07 Ocak 2025, Salı Yeni Haber
Haber Girişi : 27.02.2014

Belediyenin görevi,Tunç Soyer’e davet ve Bakanım

AK Parti Seferihisar Belediye Başkan adayı Hamit Nişancı’nın daha önceki başkanlığının ikinci döneminin ilk aylarıydı, İzmir’de bir firma "Araç muayene istasyonları özelleştirildi Seferihisar, Yarımada ve İzmir’in güney bölgesi üçgeninde kalıyor. TÜVTÜRK araç muayene istasyonunu Seferihisar’a kurmak istiyor ve Seferihisar’da 8-9 dönüm bir arazi lazım” dedi.

Konuyu incelediğimde Seferihisar sanayi esnafına katkıda bulunacak bir yatırım olduğu için mevcut sanayi sitesinin üst kısmında 7800 m2 bir arsa buldum ve firmaya haber verdim. Geldiler arsayı beğendiler Güzelbahçe’de yemekte konunun kritiğini yapıyoruz.

Adamlar (Bu konuyu daha önce yazmıştım ve isimleri hala mevcut. Merak eden olursa görüştürebilirim) ‘Belediye bu yatırıma nasıl bakar’ dediklerinde, "Belediye sizin yapacağınız yatırıma kucak açar, aksi halde sanayi esnafına bunun hesabını veremez ama randevuyu ben almayayım çünkü Hamit Nişancı benim ismimi duyarsa randevu vermeyebilir” dedim.

İçlerinden avukat olan bayan, belediyeyi aradı ve Başkan Hamit Nişancı’dan randevu istedi. O günkü ve şimdiki başkanlık sekretaryası "Randevunuzu başkana iletip az sonra veya yarın size döneceğim” dedi.

Yatırımcılarla üç gün sonra tekrar Sığacık’ta yemekte beraber olduk ve ‘Başkandan randevu verdi mi? Belediyeden dönüş yaptılar mı?’ diye sordum. ” Hayır belediyeden henüz dönüş yapmadılar’ dediler.

Bayan avukat tekrar sekretaryayı aradı ve sitemli cümleler kullandı, sekretaryadan benzer cevaplar aldılar " Haklısınız efendim, hemen başkanıma bildirip size döneceğim..’

Aradan 10 gün geçti Seferihisar Belediyesi’nden dönüş yapılmadı ve bu firma Gaziemir’den arsa aldı, yatırımını oraya yaptı Bizim Seferihisarlı traktörcüler, modeli düşük araç sahipleri, motosikletçiler yıllarca Gaziemir’e gidip araçlarını muayene yaptırdılar. Sanayideki küçük esnafın da milyonlarca lira kaybı oldu.

GELELİM GÜNÜMÜZE

Firma sistemini oturttuktan sonra ilçelere ayın belirli günleri gelip traktör, araç ve motosikletlerin vizesini yerinde yapmak istedi.

Bizim çok bilen yerel yöneticiler, pazar yerini gösterdiler. Muayeneye gelen aracın bir eksiği olduğunda sanayi sitesine gidip geliyor, olmadı tekrar gidiyor geliyor…

Sonuçta Tunç Soyer döneminde kimin vicdanı, mantığı bastıysa bu firmaya belediyeye ait sanayi sitesinin üst kısmında 100 m2 arsa tahsis ediliyor, zemin betonunu atıyor ama elektriği olmayan alanda jeneratörle yıllarca hizmet vermeye çalışıyor bu firma.

Sanayi sitesinin ileri gelenleri dertlerini Belediye Başkan Yardımcısı Osman Kocaman’a dertlerini anlatmaya çalışsalar da Kocaman ‘O firma özel sektör, kendi işini kendi yapsın’ cevabı alıyorlar. Yani Başkan Yardımcısı, küçük esnafın, traktör sahibi tarım sektörünün, motosiklet sahibi garibanların sesine sorunlarına kulak vermeden "O firma özel kendi işini kendisi yapsın” cümlelerini kullanıyor. Aslında Osman Kocaman bu sorunu anında çözebileceği  makam ve yetkiye sahip iken sorunu  başından atıyor.

Kısacası Sanayi Sitesi’ndeki esnaf Belediye Başkanı Tunç Soyer’i dertlerini anlatabilmek için sanayide çay-kahve ikram etmek ve sorunlarını anlatabilmek için konuk etmek istiyor.

YENİ SEÇİLECEK BELEDİYE MECLİS ÜYELERİNE ŞİMDİDEN İKİ ÇİFT LAFIM VAR

Seferihisar tarihinde Belediye Başkanı Mehmet Ergun döneminden Tunç Soyer’in son dönemine kadar her dönemde toplumun menfaatinden ziyade kendi çıkarlarını ön planda tutan ve bu doğrultuda mesleği ve seçildiği konum gereği başta belediyenin imar müdürlüğü ve diğer birimlerde müdür koltuklarında oturan çok seçilmiş meclis üyeleri gördüm.

Meclis üyeliği makamı kendi çıkarları olmayan, vatandaşın ve toplumun çıkarlarını ön planda tutan seçilmiş olduklarını bilmeyen yoktur. Yeni dönemde Başta İmar müdürlüğü olmak üzere belediyenin ilgili birimlerinde kendi çıkarları için o birimlerdeki koltukları işgal eden isimleri cümle aleme rezil ve teşhir edeceğimizi şimdiden duyurmak isterim.

BAKANIM GELİYOR

Konak belediye başkanı ilk seçildiği aylarda Kordon’da bir yemekte belediye personeli yanına geliyor "Başkanım şu………..” nasıl yapalım?” dediğinde başkan "Bakın bana başkanım demeyin, ben bakanlık yapmış bir isimim, bana ‘bakanım’ diye hitap edeceksiniz” diyor.

30 Marttan sonra bu toplum bu isme bakanım veya başkanım  derse yazıklar olsun…

Şimdi de bakanlıktan ayrılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım için çok sayıda yalaka, "Bakan geldi, bakan gitti” cümlelerini kullanıyor. Peki kardeşim "Büyükşehir başkan adayım Binali Yıldırım gelecek veya gidecek” dense o ismi küçültür mü?

Bu topluma çok yazık, her şey makam ve künye üzerine kurulu bir hitap şekli…

Neden?

Aşağılık duygularından kurtulamadıklarından….

Yorum