Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nda sınavlardaki politik ve liyakattan uzak tutum nedeniyle 20-25 yıllık çalışanlar hak ettikleri kadroları alamadı, yaşananlar kabul edilemez boyutlara ulaştı Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nda (TRT) 2020 yılında ilan edilen ve iki yıla yayılan, üç aşamalı ‘Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavlarında’ (yazılı, uygulama, mülakat) kurumun asli görevlerini yapan çok sayıda meslektaşımız mağdur ediliyor. Sınavlar sonucu özellikle Yapım ve Yayın Elemanı kadrolarında çalışanlar hak ettikleri yönetmen, prodüktör, kameraman, muhabir, montajcı vb. gibi kadroları alamaz hale getirildi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, TRT’nin kadro sınavlarında yapılan keyfi uygulamaların kabul edilemez boyutlara ulaştığını söyleyerek, "Uzun yıllardır kurumda çalışan birçok arkadaşımız, hala bu görevlerini sürdürmelerine rağmen hak ettikleri kadroların dışında kaldıkları için özlük haklarından yararlanamıyor. Kurum içinde binin üzerinde meslektaşımız mağdur edildi. Üstelik sınavı kazanamayan veya alınmayan personel, yapım ve yayın elemanı kadrosundayken; yönetmen, prodüktör, kameraman, muhabir, montajcı vb. gibi hizmetlere ait görevleri halen sürdürüyorlar. Bu da ayrı bir paradoks yaşattırıyor” diye konuştu. Yaptıkları işin kadrosuna yerleştirilmiyorlar 2020 yılında yapılan Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavında yaşananların akılcı yönetim anlayışı ile kurumsal geleneğin dışına çıktığını vurgulayan Cemiyet Başkanı Gappi, kurumda yaşandığı iddia edilen haksızlıkları şöyle dile getirdi: "Sınav öncesi getirilen kontenjan kısıtlamasının, kurumun kendi yönetmenliğinde yer almasına karşın 2 yıllık mezunların o görevde çalışıyorsa sınava katılma şartının hiçe sayıldığını ve birçok personelin sınava kabul edilmediği yönünde meslektaşlarımızın bizzat yaşadığı gerçeklikler var. Ayrıca yazılı sınavda yanlış sorular hazırlandığı, mülakat aşamasında jürinin sınavı terk ettiği, bu sayılan yanlışlıklara açılan davaların kazanıldığı halen dava süreçlerinin devam ettiğini belirtti. Kurumun asli çalışanına reva görülmeyen prodüktör, yönetmen ve muhabir vb. gibi kadrolara dilekçelerle ve kişiye özel sınavlarla kadro verilmesi gibi uygulamaların çok sayıda meslektaşımızı mağdur ettiğini görüyoruz. Anayasanın eşitlik ilkesine göre ‘Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.’ TRT’yi Anayasanın eşitlik ilkesini uygulamaya, haksızlıklara son vermeye ve liyakata davet ediyoruz.”