Seferihisar’da korkutan deprem

Arkadaşım beni arayıp S.hisar’da inşaat işleri yapan başka bir arkadaşının benim yorumumdan alınmış olduğunu söyledi.. “Biz kötü inşaat mı yapıyoruz.” diye sormuş.. “Binasına güvenmeyenler” sözüme açıklama getireyim. Bazı insanımızın bulunduğu binaya güvensizliği normaldir çünkü 99 depremi sonrasında yapılan binaların yeni deprem şartnamesine göre projelerinin oluşturulduğunu ve yeni yapım teknikleriyle inşa edilip kontrol mekanizmasının (eskiye oranla) daha güvenilir olduğunu görüyor. Dolayısıyla bundan otuz yıl önce yapılan binasına güvenmiyor. Burada gözardı edilmemesi gereken birkaç nokta var; 1- Günümüz teknoloji koşulları artık, zemin etüdünden başlayan sahadaki kot verilen topoğrafik araçlara kadar bir çok konuda ve önem katsayısında insan hatasını minimuma indirdi. Artık şantiyelerde taşıyıcı sistem için beton karılmıyor, Beton kalitesinden, homojenliğinden şüphe etmiyorsunuz. Dökülen betonda hava boşluğunu minimuma düşüren vibratörler kullanılıyor. Neredeyse tekil temel diye bir kelimeyi telaffuz etmez olduk, iki katlı binada bile radye temel yapılıyor. Teorik kısım, 20~25 yıl öncesine oranla radikal değişti. Kullanılan programlar, her farklı disipline ait projeyi, 3 boyutlu geliştirilmesine ve analiz edilmesine olanak sağlıyor. Tüm bu olumlu gelişmeleri gören eski konut sahipleri depremden korkuyor. Arada fark olduğu bariz çünkü. Korkuların diğer bir etkeni de; deprem öncesi, oluştuğu anlar ve sonrasında neler yapılıp nelerin yapılmayacağı konusundaki bilgi eksikliği.. Çeşitli kurumların veya konu uzmanlarının organize ettiği sempozyum, oturum vb. bilgilendirmelerini takip edilmesini öneririm. Akut bu konuda uzman kadrolara sahip. “Akut’u takip edin” derim. Dediğim gibi 3-4 arası depremler bulunduğumuz coğrafya adına doğal olaylardır.Hatta o enerjinin boşalmış olması (bildiğim kadarıyla) enerji birikimine engel olduğu için olumludur.