Çarpık kentleşmeye dur diyorsunuz çok güzel ama Sığacık’ ta evler ısrarla kanunsuz olarak kat cıkıyor. 162.sokak akkum caddesi vb vb.. kolay gelsin.

Birkaç yoruma eleştiri yazmam gerekti. Herkesin fikrine saygım var ama yanlış bilgi üzerinden geliştirilen hiçbir düşünce doğru hedefe ulaşmaz.”vatandaşı düşünen” arkadaşım, dediğiniz gibi izmir 1.derece deprem bölgesinde.Ve tüm strüktürel projeler (taşıyıcı sisteme ait) 1999 depremi sonrasında yürürlüğe giren ve zaman zaman revizyonlar yapılan deprem yönetmenliğine uygun projelendirilirler. Eskiden TUS (teknik Uygulama Sorumlusu) gözetimi ve sorumluluğunda yürüye(meye)n şantiye uygulamaları şimdi özel denetim şirketleri tarafından denetlenerek uygulanmaktadır.Çok Katlı binaların deprem ile ilişkisi statik hesapları ve uygulamanın doğruluğu ile ilgili. Bizim depremden korkumuzun nedeni, binalara daha doğrusu geçmişte binalarımızı yapan insanlara olan haklı şüphelerimiz.Yoksa bu yaklaşımla Uzakdoğu ve Güney Amerika’da hiç yüksek bina yapılamazdı. Ya da bu binalar ayakta durmazdı.

haberin ve yorumların üzerinden 10 gün kadar geçmiş olmasına rağmen halen gazete gündeminde olduğundan ben de birkaç cümle eklemek istedim..Yorumları okudum, hemfikir olduklarımda var olmadıklarımda.konuya gelince estetik yapılaşma ve bunun için bir kurul oluşturma her ne kadar zamanlaması eleştirilse de zararın neresinden dönüldüğü kadar önemli. Fakat çoğunluğun ve benim de önemle altını çizmek istediğim konu gelecek nesillerin topraklarında geçici olduğumuzu hatırlatıp bu bereketli toprakları imara açmamak ideali. Ayrıca civar ne kadar köy, mahalle ve yeni site varsa bunların çoğunda altyapı yoktur ve denetimsizdir. Ulamış köyünün mazisini bilmiyorum ama bu köyün içinden geçtiğinizde evlerden çıkan pissu borularının dereye bırakıldığını; benzer uygulamanın çevre sitelerde de görebilirsiniz. belediye kontrolünden uzak, çevre kirliliğine meydan veren imar izinlerinin verilmemesi gerekir.

ecdadımızın zorluklarda dikerek meydana gelen mandalina ormanındaki ağaçların ( tarım alanlarının ) yok edilmesinin vebalini tüm seferihisar halkı çekecektir… bu topraklar için geriye dönüş yoktur … ayrıca binalarda oturanlar yapılan tarımsal faaliyetlerden de ( traktör, ot biçme makınasının çalışma gürültüsü tarım ilaçlarının ağaçlara atılması esnasında binalara yayılan ilaç gübre kokusu vb.) rahatsız olacaklar ve karşılıklı huzursuzluk olacaktır. tekrar ve geleceğimizi iyice düşününüz … tarımın bitmesinin başlangıcındayız… bu gidişata dur demenin zamanıdır
saygı ve sevgilerimle 05396858960

Konuşmalarında bile ayrimcilik yapan zihniyet tollumun neresinden olursam olayim seni ilgilendirmez delikanliligima laf eden aynaya baksin daha kendi adini yazmamis.. soylediklerim yalanmi mandalina bahcelerine ev yapildigi yalan mi ?? Yalan diyecek kisi cikmaz cikarsa gitsin sigacik yoluna gitsin (…) yerlere tüm ağaçlar kesildive betonlasma basladi kimse burdan artislik yapmasın

Bayındırlık ve iskan Bakanlığı’nca hazırlanan ve 18/04/1996 tarihli ve 96/8109 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası’ndaki birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü derece deprem bölgeleri belirtilmiştir. Bu haritada görülüyor ki ne yazık ki ege bölgesi ve seferihisarımız Sakarya bölgesi gibi 1 derece deprem bölgesidir.

DEPREM BÖLGELERİNDE YAPILACAK BİNALAR HAKKINDA YÖNETMELİK yayınlanmıştır Yönetmeliğe göre deprem bölgelerinde yapılacak binalar, malzeme ve işçilik koşulları bakımından Türk Standartları’na ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı “Genel Teknik Şartnamesi” kurallarına uygun olacaktır. Oysa;

Sakarya depreminden sonra Depremde çöken binada hayatını kaybedenlerin ailelerinin 2005 yılında yaptığı başvuruyu karara bağlayan AİHM, “Türkiye’nin sorumlularla ilgili etkili soruşturma yürütmediğine” hükmederek “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşam hakkıyla ilgili 2. maddesinin ihlal edildiği” görüşüne varmış ve gerekçeli kararında, “Türkiye’deki davalarda sorumlularının bulunması konusunda etkili olunamadığı” değerlendirmesinde bulunmuş, binaları inşa eden şirket “kötü ve eksik malzeme kullanmakla” suçlanmış ve Türkiye’yi cezalandırmıştır.

İster büyükşehir yasaları ister imar kanununu olsun, ne olursa olsun Seferihisardaki yapılan binalar;
1. Birinci derece Derece deprem bölgesi olmamız nedeniyle Çok katlı İmara uygunmudur?
2. binalar yapılırken deprem bölgelerinde yapılacak binalar hakkında yönetmeliğe uygun olarakmı yapılmakta ve gerektiği şekilde ilgili görevliler tarafından denetlenmektemidir? Asıl önemli olan bu konulardır. Saygılarımla

belediye başkanımızdan isteğim, imarın ( ki sadece bina inşaatı değildir ) geçmişi ve geleceği konusunda toplantı düzenlemesi ve fikirleri olanların herkesin önünde belirtmesinin sağlanmasıdır. Seferihisarlı olarak geçmişi bilmek ve geleceğin yönlendirilmesine katkıda bulunmak hakkımızdır diye düşünüyorum…
sevgi ve saygılarımla 05396858960

Bu bir sulandırma projesidir…
ey estetik kurul üyeleri..günahlar size yazılacak haberiniz olsun..
bana bu iş…. İsmet İnönü’nün “Bir işi çözmek istemiyorsan komisyona havale et” ünlü sözünü hatırlattı…
korkarım ki yeni bir rant kapısı açılıyor….

yorum yapanlar delıkanlı gıbı adınızı yazın başkanın halk günlerınde eleştırılerınızı yapın ıddalarınızı ıspat edın

Beş yıl öncede Cittaslow idik.şimdi o çarpık yapılar yıkılıp yenilerimi yapılacak?mimarlarımız terkedilmiş Meksika evleri gibi dikdörtgen ev yapmaktan bıkmadımı?Ahmet Güney hergün İzmire gidip gelirken Yelki tarafında kafasını sağa sola çevirerek bir baksın, belki mimarlığını birazcık geliştirir.

Böyle bir kararı ve manşeti 5 sene önce okusaydık gerçekten anlamlı olurdu.İlçenin büyük bir bölümü estetikten uzak,çirkin,çarpık yapılaştıktan sonra alınan bu karar tamamen medyatik bir yaklaşım.

sn başkan kirlilik den bahsed miş belediyeye bastır parayı 2 katlı yere 5 kat izin veriyolar ama neden olsa bütün müteahhit ler belediyede vatandaş bahçesine eşya koymak için dam yapıyor zabıtalar başın da bitiyo bahçe demiş ken aklıma geldi yarın bir gün tarım yapacak arazimiz kalmayacak bundan 20 yıl sonraki nesiller mandalina ağacını bile göremeyecek ler böyle giderse iş işten geçti artık sığacık yolu şantiye oldu parayı çantayı dolduran 3 5 de belediye ye bahşiş verince istedigi yere villayı dikiveriyor sonrada çirkin yapılaşma BUNDAN ÇİRKİN YAPILAŞMAMI OLUR saygılarım la MUSTİ

Yasaları bilmeyen ve ismini delikanlı gibi yazmayan bay Seferihisarlı. Önce büyükşehir yasalarını öğren sonra imar kanununu öğren. Seferihisarlı ismini kullanarak da tüm Seferihisarlıları cahil yerine koyma bari. Önce adam ol ismini adam gibi yazda toplumun neresinde olduğunu herkes bilsin…..

yalana bak ya .. sözde ağaç sevdalısı bir belediye var ama adam mandalina bahçelerine imar verdi ve iş işten geçti artık seferihisar merkeze binalardan dolayı güneş görmez oldu çarpık yapılaşma dar sokaklar da cabası kısacası atı alan üsküdarı geçti birileri halkın gözünü boyuyarak yandaş medyayla halkı kandırmasın yorumda hakaret yoktur umarım silmezsiniz yorumu zorunuza gitmesin gerçekler . ben seferihisara 8 sene önce geldiğimde gelişmemiş bir seferihisar vardı ama etrafı açık ve inşaat rantı olmayan bir seferihisar vardı ilçe erkezine güneş giren küçücük bir kent meydanı ve küçük esnafı olan bir seferihisar vardı bahçe kenarlarından miss gibi mandalina kokusu mandalina çiçek kokusu gelirdi şimdi ise sadece burnuma alçı sıva çimento malzemesi kokan kokular gelir oldu nerden nereye keşke köy gibi kalsaydında doğallığından ödünç vermeseydin güzel seferihisarım !! seni bu hale getirenler utansın ne diyeyim…

Çok güzel bir uygulama kocakarı şey edildikten sonra kapıya kilit vurcez

Biraz geç kalmadinizmi iş işten geçti köşeyi dönenler döndü.Seferihisar çoktan bakirligini yitirdi geçmiş olsun sayın başkan cista slowunuzla ovunebilirsibiz.