02 Ocak 2025, Perşembe Yeni Haber
Haber Girişi : 30.12.2024

Bir Yatırım Aracı Olarak Kaliteli Şarap Piyasaları

Prof. Dr. Mehmet Karaçuka yazdı

Şarap üretimi, bölgemizde gün geçtikçe popülerlik kazanan bir ekonomik aktivite haline gelmektedir. Özellikle Seferihisar, geçmişte üzüm bağlarının bol olduğu ve şarap üretiminin önemli bir gelir kapısı olduğu bölgelerin başında yer almıştır. Ancak, kentleşme ile birlikte bu şarap bağlarının korunamayıp, bu uğraşın artık birkaç küçük işletme tarafından yapıldığı görülmektedir. Urla'da özellikle Kuşçular bölgesi, bu eski uğraşı yeni ve modern yöntemlerle son yıllarda yeniden canlandırmış ve ciddi katma değer üreten bir sektör haline gelmiştir. Bugünkü yazımızda, üretim yönünden değil, bir yatırım aracı olarak şarabın önemine değineceğiz.

 

Kuşkusuz, her şarap bir yatırım aracı olarak değer kazanmamaktadır. "Fine wine" dediğimiz ve Türkçe'ye "iyi şarap" olarak çevrilse de tam karşılığını bulamadığımız, "Yüksek Kalite Şarap" olarak tanımlayabileceğimiz şaraplar, gerek koleksiyonerler gerekse de lüks restoranlar için bir yatırım imkanı sunmaktadır. Hatta Amerika ve Avrupa'da fine wine yatırım fonları, şarap piyasasına yatırım yapmakta ve bu fonlar, bireysel yatırımcıların tek başlarına yapamayacakları büyük ölçekli yatırımları mümkün kılmaktadır. Bu fonlar, bireysel emeklilik sistemlerinde dahi kullanılmaktadır.

 

"Fine wine" terimi, genellikle kaliteli, nadir bulunan ve uzun süre saklanabilen şarapları tanımlamak için kullanılır. Bu şaraplar, yüksek kaliteli üzümlerden, özenle seçilmiş bağlardan elde edilir. Üretim süreci dikkatle yönetilir, genellikle geleneksel ve el işçiliği teknikler kullanılır. Bu şarapların olmazsa olmazı yaşlanma potansiyelidir; yıllarca doğru yöntemlerle saklandığında lezzet ve karmaşıklığı artar ve zamanla daha da iyi hale gelir. Üzümlerin yetiştiği bölge de çok önemlidir. Bordeaux, Burgundy, Tuscany, Napa Valley gibi yerler, fine wine için en ideal bölgelerdir ve bu bölgelerin terroir'i (toprak, iklim, coğrafya gibi faktörler) şarabın karakterine yansır. Bu şaraplar, genellikle düşük verimli bağlardan elde edilir, böylece kalite artar. El yapımı işlemler, uzun fermantasyon süreçleri ve özel fıçılandırma yöntemleri kullanılır.

 

Bu şaraplar genellikle pahalıdır, çünkü üretimleri zahmetli ve maliyetlidir, ayrıca nadir bulunurlar. Fiyat, sadece şarabın kalitesini değil, aynı zamanda yatırım potansiyelini de yansıtır. Ancak, fiyatı belirleyen sadece kalite değildir; koleksiyon ve yatırım değeri farklı konjonktürel unsurlara da bağlıdır. Her piyasada olduğu gibi arz-talep dengesi, bu piyasada da fiyatı belirleyici temel unsurlardan biridir. Örneğin, bu tür özel şarapların en büyük alım satım platformu Liv-ex'in Fine Wine 100 endeksi bu yıl %9.2 düştü. Bu düşüş, özellikle yüksek kalite şaraplarda daha da belirgin oldu. Liv-ex Burgundy 150 endeksine göre Burgundy şarapları bu yıl %14.4, Bordeaux endeksi ise %11.3 kayıp yaşadı.

 

Pandemi dönemindeki tüm lüks tüketim piyasalarında görülen yükselişler, fine wine piyasalarında da yaşanmış; ucuz ve bol paradan bu piyasa da payını almıştı. Ancak daha sonraki yüksek faiz dönemi ve özellikle Çin'in talebindeki düşüşler, fiyatların önemli ölçüde düşmesine neden oldu. Bazıi şaraplarda bu düşüşler çok daha belirgin oldu. Örneğin, Château Lafite Rothschild'in Carruades de Lafite'nin 2021 ve 2012 yılları sırasıyla %29 ve %42 değer kaybetti. Asya koleksiyonerlerinin düşen talebinin orta vadede toparlanmayacağı ve iklim değişikliği ile beraber ürün kalitesindeki düşüşler, bu piyasadaki fiyat hareketlerinide belirleyici olacağı görülüyor. Örneğin, 2024 yılında Champagne ve Bordeux bölgelerindeki aşırı yağışlar ve soğuk hava koşulları rekoltenin çok da istenen kalitede olmayacağı görülüyor. 

Bu fiyat düşüşlerini alım fırsatı olarak görenlerin de olduğunu söylemekte fayda var. Özellikle Krug 1996 ve Dom Pérignon 1996 şampanyaları ile Bordeaux'dan Château Angelus ve Château Cheval Blanc gibi şarapların 2000, 2005 ve 2009 yılları fiyat performas olarak yatırımcılarının dikkatini çekiyor. Fine-wine piyasalarında arz, talep ve fiyat hareketlerinin ekonomistlere önemli bir çalışma alanı sunduğunu da belirtmek gerekir. Bu alanda önemli bir literatür var ve bu literatür gelişime de açık. Bu alanda maalesef ülkemizde fazla bir çalışma yapılmıyor. Ancak, özellikle Yarımada'mızın ekonomik potansiyeli düşünülecek olursa, İzmirli ekonomistlerin bu alanda bilimsel çalışmalara başlamaları, bu piyasanın daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır.

Yorum

Diğer Yazarlar

Muammer TOPRAKÇI
Yeni yıl
Muammer TOPRAKÇI
Prof. Dr. Mehmet KARAÇUKA
Yeni yıl ve beklentiler
Prof. Dr. Mehmet KARAÇUKA
Fırat Çağlar ÖZLÜ
Kubilay
Fırat Çağlar ÖZLÜ
Doç. Dr. Aksel ÇELİK
Beyin Çürümesi "Brain Rot” Nedir?
Doç. Dr. Aksel ÇELİK
İnanç KARABULUT
Veda
İnanç KARABULUT