Seferihisar Ürkmez’de bir yıl önce, Değerli Kuyumculuk, Soner Değerli’nin ortağı kuyumcu Akın Gelmez’i tabancayla öldürüp altınları gasp etmekle suçlanan sanıklar Mehmet Şerif A. ve Caner A., ‘adam öldürmek’ suçundan müebbet, yağmalama’dan 11 yıl 8‘er ay’, Menderes D. ise ‘yağmaya iştirak’ten 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Duruşmada gözyaşları döken Akın Gelmez’in eşi Lütfiye Tuğba Gelmez’in, “Benim çocuğumun bugün doğum günü. Sizler demir parmaklıklar arkasında ailenizi görebiliyorsunuz. Ama ben eşimi, çocuğum da babasını artık göremeyeceğiz” sözleri yürekleri dağladı.Olay, geçen yıl 14 Ekim’de, Seferihisar Ürkmez‘de kuyumcuda meydana geldi. Kuyumcuya gelen 2 kişi, ellerindeki torbayı uzatıp işyeri sahibi Akın Gelmez’den altınları doldurmasını istedi. Bu sırada, şüphelilerden biri Gelmez’in kendilerine, tezgahın altındaki tabancayla ateş edeceğini düşünerek, ona iki el ateş etti. Vücuduna isabet eden tek kurşunla kanlar içinde kalan Gelmez yere yığılırken, 2 soyguncu aldıkları 200 gram altınla hızla dışarı çıkıp olay yerinden uzaklaştı.Silah sesini duyup kuyumcuya gelen çevredekiler, Akın Gelmez’i kanlar içinde buldu. Çağrılan ambulansla Seferihisar Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Gelmez, yaşamını yitirdi. Karabağlar İlçesi’nde mobilya atölyeleri bulunan ve işlerinin kötü gitmesi üzerine kuyumcu soyan Mehmet Şerif A., Caner A, motosikletle olay yerinden kaçtı. Jandarma, motosikleti bırakıp otomobille kaçan iki saldırganı yol kontrolünde, gözcülük yapan Menderes D.’yi ise olay yeri yakınında yakaladı. Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Zeynel Çiçek, üç sanık hakkında ‘adam öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, yağma suçundan 15’er yıl ve ruhsatsız silah bulundurmaktan 1 yıl hapis cezası istemiyle dava açtı.İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın son duruşmasına tutuklu yargılanan sanıklar Mehmet Şerif A., Caner A. ve Menderes D. ile avukatları Erdoğan Bincan, Nejat Alp, ölen Akın Gelmez’in annesi Feride Gelmez, babası Hakkı Gelmez, eşi Lütfiye Tuğba Gelmez ve avukatları Emel Nazlı Pınar katıldı. Sanık Mehmet Şerif A. son savunmasında, “Piyasaya borcumuz vardı. 3 kişi kuyumcu soymaya karar verdik. Soygundan önce iki hafta keşif yaptık. Silahın çalışıp çalışmadığını atış yaparak kontrol ettik. Soygundan önce alkol de aldık. Ben ve Caner ikimiz kuyumcuya girdik. Menderes ise gözcülük yaptı. İçeriye girer girmez silahı doğrultup, altınları vermesini istedik. Kuyumcu altınları vermek üzere kasaya eğildi. Yanında duran Caner, ‘silah’ diye bağırınca panikle tetiğe dokunup ateş ettim. Altınları alıp kaçtık” dedi. Caner A. aynı yönde ifade verdi. Menderes D. ise öldürme olayına karışmadığını, dışarıda gözcülük yaptığını, motosiklet ile altınların yerini, jandarmaya kendisinin gösterdiğini söyledi. Gözyaşları içinde konuşan acılı eş Lütfiye Tuğba Gelmez, 3 sanıktan da şikayetçi olduğunu belirtip, “Bugün çocuğumun doğum günü. Doğum gününü babasız kutlayacak. Sizler demir parmaklıklar arkasında ailenizi görebileceksiniz. Ben eşimi, çocğum ise babasını ömür boyu göremeyecek. Sizler onun katilisiniz. Hapislerde çürüyün. En ağır ceza verilsin” dedi. Baba Hakkı Gelmez ile anne Feride Gelmez de 3 sanıktan şikayetçi olduklarını belirterek, en ağır cezaya çarptırılmalarını istedi.Gelmez ailesinin avukatı Emel Nazlı Pınar, sanıkların soygunu ve cinayeti birlikte haraket ederek planlı işlediklerini belirterek, her üçünün de üst sınırdan cezalandırılmalarını talep etti. Cumhuriyet Savcısı da daha önceki mütalasını tekrarlayıp, sanıkların cezalandırılmalarını istedi. Mahkeme heyeti karar için duruşmaya kısa bir ara verdi. Aranın ardından sanıklara son sözlerini soruldu. Her üç sanık da “Böyle bir işe karıştığımız için çok pişmanız. Keşke olmasaydı” dedi. Mahkeme heyeti, sanık Mehmet Şerif A. ve Caner A.’yı adam öldürmekten müebbet, yağma suçundan 11 yıl 8’er ay, Menderes D.’yi yağmaya iştirakten 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıp, tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.