla birlikte gittik. Şimdi kaçak olan savcı, akıllara zarar sorular soruyordu. En son dayanamadım "Vallahi savcı bey, ESHOT encümen toplantılarında kurabiye yemiştim. Ne yediysem işte o” dedim. (gülerek) Avukatım beni dürtüyor, savcı ters ters bakıyor. Kısa süreli bi mahpus hayatı yaşayıp çıktık çok şükür.

Yorum