Sydney’deki Türk nüfusunu Türkiye’deki orta ölçekli bir kasaba gibi düşünebilirsiniz. Sydney’de birkaç günden beri Cumhuriyet Bayramı coşkusu yaşanıyor.Açılışı,uzun yıllardır Türk müziği çalışmalarını başarıyla yürüten,Türk ve Avustralyalıların keyifle izledikleri konserler ve müzikal tiyatrolar düzenleyen Avustralya Türk Müziği Topluluğu (ATME),geçen Cumartesi günü(26 Ekim)düzenlediği cuşkulu bir gece ile başlattı.Dün de(27 Ekim) eğitim alanında başarılı çalışmalar yürüten NSW Türk Derneği (TurkuOz) açık alanda geniş katılımlı bir Cumhuriyet Festival’i düzenledi.Cumartesi Türk Okulları ile yine etkili çalışmalar yapan Atatürk Kültür Merkezi’de, 29 Ekim’de Büyükelçilikte yapılacak törende, müzikleriyle yer alacak çocukları yoğun bir çalışmayla hazırlıyor…Ayın 30’unda Konsoloslukta düzenlenecek kutlamanın ardından, 1 Kasım’da da Alevi Kültür Merkezi büyük bir salonda Cumhuriyet Gecesi düzenliyor…(Eksik bıraktıklarım varsa beni bağışlasınlar…)Peki,küçük bir kasaba nüfusundaki Türk topluluğu niçin böylesine yoğun etkinliklerle Cumhuriyet’i kutluyor?Sanıyorum,Türkiye’de iktidar Cumhuriyet ve devrimlerine saldırılarını artırdıkça,Cumhuriyete ve onun kazanımlarına sahip çıkma duygusu ve çabaları da yükseliyor…Ayrıca yaşadıkları ülkede,Avustralyalıların Gelibolu’da büyük kayıplar verip travma yaşamalarına karşın,Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’e olan saygılarını görmeleri de bu coşkuyu artıran bir diğer neden…Anzac’ların savaşmak üzere Çanakkale’ye gitmek için yola çıktıkları Albany’de,koya bakan tepede,dünyayı yansıtan yarı kubbe kaidesinin üzerinde "Yurta Barış Dünyada Barış” sözünün İngilizcesinin yazılı olduğu 4.5 m. uzunluğunda büyük bir Atatürk heykelinden tutun, başkent Canberra’daki Atatürk Anıtından, Sydney’de Anzak Anıtının hemen yanındaki,Atatürk ‘ün Çanakkale’de evlatlarını yitiren analara seslenişinin yeraldığı kitabeye kadar birçok heykel,büst ve kitabeler bu saygının çarpıcı bir göstergesi olarak buradaki Türkleri gururlandırıyor…Gelin yazıyı,değerli şairimiz Can Yücel’in,şiiri ile bitirelim: "Yaşasın Cumhuriyet Gölköy adında bir yer varmış Gelibolu’da Televizyonda gösterdiler geçen gün.Gelenek edinmiş köy halkı,"Ben kendimi bildim bileli bu böyledir”Diyor muhtar:29 Ekim’de toptan sünnet ederlermiş çocuklarını…Derken ekranda entarili bir çocuk belirdiKirvesi tutmuş kolundanYatırdılar bir kamp yatağına,Ardından sünnetçi olacak zat boy gösterdi Elinde bıçağıyla,Çocuk kaldırdı başını,bağırdı:"Yaşasın Cumhuriyet " diye Bunun üzerine de ekran karardı.Korkarım bu,sade Gölköylülerin değil,umumumuzunSade küçüklerin değil,büyüklerimizin deDüştüğü bir tarihsel yanılgıÇünkü sünnet değil,farzdırCumhuriyet.”Cumhuriyet Bayramınızı kutluyorum…Muammer Toprakcı