AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 45 ayını değerlendirdi. SÜREKLİ: İZMİR YEREL HİZMETTE KÜME DÜŞTÜSoyer’in 45 ayda söz verdiği vaatleri yerine getirmediğini ifade eden Sürekli, "Bu 45 ayda aşk çiçek böcek oldu. Cemreler düşecek dediler vaatlerini sıraladılar ama cemreler düşmedi, İzmir yerel hizmette küme düştü. Bunu hep birlikte yaşadık. Plan yok, program yok, kervan yolda düzülür anlayışıyla yola çıkmışlar. Seferihisar’da yaptıkları gibi bal yapmayan arı gibi boş ve çok konuşuyorlar. Yatırım hizmet yok, İzmir’in 45 kayıp ayı var. 45 ay değil 45 yıl geçse CHP’nin zafiyetleri değişmeyecek. Yine ne diyorlar; bir kere üretmiyorlar istemiyorlar engelliyoruz diyorlar. Biz İzmir’in yere sorunlarını yerinde muhalefet yaparak yerinde, mahallinde basın açıklamalarıyla dile getirdik. Ne kadar haklıyız ki sonuçta dediğimiz çoğu noktaya onlar da geldiler. Ama zaman geçti, İzmir vaktinden, hizmetten ve yatırımda kaybetmiş ve mahrum kalmıştır” şeklinde konuştu.Kerem Ali Sürekli; CHP’nin deprem konutlarına ilişkin açıklamalarına sert yanıt verdi. Başkan Sürekli; "CHP yine beceremediği işlerin hesabını soruyor. Onlara göre; suç bastırmanın en kolay yolu bu. Çeyrek asırdır elle tutulur bir dönüşüm yapamayan, mağdurlarını inim inim inleten, deprem anıtı dikmekten öteye gidemeyenler, son olarak emsal artışından kaçmak için odalarla danışıklı dövüş içinde olmanın vicdan hesabını yapmak yerine, saldırıya geçmiş. Kendi binalarını dahi dönüştürmekten aciz olanların halkı kandırması mümkün değil. İzmir halkı her şeyi görüyor. Son 10 yılda İzmir’in en büyük dönüşümlerini yaptık, deprem konutlarının ilk etabı da teslim edilmeye başlandı. Üst perdeden ve gerçekle örtüşmeyen eleştirileri bırakıp kendi sorumluluklarıyla yüzleşsinler.”Kurusıkı açıklamalarla bir yere varamazlarİzmir’in yerel idaresini elinde bulunduran CHP’nin; kurusıkı açıklamalarla bir yere varamayacağını belirten AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli; sözlerini şöyle sürdürdü, "İzmir’in deprem gerçeğini hepimiz biliyoruz. İktidarımız süresince, çevre ve şehircilik alanında 23 Milyarlık yatırım ve destek sağladığımızı, devam etmekte olan 5 Milyar TL’lik dönüşüm inşaatının sürdüğünü onlar da biliyor. Depremin bir buçuk yılı dolmadan mağdurlara yeni evlerinin anahtarlarını teknik kontrollerini de hızla tamamlayarak teslim etmeye başladık. Vatandaşlarımızın istekleri doğrultusunda, 3. Proje alanındaki Rıza Bey Apartmanı proje revizyonu tamamlandı, buradaki konut ve işyerleri de Nisan-Mayıs aylarında teslim edilecek. Rezerv alanda 1,5 Milyar TL yatırım bedeli olan 3 bin 649 konut ve 51 işyeri için de süreç hızla ilerlemektedir. Konutlar orada, gidip baksınlar. Üstlerine düşeni yapmaktan kaçmak için de çamur atmasınlar. Tümüyle kurusıkı olan bu açıklamalarla bir yere varamazlar. Çünkü, pratikle örtüşmüyor. Attıkları taş, bir kuş dahi ürkütmez. Depremzedelerimizin yaralarına ne kadar sürede ve ne kadar merhem olduğumuzu herkes görüyor.”3. büyük şehirde belediye darmadağınAçıklamasında ayrıca, "Kendi binasını dönüştüremeyenden, deprem dönüşümü için ne beklersiniz ki?” ifadelerini kullanan AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, sözlerini şöyle sürdürdü; "Tüm kadrolarıyla, deprem anından itibaren seferber olan, 1,5 yılda yeni konutları teslim etmeye başlayan hükümeti eleştirmeleri olacak şey değil! Önce, kendilerine ‘Biz ne yaptık?’ sorusunu sormaları gerekirken, merkezi idare ile çözüm ortaklığı içinde bu hayati meselenin üzerine gitmeleri gerekirken, yine en iyi bildikleri işe soyunuyorlar, ‘Algı yönetmek.’ Düşünün ki; ülkenin 3. büyükşehriyiz, belediyemiz darmadağın. Yönetim koltuğunda oturdukları belediye, darmadağın hizmet veriyor. Yeni bina için küçücük somut bir adım atmadılar. Yer yok, tarih yok, planlama yok; en kötüsü niyetleri yok! Kendi binasını dönüştüremeyen, belediye çalışanını, halkı oradan oraya sürükleyen bir anlayıştan ne beklenir ki!” diye konuştu.Başkan Sürekli; açıklamasını şu ifadelerle sona erdirdi, "Nacizane tavsiyemiz; İzmir’in menfaatine olan işlerde siyasi polemik yaratarak günü kurtarmak yerine; taşın altına ellerini koymalarıdır. ‘İzmir’i cezalandırıyorlar, onay vermiyorlar.’ nakaratından vazgeçerek iyi ve güzel işlerin arkasında durup, üstlerine düşeni yapmalarıdır.”