Seçimin gizli kahramanları ve Tunç Soyerin gizli şifreleri

BEĞENDİM

Türkiye genelinde olduğu gibi Seferihisar’da da günler haftalar geçtikçe seçim heyecanı geride kalıyor ama yıllar geçse de bazı yaşananların hafızalardan silinmeyeceği de bir gerçek…

Seçilenler ne yapacaklarını araştırırken, kaybedenler daha şimdiden 5 yıl sonraki seçimlerin planlarını yapıyor. Diğer yandan da ‘Niçin kaybettik, nerede hata yaptık’ sorusuna yanıt arıyor.

İlgi alanım Seferihisar olduğu için ben de seçimle ilgili olarak Seferihisar üzerine yazmak istedim.

Daha önceki yazılarımda da belirtmeye çalıştığım gibi ilçe başkanı ve teşkilatının pek ortalıkta görünmediği CHP’de seçimin kahramanları gençler ve kadınlardı. Bu durum açık bir şekilde göründü.

Burada ilginç bir anımı anlatayım. Seçilmiş bir belediye meclisi üyesi bana, “Mustafa Bey, ben CHP’nin ilçe teşkilatının kimlerden ve hangi isimlerden oluştuğunu bilmiyorum, hiçbirisini de tanımıyorum” dedi. Bu cümlesi bana çok ilginç gelmişti.

Tamam, Neptün ve Tunç Soyer’in gecelerini gündüzlerine katarak çalıştıklarını bilmeyen yok, ama seçimlerin bir de gizli bir ismi vardı. O ismin, güler ve sevecen yüzü ve ikna edici cümleleriyle gecesini gündüzüne katarak nasıl çalıştığını belki de hiç kimse bilmiyordur.

Peki, kimdir bu isim?

İşte o isim, aynı zamanda belediyenin de güler yüzü olan ve kurumuna gelen her insanı güler yüzüyle karşılayan, herkesin derdine derman olmak için çabalayan Tunç Soyer’in şoförü Hüseyin Sezer’dir…

Kendisini içtenlikle kutluyorum ve sadece belediye çalışanlarının değil, her memurun vatandaşa Hüseyin Sezer gibi yardımcı olmasını tavsiye ediyorum.

TUNÇ SOYER’İ YAKINDAN TANIMAYANLAR İÇİN BİRKAÇ TAVSİYE:

1-Birlikte çalıştığı kişiler arasında karşı cinslere zaafiyeti olan, adı gönül söylentilerine karışan kişi kim olursa olsun, asla Tunç Soyer’in karşısına çıkmasın, hatta istifasını verip gitsin. Bu kişinin kadın veya erkek olması hiç fark etmez…

2- Bir vatandaş, bir belediye çalışanından şikayetçi olduğunda, personelini çağırıp fırça atmaz, çalışanın yüzüne karşı ağır cümleler kullanmaz. Eleştirisini kırıcı olmayan ifadelerle ve gülerek yapar. Ama bu konuyu defterinin bir köşesine de not olarak düşer, unutmaz…

3- Çok iyi bir sosyal medya kullanıcı ve takipçisi olduğundan bölgesinin dört bir tarafında ikamet eden tüm vatandaşlardan bilgi alır ama bu bilgileri sadece kendi düşüncesinde saklar. Hiç kimseye de, “Sen böyle diyorsun, ama filan kişi senin aksini söylüyor, sen yanlışsın” gibi yargılayıcı ifadeler kullanmaz.

5- Yalanı hiç sevmez. Bazı insanların yalanlarına inanıyormuş gibi yapsa da elinde olmadan gözlerini başka yöne çevirir. İşte o an, yalanını Soyer anlamış demektir.i

5- Önünde bir not defteri vardır. Vatandaşın istek ve taleplerini o deftere kaydeder. Bazen yazdığı notun altını çizer, bazen yuvarlak içine alır, ama kendisi için hangisi önemlidir? Bugüne kadar henüz bu şifreyi çözebilen yoktur.

MASAYA YUMRUK VURMAYI SEVMEZ

Seçimde Seferihisar seçmeninden 5 yıl daha vize alan Tunç Soyer, bir yandan kadrolarını güçlendirme çalışması yaparken, bir yandan da geçmiş dönemde performansını beğenmediği kişilerle de yollarnını ayırıyor. Ama bunu yaparken masaya yumruğunu vurmuyor, onlara, “Bakın,ben sizinle devam ediyor ve yeteneklerinizi başka bir alanda gösterebilmeniz için de fırsat veriyorum” mesajını iletiyor.

Tunç Başkan’daki bu yaklaşımın, “Canım iyi hoş da belediyede çok fazla disiplin yok” diyenlere de “Evet, ben masaya yumruk vurmasını sevmem ama gerekeni de doğru zamanda yaparım” anlamındaki bir mektup olduğunu da iyi okumak gerekir diye düşünüyorum.

Ve şunu da belirteyim ki Tunç Soyer’in ikinci döneminin öyle ustalık dönemi falan değil, gerçek anlamda bir kaptanlık dönemi olacağına inanıyorum, Bunu hep birlikte göreceğiz.