Geçtiğimiz haftalarda, ABD'nin en üst düzey sağlık yetkilisi, alkolün kanserin önlenebilir nedenleri arasında üçüncü sırada olduğunu açıkladı. Alkol, dünya genelinde en yaygın kullanılan uyuşturucu olmanın yanı sıra, yılda üç milyon ölüm ve çeşitli hastalıkların da sebebi. Birçok ülke, ABD dahil, alkol içeren içeceklere sağlık uyarıları ekliyor, ancak bu uyarılarda kanser riski konusunda açık bilgilendirme nadiren yapılıyor. İrlanda ve Güney Kore, son yıllarda bu konuda öncülük ederek alkolik içeceklere kanser uyarısı ekledi. ABD'de de alkolün kanser riski hakkında uyarı etiketleri konulmasına yönelik öneriler var ve bu durum, alkol endüstrisinde hisse fiyatlarının düşmesine yol açtı. Bu açıklamanın ardından, ABD ve Avrupa'daki alkol hisseleri %2'den fazla değer kaybetti; Rémy Cointreau %5, Boston Beer'in New York'ta işlem gören hisseleri ise %4 düştü. Ancak bu düşüşü sadece sağlık uyarısına bağlamak yanıltıcı olabilir, çünkü alkol tüketiminde nesiller arasında büyük farklılıklar var. Baby Boomer'lar ve Z Kuşağı arasında ciddi bir ayrım söz konusu. Alkolün zararlı olduğunu düşünenlerin sayısı giderek artıyor. Gallup'un bulgularına göre, Amerikalıların %45'i günlük bir ya da iki içkinin sağlıksız olduğunu düşünüyor - bu oran 2018'den bu yana 17 puan artmış durumda. 18-34 yaş arasındaki genç yetişkinlerin ise %65'i alkolün sağlık için kötü olduğuna inanıyor. İngiltere'de ve Batı ülkelerinin çoğunda gençler arasında alkol tüketimi azalıyor. 2020'den bu yana İngiltere'nin gece kulüplerinin %37'si kapandı, bu da gençlerin evde kalmayı ve daha az içmeyi tercih ettiğini gösteriyor. 2011'den 2021'e, 16-24 yaş arası gençlerin içki içmeyen oranı %19'dan %38'e yükseldi. Michigan Üniversitesi'nin 17 Aralık'ta yayınladığı ankete göre, Amerika'da gençler arasında yasadışı uyuşturucu kullanımı tarihi düşük seviyelerde ve alkol tüketimi de azalmış durumda. Araştırmacılar, son on yılda eyaletlerde kenevirin yasallaşmasına rağmen, gençler arasında kullanımının azaldığını belirtiyor. Avrupa'da da benzer bir düşüş trendi var. Bu değişim, çocukların daha sıkı gözetim altında tutulmasından, göçmen kültürlerinin etkisinden ve modern eğlence seçeneklerinin artmasından kaynaklanıyor. Genç, varlıklı ve sağlık bilincine sahip tüketiciler arasında alkol tüketimi düşüyor, alkolsüz bira satışları ise 2022'de %26 artış gösterdi. Öte yandan, yaşlılar arasında alkol ve uyuşturucu kullanımı artıyor. ABD'de 55 yaş üstü kişilerin alkol tüketimi son iki on yılda %49'dan %59'a yükseldi. Kenevir kullanımı yasal olduğu yerlerde yaygınlaşırken, İspanya'da 55-64 yaş arasındaki kişilerde kokain kullanımı 15 yılda sekiz katına çıktı. Baby Boomer'lar, gençliklerindeki özgürlük ve az gözetimle büyümüş olmanın etkisiyle, yaşlılıkta da bu asi ruhu sürdürüyor. Ekonomik açıdan daha iyi durumdalar, ancak bu durum aynı zamanda yalnızlık, artan intihar oranları ve mali zorluklar gibi sorunları da beraberinde getiriyor. Yaşlılar arasında suç faaliyetleri de artıyor; ABD'de 1992'den bu yana 50 yaş üstü erkeklerin tutuklanma oranları üç katına çıktı. Siyasi şiddete katılım da yaşlı demografikler arasında görüldü, bu da modern toplumda yaşlanmanın karmaşık bir süreç olduğunu gösteriyor. Sonuç olarak, Batı'da gençler alkolden uzaklaşırken, yaşlılar rock'n roll'u yaşamaya devam ediyor. Bu durum, sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda önemli sonuçlar doğuruyor.