Antik dönemde Herakleia adıyla bilinen Düzce köyü, bugün sessiz bir şekilde geçmişine tanıklık ediyor. Tarihsel mirası büyük ölçüde korunamamış olsa da, köydeki birkaç yapı, ziyaretçilere geçmişin izlerini sunuyor. Düzce Köyü Medresesi Osmanlı dönemine ait olan Düzce Köyü Medresesi, 15. ve 16. yüzyıllardan bu güne ayakta kalmaya çalışıyor. L şeklinde bir plan şemasına sahip olan medrese, döneminin mimari tasarımıyla dikkat çekiyor. Batısındaki kareye yakın dikdörtgen avlu ve avlunun güneyindeki tek minareli camiyle birlikte oluşturduğu yapı grubu aktif olarak kullanıldığı döneme ışık tutuyor. Tuğla kemerler ve kubbelerle inşa edilen medrese dokuz öğrenci hücresine sahip. Yapı bu hücrelerin önünde yer alan 7 birimli revaklarla Osmanlı döneminin klasik medrese mimarisini ortaya koyuyor. Nişler ve ocaklarla donatılmış olan öğrenci hücreleri bulunmasına rağmen yapıda bir dershane bulunmaması, derslerin bitişik camide yapıldığı fikrini veriyor. İnşa kitabesi ve vakfiyesine ulaşılamayan medrese, zamana meydan okuyan sessiz bir tanık olarak ziyaretçilerini bekliyor. Kasım Çelebi Camii: Yüzyılları aşan bir miras Düzce Köyü’nün bir diğer önemli yapısı, 15. yüzyıldan kalma Kasım Çelebi Camii. Girişindeki iki mermer kitabe, caminin tarihini ve önemini aydınlatıyor. Kitabelerden birinin üzerinde İhlas Suresi bulunurken, diğerinde ise caminin, Kasım ibn Yusuf ibn Evren tarafından 1489 yılında inşa ettirildiğine dair bir yazı yer alıyor. Osmanlı’nın klasik cami mimarisini yansıtan yapı, tarih meraklıları için de önemli bir duraktır. Kasım Çelebi Camii Helenistik dönemden kalma bir tapınağın üzerine inşaa edilmiş olmasıyla da dikkat çekiyor. Cami çevresinde birbirine tunçla bağlanmış mermer bloklar görülürken yapının batı kısmında arkeolojik sondaj çalışmaları yakın zamanda yapılmış. Caminin doğu tarafındaki avluda ise Osmanlı mezar taşlarıyla birlikte Bizans dönemine ait kırılmış bir kitabe de bulunuyor. Seferihisar’ın tarihi konusunda araştırmalar yapan Seferihisarlı öğretmen Olcay Malkaya kitabeyi kendi imkanlarıyla okutarak araştırmaları arasına eklemiş. Bu çalışma sonucunda kitabede ‘Zeytin Diyarına Hoş Geldiniz’ yazdığı ayrıca alt kısmında bir isim de bulunduğu görülmüş. Bu bilgi zeytinin Düzce köyü için geçmişten beri önemini de ortaya koyuyor. Son 20 senedir yıkılmaya yüz tutmuş olan medresenin ayakta kalması için de devlet desteğinin şart olduğu görülüyor. Düzce Köyü Hamamı 16 yüzyıldan kalma Düzce Köyü Hamamı köydeki diğer yapılar gibi, sessizliğe bürünmüş bir tarihi anlatıyor. Ziyaretçilerini zamanda yolculuğa çıkaran bu yapı, tarih meraklıları için dönemine ışık tutan izler taşıyor. Köyün sokaklarında dolaşan ziyaretçiler bir Ege köyünün sakinliğinin yanında antik Herakleia’dan Osmanlı Hereke’sine, geçmişin izlerini sürüyor. Düzce Köyü tarihi bir yolculuğa çıkmak ve köyün sakin güzelliğini keşfetmek isteyenler için ideal bir gezi rotası olarak dikkat çekiyor.