Kıyı işgaline bir örnek daha…

Başaran Su Ürünleri Yetiştiriciliği Şirketi uzun yıllardır Sığacık Koyu’nun açıklarında balık çiftlikleri işletiyor. Bu balıkların karaya çıkarılıp soğuk hava depolarına ve paketleme tesislerine götürüldüğü yer önceleri Sığacık Balıkçı Barınağı’nın mendireği idi. Kocaman gemilerinin yük indirme için yanaştığı yer de mendireğin dışı, yat limanının giriş alanı idi. Hem liman -hem de Balıkçı Barınağı tarafından istenmeyen balık çiftliği gemileri, lojistik olarak kendine başka bir indirme alanı Akarca Haritacılar Sitesi Koyu’nu seçmiş. Temmuz ayının son günlerinde yüzer iskelesini getirmiş, kıyıyı da tel çitlerle çevirip halkın girişini engellemişti. Bir de kapısına “Özel Mülktür Girilmez” tabelası asılmıştı. Kimin nasıl özel mülkü olabilir? Kimin izniyle bunlar yapılıyor? Neyse ki bilinçli vatandaşlar tepki gösterip isyanediyor da, bir gecede kapatılan deniz kıyısı şirket tarafından yine bir gecede açılıyor, tel çitler ve girilmez tabelası kaldırılıyor.  Ancak yüzer iskelesi kıyıya yanaşmış halde duruyor. Vatandaşın gözlerini dört açıp her an nerede ne oluyor, işgal var mı, halka ait olan haklar gasp ediliyor mu diye gözcülük yapması gerekiyor. Bu noktada Akarcalılar Derneği çok iyi çalışıyor, organize oluyor, siyasileri ziyaret ediyor, sesini duyuruyor; takdir etmeden geçmeyelim.   “Yaza kalmasın” rahatsızlığı Seferihisar’ın yaz nüfusu kış nüfusunu yaklaşık 4’e, hatta 5’e katlıyor. Yazlıkçısı, memlekete döneni, yabancı ve yerli turisti, otel misafiri, kampçısı, günübirlikçisi derken her yer kalabalık, her yer insan. Doğal olarak trafik ve otopark konusu bir çile haline geliyor. Yol kenarları ve boş arazilerin park yeri olarak kullanılması her açıdan sorunlu… İlçede bir karış toprak altın değerinde desek, abartılı olmaz. Ancak ilçe için modern ve güvenli otopark alanları da gereklilik. En iyi çözüm küçük alanlarda katlı otopark yapmak olabilir. Güvenle araç park edilecek katlı otoparklar ilçenin çeşitli alanlarına yapılarak, hem yaya yolları artırılabilir hem de araç yollarında ciddi bir rahatlama sağlanır. Trafik ve otopark sorunu çözüm bekleyen konuların başında geliyor. Farklı kurumların yürüttüğü altyapı çalışmalarının koordinasyonunun sağlanması ve yol asfaltlama çalışmalarınında yaza kalmaması vatandaşın en büyük beklentisi…   Mahalle bazlı inşaat yasağı olur mu?   Vatandaşın başka bir rahatsızlığı da, inşaat yasaklarının yetersizliği… Seferihisar Belediyesi bu yaz inşaat yasaklarını hafta sonu ve hafta içi akşam saatleri ile sınırlı tuttu. Yani hafta içi saat 10.00-18.00 arası her türlü inşaat faaliyeti tüm gürültüsü ve tozu ile devam ediyor. Eğer 3 ay boyunca tüm ilçede yoğun bir inşaat yasağı uygulanamıyorsa; en azından Sığacık, Akarca ve Ürkmez gibi sahil kesiminde tam yasak uygulanıp, kent merkezinde yine hafta içi gündüz saatleri serbestlik uygulanabilir. Yakınındaki inşaatların gürültüsünden tozundan kirinden rahatsız olan vatandaşlar, “İnşaat yasağı yok mu yahu” diye isyan edip haftanın beş günü gündüz saatleri yasak olmadığını öğrenince, “Olmaz böyle, inşaatlar yaza kalmasın” diyorlar. İlçede bölgesel inşaat yasağı olur mu? İnşaat firmaları planlı programlı çalışır mı? Yasaklara uyulur mu? “Burası Türkiye” demeyin. Neden olmasın? Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızla lütfen katılın.