ASYA YAŞARİKİZ / YENİ HABER – 1 Temmuz itibarı ile Türkiye, pandemi ile mücadelede normalleşme dönemine girdi. Kalkan birçok yasak sonrası girilen bayram tatili, Türkiye’nin vaka tablosunda değişikliğe neden oldu.26 Temmuz gününe ilişkin koronavirüs verilerine göre; son 24 saatte yapılan 224 bin 198 testten 16 bin 809’u pozitif olarak belirlendi. 63 yurttaşımız ise koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti. Tatil öncesi vaka sayısı 6 binlerde iken güncel verilere göre vaka sayısı 16 bine yükseldi.SAĞLIK BAKANI UYARDISağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından vaka sayılarında yaşanan hızlı artış nedeniyle salgını kontrol altında tutmanın güçleştiğine dikkat çekerek, yurttaşları tedbirlere uymaya ve aşı olmaya davet etti. İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Ege Postası’na yaptığı açıklamada İzmir’deki günlük vaka sayısının tatil öncesi döneme göre 2 kat arttığını söyleyerek yurttaşları maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymaya davet etti.KRİTİK TARİH 5-10 AĞUSTOSTatil nedeniyle yaşanan yoğunluk Seferihisar’da da kendini gösterdi. Sığacık’a akın eden yurttaşların maske ve fiziksel mesafe kurallarına uymadığı görüldü. Edinilen bilgiye göre, Seferihisar’da aktif vaka sayısı 1 ancak 5-10 Ağustos, Seferihisar için kritik tarih. Tatilde yaşanan yoğunluğun önümüzdeki süreçte etkilerinin görüleceğini söyleyen bilim insanları yurttaşları uyarırken İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı ile salgın sürecini konuştuk.1 Temmuz itibarı ile normalleşme sürecinin başlatılması ve alınan önlemlerin neredeyse tamamına yakınının ortadan kaldırılmasının, halkta rehavet algısı yarattığına dikkat çekerek sözlerine başlayan Tabip Odası Başkanı Çamlı, Türkiye toplam nüfusunun yaklaşık yüzde 28’inin İzmir nüfusunun ise yüzde 36’sının iki doz aşı olduğunu söyledi. Toplum bağışıklığı için gerekli olan yüzde 70’lik oranın çok uzağında olduğumuzu dile getiren Çamlı, tatil nedeniyle yaşanan şehirler arası göç ile ilgili şunları söyledi; "Turizm hareketliliği nedeniyle Akdeniz ve Ege sahilleri ciddi bir turist akınına uğradı ve nüfuslarının iki, üç katını aşan yoğunlukla karşı karşıya kaldılar. Otel, restoran, kafe, plajlar, eğlence yerleri insanlarla doluydu. Buradaki görüntüler pandemi açısından ciddi kaygı verici boyuttaydı. Maskelerin çoğu zaman takılmadığı fiziksel mesafeye uyulmayan bu yerlerde bayramdan sonra vakaların artış göstereceği şekilde genel bir kanı oluşmuştu. Geldiğimiz noktada üç haftada üç katını aşan vaka sayıları görüyoruz. Hızla vaka sayıları artıyor. Buna karşın hala toplumsal bağışıklıktan uzak bir aşılama düzeyimiz var. Özellikle bayramda yaşanan kontrolsüz kalabalıklar, sosyal etkinlikler, önümüzdeki günlerde vaka sayıları ile bize dönecek. 4. pik olayı genel olarak bilim insanlarının Eylül başında düşündüğü bir olaydı ama bu süreçte bu daha da öne gelebilecek.”Pandeminin hala devam ettiğini ve vaka sayılarının giderek arttığını hatırlatan Çamlı, acilen gerekli tedbirlerin alınması için yöneticileri "Maske, fiziksel mesafe ve kapalı alanlardan uzak durma şeklindeki pandemi kurallarına çok sıkı bir şekilde uymamız gerekiyor. Aynı zamanda sağlığı yönetenlerin de bu gidişatı görerek, tamamen kaldırılmış olan birtakım tedbirleri tekrar gözden geçirmeleri gerekiyor. Özellikle kapalı alanlardaki, yaşama ve çalışma koşullarının çok iyi değerlendirilmesi, toplu taşımadaki kalabalığın azaltılması, toplumsal hareketliliğin yavaşlatılması, kolektif bir korunmaya yol açacak birtakım tedbirlerin devreye sokulması önemli bir konu.” ifadeleri ile uyardı.KANIT ORTADAVakti gelmesine rağmen 2. doz aşı olmayan 9 milyon yurttaş ile ilgili de konuşan Çamlı, bir kesimin aşıya ideolojik yaklaşarak aşıyı kabul etmediğini bir kesimin ise eksik ya da yanlış bilgi sonucu aşıda tereddüt yaşadığını söyledi. Bu grup yurttaşların bilimsel bilgiye dayalı, kanıta dayalı birtakım bilgiler sunularak tatmin edici doyurucu açıklamalarla ikna edilebilmelerinin mümkün olduğunu düşünen Çamlı, "Şunu unutmamak gerekiyor; salgının şiddetlendiği ve aşılama düzeylerinin yüksek olduğu ülkelere baktığımız zaman hasta olan kişilerin büyük çoğunluğunun aşılanmamış kişiler olduğunu; aşılanmış kişilerde hasta olma oranının çok çok düşük olduğu, hastaneye yatma ve vefat oranlarının büyük kısmının aşılanmamış kişilerde olması bir bakıma aşının etkinliğinin kanıtıdır.” ifadeleri ile aşının önemine dikkat çekti."KİŞİSEL TERCİH DEĞİLDİR”Fakat asıl önemli olanın toplumsal bağışıklık ve toplumsal sorumluluk olduğuna işaret eden Çamlı, aşının kişisel bir tercih olamayacağını şu sözlerle ortaya koydu; "Aşılanmanın önemi anlatılmalı, aşının bir kişisel tercih değil toplumsal bir sorumluluk olduğu; aşı olmadığımızda, sadece kendimizin hasta olmadığı aynı zamanda bu hastalığı bulaştırarak toplumun diğer bireylerinin sağlıklarını da riske attığımızı unutmamamız gerekiyor. Dolayısıyla aşı olmak sadece kişiyi ilgilendiren bir şey değil toplumun sağlığını ilgilendiren bir durum. O yüzden herkes bu toplumsal sorumluluğunu yerine getirmeli ve başkalarının sağlığını, yakınlarını, toplumun hatta dünyada yaşayan insanların sağlığını düşünerek aşı olmalıdır.”2. doz aşısını olmayan 9 milyon yurttaşın bayram tatili nedeniyle aşı olmamış olabileceğini ifade eden Çamlı, son olarak sağlığı yönetenlerin süreçteki bazı açıklamalarının çok gerçekçi olmadığını iddia ederek, sözlerini "Bayramdan sonra aşılamanın artabileceği umudum var. Ama buna karşın özellikle sağlığı yönetenlerin bu süreçteki hataları, pandemiyi yönetememeleri ve süreçteki birçok açıklamalarının daha sonraki çok da gerçekçi çıkmaması ciddi bir güven kaybına sebep oldu. Dolayısıyla aşı konusundaki yaşanan bu tedirginliklerde bu yaşanan güven kaybının çok önemli olduğunu belirtmek istiyorum.” ifadeleri ile sonlandırdı.