Seferihisar Sığacık’ta yaşayan ve doğanın sunduğu taşları ince bir işçilikle sanata dönüştüren çift, 6 yıldır sabır ve emekle çalışarak hem kendilerini geliştiriyor hem de bu kadim sanatı yaşatıyor. Tarihi Sümerlere dayanan, Roma İmparatorluğu döneminde ise en görkemli örneklerine ulaşan Mozaik Sanatı, bugün Aydın çifti gibi sanatçılar sayesinde hayat buluyor. Sığacık'ta yaşayan ve nadir bulunan Mozaik Sanatını icra eden Güngör ve Sevim Aydın, doğanın sunduğu taşları ve renkleri bir araya getirerek büyüleyici eserler ortaya çıkarıyor. "Mozaik, bir sanat değil, bir yaşam biçimi" 9 yıldır Sığacık’ta ikamet eden Güngör ve Sevim Aydın, Mozaik Sanatı’na olan ilgilerini 6 yıl önce aldıkları eğitimlerle profesyonel bir düzeye taşıdı. Güngör Aydın, bu süreçte yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor: “Halk Eğitim Merkezi’nde, mozaik sanatının usta isimleri Salih Kamanlıoğlu ve Mehmet Bostancı’dan kurs aldık. Bu eğitimler bize sağlam bir temel kazandırdı. Daha sonra fuarlara ve sergilere katılarak kendimizi geliştirdik. Bugün yaptığımız her eserde o ilk günkü heyecanı hissediyoruz. Mozaik, bizim için bir meslekten ziyade bir yaşam biçimi ve tutkudur.” Aydın, mozaik sanatının tarihsel derinliğine de değinerek, “Gaziantep Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılan ve bugün Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen mozaikler, bu sanatın Roma dönemindeki zirvesini temsil eder. Aynı şekilde Hatay’ın Antakya ilçesi, dünyanın en seçkin mozaik koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapar. Bu değerli eserler, bizim sanatımıza ilham kaynağı oluyor” dedi. Doğanın sanata yolculuğu: Taş mozaikler Mozaik Sanatçısı Sevim Aydın ise mozaik sanatında kullanılan malzemelerin doğadan özenle seçildiğini vurguladı. Doğal taşlardan ürettikleri eserlerin detaylarını anlatan Aydın, şunları söyledi: “Traverten, oniks, mermer, granit gibi taşları işleyerek Doğal Mozaik Taşlar oluşturuyoruz. Bu taşlar, Türkiye’de Hatay, Gaziantep; yurtdışında ise Suriye, Hindistan, Çin, Brezilya, İtalya ve İspanya’dan temin ediliyor. Her bir taşın farklı bir hikayesi ve ruhu var. Biz bu taşları bir araya getirerek, adeta bir tablo yaratıyoruz.” 50x60 cm ölçülerindeki bir taş mozaik tablosunun yapımının yaklaşık bir ay sürdüğünü belirten Güngör Aydın, eserlerin üretim sürecini şöyle açıkladı: “Ortalama 7-10 bin taşı tek tek kerpetenle kesiyor ve büyük bir sabırla inci gibi yerleştiriyoruz. Eşimle birlikte masalarımızın başında bazen 7-8 saat hiç kalkmadan çalışıyoruz. Kullandığımız her malzeme ve teknik en iyisini ortaya koymak için seçiliyor. El işçiliği ile hazırladığımız projelerde kişiye özel tasarımlar ve ya hazır şablonlar gibi tasarımları da yapıyoruz. Bu, sanatı daha da özel ve anlamlı hale getiriyor.” dedi. "Kadınlar toplumda hep vardı ve var olmaya devam edecek" Kadınların toplumsal üretimdeki önemine değinen Sevim Aydın, şu ifadeleri kullandı: “Kadın her zaman toplumda vardı ve var olmaya devam edecek. Bizler kadın olarak üretmeye ve birbirimize destek olmaya devam etmeliyiz. Yaptığımız işler, sadece sanatsal değil, aynı zamanda toplumsal farkındalık yaratmak için de önemli bir adım.” ifadelerini kullandı. "Sanatımızı sizlerle büyüteceğiz" Son olarak Güngör ve Sevim Aydın, mozaik sanatını daha geniş kitlelere tanıtmak istediklerini belirterek, “Bizler sabırla ve tutkuyla bu eserleri üretiyoruz. Ancak bu sanatın hak ettiği değeri bulması için farkındalık oluşturulması çok önemli. Seferihisar’da başladığımız bu yolculuğu daha da büyütmek istiyoruz. Daha çok farkındalık oluşturmak ve bu sanatımızı sizler vasıtasıyla tanıtabildiğimiz için çok mutlu ve gururluyuz. Çünkü bizler başladık, şimdi sıra bunu büyütmede...” diyerek destek çağrısında bulundu. Seferihisar’ın bu değerli çifti, Mozaik Sanatı’nı hem Seferihisarlılara hem de sanata gönül verenlere tanıtma çabalarını sürdürüyor. Her taşın, her eserin bir hikâyesi olduğunu belirten Aydın çifti, sabrın ve emeğin sanatla buluştuğu bu yolculukta herkesi sanatlarını keşfetmeye davet ediyor.