Gülbağ, reçetesiz ilaç kullanan üreticilerin bahçelerinden toplanan mandalinaların iç piyasada tüketildiğini belirterek, "Reçeteli ilaçlar var ve çok nadir kullanılıyor. Reçetesiz ilaç kullananların bahçesinden mandalina alınmaz zaten. Onlar da iç piyasada İstanbul, İzmir, Bursa gibi yerlerde kullanılır. Bizim ihracata giden ürünlerimiz birinci kalitede ve denetimlidir" dedi. Gülbağ, Seferihisar'da narenciye üretiminde verim kaybı yaşanmadığını, ancak diğer bölgelerde iklim değişiklikleri nedeniyle verim düşüklüğü görüldüğünü ifade etti. Ayrıca, son iki yıldır narenciyenin düşük fiyatlar nedeniyle üreticiyi memnun etmediğini, bu yıl ise fiyatların 17-21 TL arasında değiştiğini belirtti. Gülbağ, "Narenciye en az 6-7 yılda yetişiyor. Son iki yıldır para etmiyordu, bu yüzden üretici bahçesine bakım yapamadı. Bakımsız bahçelerde verim düşüklüğü yaşanabiliyor" şeklinde konuştu. Narenciye üretiminde iklim koşullarının ve hasat zamanlamasının önemine değinen Gülbağ, "İklimler açısından kışlar artık eskisi gibi sert geçmiyor, ılıman geçiyor. Bu yüzden ağaçlar erken çiçek açıyor. Akdeniz bölgesinde narenciyede verim kaybının yaşandığı bahçeler oldu ama Seferihisar’da verim kaybı yaşanmadı" dedi. Gülbağ, tarım politikalarının tam anlamıyla oturtulmadığını belirterek, "Bakanlığımızın tarım politikası tam anlamıyla oturtulmadı. Mandalina çok para ediyor, mandalina dikelim; zeytin çok para yaptı, zeytin dikelim gibi düşünceler hakim. Narenciye artık belirli bölgelerde değil, her yerde yapılmaya başlandı" ifadelerini kullandı. Sonuç olarak, narenciye üretiminde reçetesiz ilaç kullanımının iç piyasada tüketilen ürünlerde daha yaygın olduğu, ihracata giden ürünlerin ise denetimli ve birinci kalite olduğu vurgulandı. Üreticilerin bilinçli ilaç kullanımı ve bahçe bakımı konusunda daha dikkatli olmaları gerektiği belirtildi.