Sevgili Başkan, bazı konuları anlatmak için biz basın mensuplarına her zaman zaman ayırır, konu ve sorunları dinler; yapılacakları yapar, yapamayacaklarımızı neden yapamayacağınızı anlatırsınız. Ancak sizin de bildiğiniz gibi görüştüğümüz her konu ve her sorun, kamuyu, yani tüm toplumu ilgilendirir. Bazen hemen çözümü söyler, bazen de karar vermekte zorlanırsınız. Konuyu uzatmadan sadede gelelim. Sayın Başkan, bu ilçede hiç adam kalmadı da mı bu zevatı meclis üyeliğine getirdiniz? Hiç meclis üyeliğine yakışan adam kalmadı da mı bu hazreti encümen üyeliğine seçtirdiniz? Her akşam zamanım bu insan müsvettesinin, bu aşağılık yaratığın (bazen küfürler dolusu) yorumlarını silmekle geçiyor. Haberin var mı Sayın Başkan! Herkes para kazanmak ister, ama kazancını kariyeriyle, onuruyla, namusuyla gerçekleştirir. Aksini söyleyen namerttir…. Aslında bu kişiye, insan bile denemez. Söylenecek cümleleri sıralayayım. – Bulunduğu makamı kendi çıkarı için kullanma ustası. – Kendisini olduğundan fazla gösterme sanatçısı. – Sinsi bir yaratık. – Harami. – Onursuz. – Para için yapmayacağı şeytanlık yok! Bir insan para için haysiyetini bu kadar mı yok eder? Bir kişi para için bu kadar mı alçalır? Bir kişi, bir üst makamını kendi çıkarları uğruna bu kadar kolay mı harcar? Bir kişi para uğruna bu kadar mı alçalır; bu kadar mı karaktersiz olabilir? Aslında bu yazımı, sadece siz başkana değil, bu zatı muhtereme göz yuman, sesini çıkarmayan tüm belediye meclisi üyelerine, en çok da Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi‘nin yönetici ve üyelerine ithaf ediyorum… ÇAY; Sayın Başkan; İlçenin kenarında bir çay ve çay yatağı var. Biz bu bölgeyi yaza yaza yorulduk, sizden tık yok. Bu bölgede bisiklet yolları, gezinti yolları ve insanların akşamları bir nefes alabileceği çay bahçeleri, çocuk oyuncak alanları yapılmasını istiyor, sadece fide dikimi ile yetinilmesini istemiyoruz. Bu işlerin yapımına bir an önce ve hemen başlanmasını istiyoruz… Aksi halde bir ay sonra bu bölgenin fotoğraflarını haftada bir tüm kamuoyuyla paylaşacağımızı şimdiden bilmenizi istiyoruz. Saygılarımla Mustafa Karabulut