Seferihisar’da yaşayan Türk Yönetmenin çektiği BALKANCISCO Belgeseli Uluslararası Festivallerde ödüle doymuyorEmre GÖNÜLLÜ / YENİ HABERYönetmenliğini Tuğrul Sarıkaya’nın yaptığı, çekimleri Amerika San Francisco’da gerçekleştirilen müzik belgeseli BALKANCISCO bugüne kadar 41 film festivalinden ödülle döndü.Amerika San Francisco’da Balkan Müziğine yönelik artan ilgiyi konu edinen BALKANCISCO belgeseli birbirinden binlerce kilometre uzaklıktaki iki coğrafyayı bir araya getiren sebepleri inceliyor. Film, farklı kültürel kökenden gelen müzisyenlerin kişisel hikayeleri aracılığıyla, bu müziğin sınırları nasıl aştığını ve farklı kökenlerden insanları nasıl birleştirdiğini vurguluyor. BALKANCISCO, müzisyenlerin Balkan müziğini öğrenme ve çalma deneyimlerini paylaşırken yaşadıkları duygusal yolculuğa odaklanıyor. Seyirci, hikayeleri aracılığıyla müziğin kültürel ayrımları nasıl kapatabileceği ve insanları nasıl bir araya getirebileceği konusunda daha derin bir anlayış kazanıyor. Yönetmen Tuğrul Sarıkaya müzisyenlerin hikayelerini Balkan şarkılarıyla ustalıkla örüyor. Böylelikle izleyici nitelikli müzik ve dans performanslarıyla eğlenceli bir 66 dakika geçirmiş oluyor.23 Haziran 2024 günü saat 16.00’da BALKANCISCO belgeselinin Amerika galasının San Francisco’da gerçekleştirilmesi planlanıyor. Galada yaratıcı Yapımcı Duygu Gün ile soru-cevap bölümü de yer alacak. Ardından Balkan Bandosu Fanfare Zambaleta sahne alacak ve sonrasında sokaklarda Balkan Müziği çalarak izleyicileri haftalık Balkan Sundays etkinliği için Bissap Baobab’da gerçekleşecek bir kutlamaya yönlendirecek.BALKANCISCO, Türkiye’den üç arkadaşın yeteneklerini bir araya getiren ortak bir çalışma: Tuğrul Sarıkaya, Duygu Gün ve Özgen Göksoy. Yönetmenliğini Tuğrul Sarıkaya’nın üstlendiği belgesel, onun vizyoner yönetmenliğinde gelişiyor. Duygu Gün ilgi çekici hikayesi ve anlatımıyla izleyicileri büyülemekle kalmıyor, aynı zamanda yaratıcı yapımcı olarak yapımın kapsayıcı vizyonunu da şekillendiriyor. Görüntü yönetmeni Özgen Göksoy, merceğin arkasında projeye hayat veren çarpıcı görselleri ustalıkla yakalıyor.BALKANCISCO’nun hikayesindeki ana karakter, dünyanın dört bir yanını gezmiş bir Türk expat olan Duygu Gün, her gittiği yerde kendi kültüründen bir şeyler aramaktadır. Kendi ülkesine olan özlemle San Francisco sokaklarında gezerken uzaktan gelen tanıdık müzik seslerine tesadüf eder. Yakınlaşınca görür ki bu bir Balkan Müzik orkestrasıdır ve sokaklarda çalmaktadırlar. Müzisyenlerle tanışıp sohbet etme fırsatı bulduğunda Duygu anlar ki Balkan Müziği San Francisco’da çok sevilen, takip edilen ve çalınan bir müzik türüdür. Amerikalıların Balkan Müziğine olan bu ilgisini çok ilginç bulan Duygu Gün, daha fazla Balkan etkinlikleri bulmaya ve bu etkinliklere katılmaya karar verir. Önce gençlerin her pazar Balkan Müziği çalıp dans ettikleri Balkan Sundays etkinliğine katılır ve çok eğlenir. Sonrasında ise kendini ayda bir tekrarlanan daha büyük katılımlı bir etkinlik olan Kafana Balkan’da bulur. Amerikalılıkların Balkan Müziğine olan ilgilisi iyiden iyiye şaşırtmaya başlamıştır. Duygu Gün, Balkan Müziğine karşı gelişen bu ilginin sebeplerini araştırmaya koyulur. Araştırdıkça görecektir ki, bu ilgi 1970’lerden başlayıp bugüne kadar devam etmektedir.1970’lerde bir avuç insanın entelektüel meraklarıyla başlayan bu Balkan Müzik çılgınlığı, bugün gençlerin heyecanla takip ettiği, özel sahne performanslarıyla ve elektronik müzik öğeleriyle harmanlanan yepyeni bir tür haline gelmiştir.