Her zaman dile getiririm ki; ”İşadamlılığının ve siyasetin okulu yoktur!” işte bu iki isim; yani Yetişkin ve Yaşar, bu cümlenin ne kadar doğru olduğunun iki örneğidir…İSMAİL YETİŞKİNSon yerel seçimlerde Seferihisar Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan İsmail Yetişkin, siyasete tamamen alaylı olarak yani çekirdekten geldi. Biz ne yüksek mimarlar gördük bu memlekette…Politikanın, "PO” noktasında pek çok siyasetçinin isimleri üstüne kırmızı kalem çekildi. Yine ne iş adamlarını gördük ki, siyah Mercedes’lerine bindiklerinde etrafa yukarıdan bakıp, iş yerlerinin önüne vardıklarında daha araçlarından inmeden önüne çıkana talimatlar yağdırırlardı…Hepsi de tarihin çöplüğünde kaybolup gittiler.İsmail Yetişkin, benim gazeteciliğim gibi alaylı… Yani okulundan değil çekirdekten gelme siyasetçi. Belediye başkanlığı koltuğuna oturduğu günden bu yana geçen 4 ayda, başkan olmazdan önceki İsmail Yetişkin kimliğinde ve tavırlarında hiç değişiklik olmadı. Onu başkanlık makamına getiren tüm seçmen gibi benim de isteğim; bundan sonra da değişmemesi…Yani dün ‘’Abla’’ dediklerine bugün ‘’Hanımefendi’’, ‘’Abi’’ dediklerine de "Beyefendi” dememesidir.Çünkü bu değişime uğrayanları çok gördük…Ama bakınız, başta ben olmak üzere insanlar, yönetime geldikten sonra davranış değiştirenleri, kibir abidesine dönüşenleri, yola çıktıklarını yarı yolda satıp yolda buldukları ile yollarına devam edenleri hiçbir zaman unutmuyor.Neyse…Geçtiğimiz akşam sohbet ettiğimiz bir dostumuz, İsmail Yetişkin için "Bu maya tuttu” dedi. Çok güzel bir benzetmeydi. Ben de şimdiye kadarki izlenimlerimle bu cümleye katılıyorum.İŞ ADAMI RAMAZAN YAŞAR..Şahsen arada üç yıllık bir sapmam olsa da 35 yıldır Renault markası ve çeşitlerinden araç kullanırım. Çünkü ben sert araç kullanırım. Renault markalı araçlar da hani derler ya; "çıt kırıldım değil” gaddar arabalardır.En önemlisi de araç almadan önce sorarız, "Servisi güvenilir mi?” diye…İlk yıllarda RENSER firmasına gittiğimde Ramazan Bey’i, iş elbisesi ile servisteki araçları kontrol ederken görürdüm. Bir şey sorduğumda aldığım cevap ile tamamen ikna olur, içimden, "Yahu bazı patronlar böyle çalışkan, güler yüzlü şefleri nasıl bulurlar” diye düşünürdüm.Aradan 25 yıl geçmişti ki bir çalışanına sordum, "Kim bu firmanın patronu?” Çalışan, Ramazan Bey’i gösterdi…İşte o anımı hiç unutmayacağım. Benim 25 yıldır, "Bu arkadaşa bahşiş versem acaba alır mı’’ diye düşündüğüm sima, meğer firmanın patronuymuş…Daha sonraki yıllarda Ramazan Yaşar Bey’e bu düşüncemi anlattığımda, "Sen bahşiş vermeyi düşünmüşsün ama benim buraya 20 yıldır gelip giden karı koca doktor çift, her servise geldiklerinde cebime bahşiş koymaya çalışırdı. Ben de itiraz ederdim. En sonunda kendimi tanıttığımda bakakaldılar. Daha sonraki her gelişlerinde küçük hediyelerle içeri girdiler” dedi.YALINAYAK isimli kitabımı imzalayıp verdiğim Ramazan Bey, çocukluğundan aklında kalanları anlattı. Bizler gibi çocukluk yılları çok zor geçmiş. Kırşehir merkezine bağlı Dedeli köyünde doğmuş. Anne ve babası tütüncüymüş, ancak babası aynı zamanda köyün kır bekçiliğini de yaparmış.Ramazan Bey, afacan bir çocukmuş. Annesi ona bakmaktan tütün dikemez olurmuş. Baba, köy muhtarlığından aldığı çizmeleri bir kadına verir, üstüne azıcık da para uzatıp, Ramazan Bey’e bakıcı bulurmuş.Annesinin İsmi Zernişan…Pek çok iş adamı gibi yıllar sonra da köylerini unutmayan Ramazan Yaşar ve ailesi, köylerine annesinin adını taşıyan bir de okul yaptırmışlar…Küçük bir anım: Ramazan Yaşar ve firmasının haberini yapacaktım, ancak çok araştırmama rağmen Ramazan Beyin fotoğrafını bulamadım. Kendisine sordum, "İzmir ve Ege bölgesinde tanınan bir firmasınız! Niçin dijital ortamda bir fotoğrafınız yok veya olmadı?”Aldığım cevap çok ilginçti!Mustafa Bey, firmalar bazen bizleri ödül törenlerine davet ederler, ancak biz yorgunluktan hiç birine gidemiyoruz. Bir pazar günümüz var o günümüzü de ailemizle birlikte geçiriyoruz…İşte iş adamı! İzmir Ticaret Odası bu gibi iş adamlarını araştırıp farkına varsa; sanırım verecekleri ödülü de firmaya gider yerinde teslim ederler..Burada başta Ramazan Yaşar olmak üzere benzer tüm Türk iş adamlarını ve İsmail Yetişkin gibi politikaya sıfırdan gelen politikacıları okurlarım adına kutluyorum…