Yaklaşan CHP ilçe başkanlığı seçimleri siyasi arenayı ısıtıyor.Mevcut ilçe başkanı İsmail Yetişkin, 10 yılın vermiş olduğu özgüvenle koltuğunu korumak ya da istediğini seçtirmek için temasları arttırırken tabanda değişim arzusu artıyor.Yönetim kademesinin artık Seferihisar’ı okuyamadığını, halkta karşılık bulmadığını ve vatandaşa dokunamadığını düşünen değişimciler kendilerine temsiliyeti yüksek, sosyal yönü güçlü, çalışkan ve teşkilatı diriltip halkla buluşturacak genç bir başkan arıyorlar.Teşkilatın içinde "derin CHP” diye tanımlanan statükocular ise yaklaşan değişim rüzgarının kendilerini pozisyonlarından edecek korkusuyla İsmail Yetişkin’in arkasında diziliyorlar.Seferihisar’da girilmedik ev bırakmayan, tabanın nabzını ilçe teşkilatından daha fazla tutan Başkan Tunç Soyer ise tabandan gelen "dip dalga”nın farkında ama değişimin önünü açma girişimini siyasi risk olarak değerlendirme ihtimali yüksek. Siyasi risk demişken, kendini 2019’a hazırlayan bazı başkan adaylarının ilçe başkanıyla belediye başkan yardımcılığı pazarlığı yaptığı da dilden dile yayılıyor. Seferihisar siyasetinde bundan daha büyük siyasi risk var mıdır, yorumu okuyucularıma bırakıyorum.Bu varsayımlardan üçüncü bir senaryo da çıkar mı çıkar… Değişim rüzgarından tüm tabana "yok artık” dedirtecek, şapkadan tavşan çıkarır gibi x partisinden aday olmuş, y partisine çalışmış; partinin geleneklerine ters bir aday çıkarsa, partinin kimyası bozulur benden söylemesi. Konformizmin tuzağına düşüp "benim sözümden çıkmaz” adaylarından çok CHP’yi Seferihisar’da büyük yarışlara hazırlayacak başkan lazım."Siyasette saat hesabı yapılır” demiş büyüklerimiz. Bu derenin altından daha çok sular akar ancak Seferihisar’da CHP’nin marka değerinin üzerinde sörf yapıp kendini başarılı zannedenler için kara göründü.Meral Akşener’in kuracağı parti Seferihisar’da kartları yeniden dağıtabilir.Bu defa sadece CHP’nin marka değeri değil, ilçe teşkilatının da enerjisine ihtiyaç olabilir… Benden söylemesi!