Lozan sadece bir Barış Antlaşması değildir, aynı zamanda yeni Türk Devletinin tam bağımsızlığının tapusudur. Birinci Dünya Savaşı bittiğinde Osmanlı İmparatorluğu dağılmış ve fiilen sona ermişti.Öz yurdu işgale uğramaya başlamış ve Anadolu paylaşılmış, payitahtı yani başkenti yabancıların işgaline uğramıştı. İzmir’in Yunan işgalinden sonra Yunan ordusu Anadolu’nun içlerine doğru ilerlemiş ta Polatlı’ya kadar gelmişti. Osmanlı Devletinin önüne Sevr haritası konulmuş ve bu ağır şartlı antlaşmayı Osmanlı Hükümeti ve Saltanat Şurası kabul etmişti. Ancak milletin gerçek temsilcileri olan TBMM ve onun başkanı aynı zamanda Ulusal Kurtuluş Savaşının önderi Mustafa Kemal Sevr’i reddetti.Osmanlı Mebusan Meclisinde kabul edilmiş olan Misak-ı Milliyi gerçekleştirmek üzere TBMM ve Mustafa Kemal halkla bütünleşerek büyük bir destana imza attı. Yunan ordusu Afyon siperlerinden sökülüp ta İzmir’e 14 günde ulaştı ve böylece savaş bitti. Kasım 1922’de Lozan’da başlayan Barış görüşmeleri 24 Temmuz 1923 yılında tamamlandı. Böylece Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan en son Barış Antlaşması oldu. Bu antlaşma bu yıl 100.Yılını dolduruyor. Ve şu an Birinci Dünya Savaşından sonra imzalanıp yürürlükte kalan tek antlaşmadır. Gerçekçi ve barışı merkeze alan bir antlaşma olması onun bir asırlık BARIŞ ÇINARI olmasını sağlamıştır.Lozan ile Misak-ı Milli hedefleri büyük ölçüde sağlanmış, kapitülasyonları kaldırılmış, dış borçlar sorunu başta olmak üzere Osmanlı döneminde birikmiş olan yüzyılların sorunları çözüme kavuşturulmuştur.Lozan büyük bir diplomatik zaferdir ve bu zaferde elbette İsmet Paşa’nın rolü çok büyüktür. Mustafa Kemal Paşa’dan aldığı talimatlar çerçevesinde muhataplarına karşı büyük bir direnç ve özveri ile Türk tezlerini büyük ölçüde kabul ettirmiş ve uzlaşma sağlanmasında rol oynamıştır. İsmet Paşa böylece sadece Kurtuluş Savaşı’nın İnönü kahramanı değil Lozan Zaferinin de önemli kahramanı olmuştur.Lozan’da ilk mutabakata varılan konu Mübadeleydi ve 30 Ocak 1923 tarihli mübadele protokolü ile Türkiye ve Yunanistan arasında nüfus değişimi kabul edilmiştir. Bugün Seferihisar’da birçok mübadil torunu yaşıyor, dedelerden ninelerden hikayeler hala kulaklarda. Peki ne kadarı yazıldı bu hikayelerin, maalesef çok azı. Birçoğu unutuldu gitti. Girit, Adalar, Selanik ve daha nice yerlerin anıları, birikimleri kayboldu.Neden?Çünkü mübadiller o acıyı özlemi içlerine attılar, içlerinde yaşadılar, çocuklarına yansıtmamaya çalıştılar, belki unutmak ve unutturmak istediler. Bir de okur yazarı fazla değildi. Yaşadıklarını, hissettiklerini kağıda dökemediler.Lozan içinde büyük hikayeler barındıran büyük bir barıştır. Kutlu olsun.