02 Ocak 2025, Perşembe Yeni Haber
Haber Girişi : 16.11.2020

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği nereden başlıyor?

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği temelde ailelerde başlar. Hepimizin şikayet ettiği, kadına veya erkeğe yüklenmiş olan misyonlar, daha doğmadan bize ailelerimiz tarafından yüklenilir. Bizim ailede olmaz deyişlerinizi duyar gibiyim.
Hepimiz "Biz çocuklarımızın mutluluğunu isteriz. Kendi ayaklarının üstünde dursunlar yeter. Bizim için kız erkek fark etmez” cümlelerini ebeveynlerimizden duymuşuzdur. Biz çocuklarımızın mutluluğunu isteriz derler ama mutlu olduğu şey kendi kalıplarındaki cinsiyete uymuyorsa izin vermezler. Böylelikle geleceklerini kendi kalıplarındaki cinsiyet anlayışına göre şekillendirirler.
"Aslan oğlum” diye hitap ederek, onların duygularını hiçe sayar güçlü olmaları gerektiğini ifade ederler. Yahut küçük yaşlarda düştüğünde veya başka bir olay karşısında ağladığında "ağlama, erkekler ağlamaz” diyerek asla duygularını belli etmemeleri gerektiğini öğretirler.

Zaman geçer etrafımız, güçlü görünmeye çalışan duygularını saklamaya çalışarak kendi içinde savaşa girmiş erkeklerle dolar. Aynı şey kadınında başına gelir. Daha küçükken "cici kızım, prensesim” diyerek sevimlilik ve narinlik misyonu yüklenir. Bunun sonucunda "kadınlar çiçektir, narindir, ilgi ister” gibi algı ortaya çıkar. Kendi ruhu bedeni bu olaya uygun olmayan kadınlar özgüvensiz bir birey haline gelirler. Erkeksen mavi kızsan pembe renk ön plandadır. Daha doğmadan senin ve cinsiyetinin adına isim renk kıyafet hatta oyuncak seçimleri bile yapılır. Bunun gibi birçok saçma kalıp…
Sevgili okurlar; rengin, ismin kıyafetin, duygunun kadını, erkeği olmaz. Kişi kendini nasıl rahat nasıl mutlu hissediyorsa öyle yaşamalı bu hayatı. Belirli kalıplara kurallara girmemeli. Aksi takdirde hiç birimiz kendimiz gibi olamayacağız. Bizden sonraki nesilde yine bizim büyüdüğümüz kalıplarla yetişecek. Buna artık bir dur diyerek kelimelerimizin hangi sonuçlara neden olacağının farkında olalım.

Değerli okurlarım; bu ilk yazım da hepimizin hayatındaki bu büyük probleme kendimce deyindim. İlk  yazım olduğu için sürç-ü lisan ettiysem affola. Bundan sonra bu köşede farkındalık yaratmaya çalışacağım. Sizin de değinmek istediğiniz konuları dlkgurbuz3@gmail.com mail adresinden bana ulaştırabilirsiniz. İyi günler dilerim.

Yorum

Son Haberler

Sosyal medyanın psiko-sosyal etkileri
Prof. Dr. Mehmet KARAÇUKA | Köşe Yazıları
Yeni yıl
Muammer TOPRAKÇI | Köşe Yazıları
Yeni bir yıl, yeni umutlar, merhaba 2025!
Aybike GÖCEKLİ | Köşe Yazıları
Yeni yıl ve beklentiler
Prof. Dr. Mehmet KARAÇUKA | Köşe Yazıları
Çizgili yorum
Karikatürist Mustafa Yıldız | Köşe Yazıları
Bir Yatırım Aracı Olarak Kaliteli Şarap Piyasaları
Prof. Dr. Mehmet KARAÇUKA | Köşe Yazıları
Miniklere yeni yıl coşkusu
Haber Merkezi | Yaşam