17 Aralık 2024, Salı Yeni Haber
Haber Girişi : 7.09.2023

Enflasyon ve Devlet

Prof. Dr. Mehmet Karaçuka

Paranın icadı bin yıllar öncesine dayanır. Daha önce para yerine alışveriş işlerinde takas yöntemi kullanılıyordu ancak takas için iki tarafın değişimi yapışacak mallar arasında karşılıklı uyum olması gerekiyordu. İş bölümü ve uzmanlaşma arttıkça ticari işlemleri kolaylaştıracak bir aracı olarak paranın kullanımı yaygınlaştı.

İlk başlarda altın ve gümüş gibi kendisi de bir değer içeren metaller para olarak kullanılırken, zamanla paralar devletin egemenlik alametlerinden birisi oldu. Bu egemenlik ve iktidar gücü, devletleri itibari (fiat) kağıt paralar basmaya yönlendirdi. Paranın basıldığı kağıtın içeriği değersizken, devletlerin onu yasalarla ödeme aracı olarak belirlemesi kağıt paraya satın alma gücü verdi.

Günümüzde artık bütün ülkeler kağıt para kullanmaktadır ve bu paralar ‘itibari para’ olarak adlandırılır. Yani, paranın gücü devletin itibarıdır. Para satın alma gücünü yitirdiğinde aslında devletin itibarı da zarar görür. Hükümetler için paranın gücünü korumak vatandaşlara karşı en başta gelen yükümlülüklerdendir.

Enflasyon dediğimiz olgu, fiyatlarda ortaya çıkan artışlar olarak tanımlanır. Enflasyon durumunda paranın satın alma gücü düşer ve değersiz hale gelir. Parası değersizleşen vatandaşlar ise servetlerini koruma amacıyla finansal olarak değer yitirmeyen alternatiflere yönelir. Bu durum paradan kaçışı hızlandırır ve giyatlar daha da artarken, para daha da değersizleşir. Vatandaşlar da artık giderek daha fazla değeri düşmeyen yabancı paralara yönelir. Yani devletin gücünü ve itibarını temsil eden ulusal para işlevsiz hale gelir.

Hükümetler her ne kadar para miktarına sınır çekmeyi pek sevmese de, öyle bir noktaya gelinir ki bol para artık kendilerine de zarar verir. Artık ülkemizde böyle bir dönemin geldiği anlaşılıyor ve hükümetin bu süreci tersine çevirmek istediği anlaşılıyor.

Yorum