14 Ocak 2025, Salı Yeni Haber
Haber Girişi : 24.11.2016

Başöğretmen Atatürk

Bugün 24 Kasım. Öğretmenler Gününüz kutlu olsun.
Niçin 24 Kasım?

Çünkü 24 Kasım 1928, Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün Millet Mekteplerinin Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür.

Peki, Millet Mektepleri nedir?

Bu okullara neden gereksinim duyuldu?
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda,ülkede okuma yazma bilenlerin oranı sadece yüzde 7 idi.Kadınlarda ise bu oran,bırakın yüzdeyi,binde 4 idi.

Türkiyedeki kırkbin köyün otuzyedibininde okul yoktu.

Mustafa Kemal’imizin öncülüğünde Kurtuluş Savaşımız kazanılmıştı.Şimdi daha büyük bir savaş Kuvayı Milliyecileri bekliyordu:

Cehaleti yenmek ve çağdaş uygarlığa erişmek…

İlk iş okuma yazmayı öğretmekti.

1 Kasım 1928’de yeni Türk Alfabesi kabul edilmişti.Ardından halkı okur yazar kılmak amacıyla dev bir EĞİTİM SEFERBERLİĞİ başlatıldı.Millet Mekteplerinin açılması yasası çıkarıldı.Başöğretmen Atatürk idi.

Millet Mektepleri dörder aylık iki dönemden oluşuyordu.Birinci dönemde okula devam zorunluluğu vardı ve okuma yazma,dilbilgisi ve basit matematik öğretiliyordu.İkinci dönemde katılım zorunluluğu yoktu ve sağlık bilgisi,yurttaşlık bilgisi gibi yaşam için gerekli bilgiler veriliyordu.

İlk yılında 20000 den fazla derslik açıldı ve bir milyondan fazla yurttaşımız bu okullara devam etti,okuma yazma öğrendi.

Bu daha başlangıçtı.Okul Cumhuriyetin ilk damgasıydı.
Ardından Köy Enstitüleri…

Kırklarelinden Karsa,Balıkesirden Malatyaya,İspartadan Diyarbakıra,Sakaryadan Erzuruma,İzmirden Kastamonuya,Antalyadan Samsuna…yurdun dört bir yöresinde Köy Enstitüleri açıldı…

Nasıldı Öğretmen Marşı’nın sözleri?
"Alnımızda bilgilerden bir ışık
Nura doğru can atan Türk genciyiz

Candan açtık cehle karşı bir savaş
Ey bu yolda and içen genç arkadaş…”

Akıl ve bilimi kendilerine rehber edinen ve cehalete karşı savaşımda and içen bu gençler AYDINLIĞIN IŞIĞINI tüm ülkeye yaydılar.

Köy Enstitüleri öğretmenle birlikte ziraat uzmanı da yetiştiriyordu.

Nasıl sesleniyordu her sabah Ziraat Marşı ile bu gençler?

"Sürer eker biçeriz güvenip ötesine
Milletin her kazancı miletin kesesine
Toplandık has çiftçinin ATATÜRKÜN sesine
Toprakla savaş için Ziraat cephesine…

Ve Türkiyede her işyeri bir okul,her okul bir işyeri oldu…

Hele de gencecik kadın öğretmenler…
Sıdıka Avar’lar at,eşek sırtında,yaya köy köy dolaşıyor,ana babaları ikna ediyor ve kızlarımızın okula gönderilmeleri için canla başla çalışıyorlardı…

Tüm dünya Türkiye’deki bu eğitim hamlesini hayranlıkla izliyor ve şapka çıkarıyordu…

Bugünler mi?…

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği örgütü OECD raporuna göre,OECD’ye üye ülkeler içinde cehalette birinciyiz.16-25 yaş aralığında okula gitme ve çalışma çağındaki gençlerimizin okumama ve çalışmama oranı yüzde 35.

Yine OECD raporuna göre Türkiye’de öğrencilerin soru sorma ve sorgulama oranı %2.2(yazıyla yüzde iki nokta iki)…

Ne diyordu bir önceki Eğitim Bakanımız sayın Nabi Avcı?

"İnşallah on yıldır özellikle Sosyal Bilimler liselerimizde,İmam Hatip liselerimizde üstadın(Necip Fazıl)beklediği,özlediği gençliğin mayasının tutmakta olduğunu görüyoruz ama bu kafi değildir.Bütün eğitim sistemimizin üstadın özlediği Türkiyeye yakışan gençleri yetiştirmeye vakıf olması gerektiğini bilerek çalıştığımızı bilmenizi isterim…

Üstadın özlediği gençlik nasıl bir gençlik?

Kinin ve dininin davacısı bir gençlik…

Ne diyor Başbakan yardımcısı sayın Numan Kurtulmuş?
"Medreseler yeniden inşa edilmelidir…

Nereden nereye…
Millet Mekteplerinden Köy Enstitülerinden belki de Medreselere…
Başöğretmenimiz Atatürkü saygı ve sevgiyle anarak öğretmenler gününüzü kutluyorum.

Yorum