12 Mart 2025, Çarşamba Yeni Haber
Haber Girişi : 12.02.2025

Dijital ağlarda network dilimlemesi ve network tarafsızlığı çelişkisi

Prof. Dr. Mehmet Karaçuka yazdı

5G, yeni teknolojilerin gelişimini ve uygulanmasını büyük ölçüde etkileyen bir dönüm noktasıdır. 5G ve ağ dilimleme birbirini tamamlayan iki teknolojidir ve 5G'nin esnekliği ve kapasitesi, ağ dilimlemenin gerçek potansiyelini ortaya çıkarır. 5G, geleneksel ağlardan çok daha esnek bir yapı sunar. Bu esneklik, farklı hizmetlerin ve uygulamaların ihtiyaçlarına göre ağı sanallaştırma ve dilimleme yapma yeteneği sağlar. 5G, yüksek hız, düşük gecikme süresi ve büyük cihaz bağlantı kapasitesi gibi özellikleriyle bilinir. 5G, aynı fiziksel ağ üzerinde sanal ağlar oluşturma imkanına sahiptir ki buna da Ağ Dilimleme (Network Slicing) adı verilmektedir. En büyük etkisi ise farklı kullanım koşulları için (örneğin, otonom araçlar, akıllı şehirler, endüstriyel IoT) özelleştirilmiş ağ dilimleri oluşturulabilmesidir. Her dilim, özel performans gereksinimlerine (düşük gecikme, yüksek bant genişliği gibi) göre ayarlanabilir.

Ağ dilimleme, bir telekomünikasyon ağının tek fiziksel yapısını, farklı hizmetler veya müşteri ihtiyaçları için özel olarak uyarlanmış sanal ağlara bölme işlemidir. Her sanal ağ, kendi başına çalışır gibi görünür ve örneğin, otonom araçlar için düşük gecikme süresi veya sensörler için geniş cihaz bağlantısı gibi belirli ihtiyaçlara göre ayarlanabilir. Kaynaklar, her dilimin ihtiyacına göre dinamik olarak dağıtılır, böylece ağ kaynakları daha verimli kullanılır. Her dilim birbirinden bağımsız çalışır, böylece birindeki sorunlar diğerlerini etkilemez. Bu yöntem, yüksek hızlı internet, çok sayıda cihazın bağlanması veya diğer önemli uygulamalar için güvenilir iletişim gibi farklı kullanım alanlarına hizmet verir. 

Ağ dilimleme, özellikle 5G ile birlikte, yeni nesil uygulamaların ve iş modellerinin gelişimini destekleyerek, telekomünikasyon sektöründe devrim yaratacak potansiyele sahiptir. Bu, tek bir altyapı üzerinden çeşitli ve bazen çelişen gereksinimleri karşılayabilme yeteneği ile telekom operatörlerinin hizmet portföylerini genişletmelerini sağlar. Her dilim, belirli ihtiyaçlara göre optimize edilebilir. Örneğin, otonom araçlar için ultra düşük gecikme süresi veya akıllı evlerdeki sensörler için geniş cihaz bağlantı kapasitesi gerektirebilir. Bu, her hizmetin veya uygulamanın kendi performans seviyelerine ulaşmasını sağlar. Bant genişliği, işlem gücü ve depolama gibi kaynaklar her dilim için dinamik olarak tahsis edilir. Bu, ağın genel kapasitesinin daha verimli kullanılmasını sağlar ve kaynakların gerektiğinde bir dilimden diğerine kaydırılmasına olanak tanır. Her dilim, diğerlerinden mantıksal olarak ayrıdır ve böylece bir dilimdeki performans sorunları veya yüksek talep, diğer dilimlerin işleyişini etkilemez. 

Rekabeti de yeniden şekillendirme ve rekabet önündeki engelleri de kaldırma potansiyeline sahiptir. Operatörler, ağ dilimleme sayesinde müşterilerin veya sektörlerin özel ihtiyaçlarına yönelik hizmetler sunabilir. Bu, rekabet avantajı sağlar çünkü operatörler, genel çözümler yerine, belirli kullanım durumlarına uygun niş hizmetler sunabilirler. Ağ dilimleme, aynı altyapı üzerinden birden çok hizmetin verilmesini sağlayarak, kaynakların daha verimli kullanılmasına olanak tanır. Bu, operatörlerin maliyetlerini düşürürken, daha rekabetçi fiyatlar sunabilmelerine de yardımcı olur. Talep değişikliklerine hızlı yanıt verebilme, özellikle büyük etkinlikler veya anlık trafik artışları sırasında, operatörlerin daha esnek hizmetler sunmasını sağlar. Ağ dilimleme, ayrıca,  yeni oyuncuların ya da daha küçük operatörlerin, fiziksel altyapıya büyük yatırımlar yapmadan pazara girmesini kolaylaştırır. Bu, pazarın daha rekabetçi hale gelmesine katkıda bulunur. Yeni teknolojileri veya hizmetleri denemek için daha az maliyetli yollar sunarak, yenilik ve yeni iş modellerinin gelişmesini teşvik eder. Operatörlere farklı endüstrilerle (sağlık, otomotiv, medya vb.) ortaklıklar kurma imkanı sunar. Bu da, telekom operatörlerinin hizmetlerini genişletmelerine ve yeni gelir akışları yaratmalarına olanak tanır, böylece rekabet güçlerini artırır. Operatörler, ağ dilimleme ile çeşitli hizmetler ve uygulamalar için bir platform haline gelebilirlerler. 

Ağ Tarafsızlığı prensibi ise, internet servis sağlayıcılarının (ISS'ler), internet trafiğini eşit şekilde ele alması gerektiğini savunur. Bu, tüm verilerin aynı hızda ve kalitede iletilmesi, ISS'lerin belirli içeriği, uygulamayı veya hizmeti hızlandırmak veya yavaşlatmak için ayrımcılık yapmaması anlamına gelir. Ağ Dilimleme teknolojisi, ağın belirli kullanıcılar veya hizmetler için özel olarak optimize edilmesine izin vermektedir ve bu da, bazı uygulamaların diğerlerinden daha iyi performans göstermesini sağlayabilir, ancak bu, trafiğin eşit muamele görmesi gerektiğini savunan ağ tarafsızlığı ilkesiyle çatışır. Ağ Tarafsızlığı ilkesi her veri paketinin eşit şekilde ele alınması gerektiğini belirtir, bu da dilimlemenin özelleştirme ve farklılaştırma yeteneklerini sınırlayabilir. Operatörler, özelleştirilmiş dilimler için premium fiyatlar talep edebilir, bu da belirli hizmetlerin veya kullanıcıların diğerlerinden daha iyi hizmet almasını sağlayabilir. Bu durum, tarafsızlık ilkesinin ihlali olarak görülebilir. Ağ Tarafsızlığı ilkesi içinde her kullanıcı ve hizmet için eşit muamele gerekliliği, özelleştirilmiş hizmetlerden elde edilecek ekstra gelir fırsatlarını sınırlayabilir. Böylece operatörlerin yatırım veya ağ geliştirme için kaynaklarını azaltabilir. Ağ dilimlemesinin prensibi olan, bazı uygulamaların ayrıcalıklı hale gelmesi prensibi, Ağ Tarafsızlığının tüm yeniliklerin eşit bir zemin üzerinde gelişmesini sağlama amacıyla çelişmekte ve bu da, ağ dilimlemenin sağladığı performans ve hizmet farklılaştırmasını engelleyebilir.

Ağ tarafsızlığını korumak için katı düzenlemelere sahip ülkelerde, 5G'nin getirdiği yenilikler özellikle ağ dilimlemede mevcut yasalar çerçevesinde uygulanmak zor olacaktır ve inovasyonun önünde bazı engeller çıkarabilir. 5G'nin dağılımı, ağ tarafsızlığının geleceği üzerinde önemli etkiler yaratacak ve bu da politika yapıcılar için yeni zorluklar ve fırsatlar sunacaktır. Bu süreçte, dikkatli bir dengeleme ile hem internetin açık ve eşit erişimini korumak hem de teknolojik ilerlemeyi desteklemek arasında bir dengeyi bulacak yeni düzenlemeler gerekeceği görülmektedir.

Yorum