Konuşma metnini kim hazırlarsa hazırlasın o konuşmalar konuşanın kendi ruhunu koyar ortaya. Hele yapacağı konuşmayı konuşmacının kendi hazırlamış ise o konuşma metninin her cümlesinde konuşmacının kalbi, ruhu ve duyguları vardır o cümlelerde…Ben Soyer’in gündüz ve akşam yaptığı konuşmalardan sadece birer konuyu ele alıp yorumlayacak ve yaptığı konuşmaların tamamını aynen yayınlayacağım.Gündüz yaptığı konuşmasında… "Cittaslow’un en önemli ilkelerinden biri giderek birbirine benzeyen birçok şehrin yanında kendi özelliklerini ön plana çıkararak kimliğine sahip çıkan bir kent yaratmak. Biz de kimseye benzemeye çalışmıyoruz. Sadece, Seferihisar’ın zenginliklerini günışığına çıkartıp, insanlığın beğenisine sunmaya çalışıyoruz”.Seferihisar CİTTASLOW ilan edildiği tarihten günümüze Seferihisar’a benzemek için uğraş veren çok ilçe veya belde yok mu? Var…Bizlerde bu kentte yaşayanlar olarak başka bir ilçe veya beldeye gittiğimizde kendimizde bir ayrıcalık görmüyor muyuz? Görüyoruz…Soyer’in akşam yaptığı konuşmasını bitirirken ilçenin mülki amirlerine teşekkür ederken "belediye meclis üyelerine”de teşekkür etmesi bence yanlıştı… Aslı "bazı meclis üyelerine” şeklinde konuşmasını tamamlamalıydı..Neden mi?CHP’li 5 belediye meclis üyesi bayram kutlamalarına katılmadılar, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına katılmadılar, 11 Eylül kurtuluş kutlama törenlerine katılmadılar..Sahi bu 5 adet meclis üyesi bayram, 30 Ağustos ve 11 Eylül kutlamalarına neden katılmadılar?…İşlerimi yoğundu yoksa onlara oylarını vererek meclis üyeliğine seçen seçmenleri görmek veya yüzlerine bakmakmı istemediler…Bunu ben çok merak ediyorum! Ya siz?İşte bu nedenle Başkan Tunç Soyer belediye meclis üyelerine teşekkür ederken bence "bazı meclis üyelerine” teşekkür etmeliydi…Başkan Soyer’in 11 Eylül günü gündüz kutlamalarındaki konuşma metni…Sevgili Seferihisarlılar15 Mayıs 1919 günü bu toprakların en karanlık günlerinden biridir. O güne kadar yüzlerce yıl bu topraklarda barış hakim olmuş, o tarihte başlayan Yunan işgaliyle burada yaşayan insanlar acı, işkence ve esaretle tanışmıştır. Yaklaşık 3.5 yıl süren bu işgalin ardından, 11 Eylül 1922 de ilçe kurtarılmış, işgalciler kovulmuştur. 11 Eylül 1922 günü bu nedenle, bu toprakların en aydınlık en uğurlu günlerinden biridir.O yıllarda, Harbiye’den yetişmiş Çolak İbrahim Bey,Mustafa Kemal Paşa’nın teklifini kabul ederek,mahiyetindeki iki milis süvari alayı ile birlikte Kuvayı Milliye’ye katılmıştır.Emrine bir nizamiye alayı ile bir dağ bataryası verilerek 1920 yılında 3.Süvari Tümeni namıyla Garp Cephesi emrinde bir süvari tümeni kurulmuştur. Seferihisarı kurtarmakla görevlendirilen Çolak İbrahim Bey, tüm hazırlıklarını tamamladıktan sonra, Kızılçullu yakınlarından hareket ederek,Seferihisar’ın doğusundaki dağ geçitlerinden ilerlemiş ve 11 Eylül 1922 tarihinde öğleden sonra yani 89 yıl once yaklaşık bu saatlerde, Seferihisar’a girmiştir.Çolak İbrahim Bey adı, Seferihisar’da eski Rum Mahallesi olan ve sonradan Rumeli göçmenlerinin yerleştirildiği mahalleye verilmiştir.1982 yılında bu mahalledeki parka, büstü dikilmiştir.Seferihisar’ın kurtuluşunun 89. yılı hepimize kutlu olsun. Bu vesileyle Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve rahmetle anıyoruz. Atalarımızın 89 yıl önce bize emanet ettikleri bu güzel vatana, kurtuluşun ilk günkü heyecanıyla sahip çıkmaya devam edeceğiz.Seferihisar, tarihi, doğası, havasıyla dünyanın en güzel yerlerinden biri. Göreve geldikten sonra Seferihisar’ın bir marka değeri kazanması, tarım ve turizmde hak ettiği yere kavuşması için çalışmalara başladık.İki yıldır Sakin Şehir ünvanını taşıyoruz. Küreselleşme ve dayattığı hızın yıkıcı etkisi dünyada sakin şehirleri yaşanabilecek alanlar olarak ön plana çıkartıyor. Cittaslow’un en önemli ilkelerinden biri giderek birbirine benzeyen birçok şehrin yanında kendi özelliklerini ön plana çıkararak kimliğine sahip çıkan bir kent yaratmak. Biz de kimseye benzemeye çalışmıyoruz. Sadece, Seferihisar’ın zenginliklerini günışığına çıkartıp, insanlığın beğenisine sunmaya çalışıyoruz.Türkiye’de çok sayıda kent ve kasaba, Seferihisar’I yakından izliyor. İnsanlar "neresi bu sakin şehir” diyerek görmeye geliyorlar. Özellikle Salı Pazarı ve Sığacık Kale İçi Pazarı, Mavi Bayraklı, Ürkmez, Akarca, Akkum plajları çok fazla konuğa ev sahipliği yapıyor , bahçelerimizde yetişen ürünlerimiz, kadınlarımızın yaptığı yöresel yemekler çok ilgi görüyor. İnsanlar tekrar tekrar geldiler. Yine gelecekler.Sakin Şehir’in ekmeğimizi büyütmeye devam etmesi için bu kış yapılması gereken hazırlıklar var. Öncelikle bu büyük ziyaretçi akını nedeniyle,büyük bir otopark ihtiyacı doğdu. Bu nedenle yapacağımız ilk iş, bugün bulunduğumuz yerde, Eski Belediye binasını yıkıp minibüs garajını kaldırarak ortaya çıkan alanda bir yeraltı otoparkıyla beraber, Seferihisar’lının nefes alacağı, ailesiyle beraber güzel vakit geçirebileceği bir park, sinema ve tiyatro salonları, yapmak olacak.Bu kış daha çok çalışıp daha çok iş yapacağız.Biz Seferihisar için güzel bir gelecek hedefliyoruz. Türkiye’ye model olmuş, öncülük yapan, büyük binalar, daha büyük arabalar yerine,içinde hepimizin daha rahat yaşayacağı bir Seferihisar.Teknolojiyi sonuna kadar kullanan, tarihine geçmişine sahip çıkan, restoranlarında yöresel yemeklerin sunulduğu, motorlu araç trafiği hafifletilmiş, yayaya ve bisiklete öncelik verilen, güneş enerjisiyle aydınlatılan bir Seferihisar.En önemlisi, ilçede yaşayan herkesin ekmeğinin büyüdüğü, işsizliğin kalmadığı bir Seferihisar., Biz bu hedef gerçekleşene kadar çalışmaya devam edeceğiz ve hiç yorulmayacağız.Seferihisar için yarın bugünden çok daha güzel olacak.Bu inanç ve kararlılıkla, atalarımıza layık olmanın onurunu, çocuklarımıza daha güzel bir Seferihisar bırakmanın mutluluğunu yaşayacağımız, daha aydınlık 11 Eylüller dileyerek saygılarımı sunuyorum.Başkan Tunç Soyer’in akşam kutlamalarındaki konuşması…Sevgili Seferihisarlılar,Bugün, Seferihisar için çok büyük bir gün.89 yıldır,11 Eylül hep coşkuyla, sevinçle en büyük bayram olarak kutlandı.Çünkü bu bayram bayrağımızın özgürce dalgalanmasının, bizim özgürce bu toprağın nimetlerini kullanmamızın sembolüdür.11 Eylül’de dedelerimiz canları pahasına, işgal edilmiş bu güzelim toprakları kurtarmış ve barış içinde birarada yaşayalım diye bize armağan etmişlerdir.Bu topraklarda yaşayan, ekmeğini burada kazanan ve kendisine Seferihisarlıyım diyen herkesin hiç aklından çıkarmaması gerekir ki, atalarımızdan miras kalan bu zenginlikleri koruyarak, büyüterek, bizden sonra gelenlere devretmek boynumuzun borcudur.Bu zenginlikler, atalarımızın omuz omuza verdikleri ölüm kalım savaşıyla kazanıldı. Bugün de omuz omuza olma günüdür.O günlerdeki gibi, birbirimize sıkı sıkıya bağlanmamız, aramızdaki farklılıkları, bir ayrılık ya da kavga vesilesi değil bizleri zenginleştiren çoğaltan bir fırsat olarak görmemiz gerekmektedir.Siyasal, kültürel, sosyal farklılıklarımıza saygı göstermeli, bu farklılıklarımızla birlikte birbirimize sahip çıkmalı, birbirimizi sevmeliyiz. Bunu zenginleşmek, daha ileri gitmek,toplu refahı arttırmak için yapmak zorundayız.Çünkü biz aslında kocaman bir aileyiz. Ya da tersi, Koskoca dünyada küçücük bir Seferihisar ailesiyiz. Bu küçücük ailenin, kendi içinde bölünüp zayıflamasına tahammülü yoktur.Çünkü global kriz bugün Yunanistan’dan, italya’ya, İspanya’dan Fransa’ya tüm Avrupa’yı tehdit ederken, Ortadoğu, Arap Baharıyla kaynar, İsrail küstahlaşırken, dünya, yakın gelecekte bizleri de içine alacak bir kaos ortamına sürüklenebilir ve böyle bir sıkıntı halinde, bizi bizden daha iyi anlayacak,Bize bizden daha çok destek olacak kimse olmayabilir.Yaşamımız boyunca, daima en çok birbirimize, ihtiyaç duyacağız. Bu bilinçle ve içtenlikle birbirimize sevgi ve saygı göstermeliyiz.Seferihisar’ın 2.5 senede yaşadığı değişim, bir çok kent ve kasabaya örnek olmakta, her yerde Seferihisar’ın başarısı konuşulmaktadır. Elbirliğiyle yakaladığımız bu yükselişe sahip çıkmalı daha fazlasının peşinden koşmalıyız. Seferihisar, Seferihisarlılar, çok daha fazlasını hakkediyor, Ben sizlerden biri olmakla, Seferihisar’lı olmakla gurur duyuyor, sizlere güveniyor, sizlerin güvenine layık olmaya çalışıyorum. Yolunuz açık bahtınız aydınlık, olsunSözlerimi bitirmeden önce;Seferihisar’da birlik ve beraberliğin sağlanmasında en büyük katkıyı veren Sayın Kaymakamımız Şakir Erden’e, garnizon Komutanımız Sayın Süreyya Doğan’a, Başsavcımız Sayın Hakan Tural’a Emniyet Müdürümüz Sayın Gürkan Yiğit’e, Jandarma Komutanımız Sayın Cihat Yıldız’a, İlçemiz tüm mülki amir ve personellerine, Belediye Meclis üyelerimize ve özellikle her türlü övgünün üstünde çalışan Seferihisar Belediyesi’nin tüm emektar çalışanlarına ve bu organizasyona emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.Az sonra huzurlarınıza Türkiye’nin en büyük sanatçılarından biri Nilüfer geliyorHepinize en içten sevgilerimi ve saygılarımı sunuyor, nice mutlu bayramlar, iyi eğlenceler diliyorum.Yaşasın Seferihisar ve onun güzel insanları….mustafakarabulutyenihaber@gmail.com