18 Ağustos 2025, Pazartesi Yeni Haber
Haber Girişi : 17.08.2025

İÇERDEKİ OĞUL

Türkiye öğretmen hareketinin ve edebiyatımızın yüz akı isimlerinden,TÖS Genel Başkanı Fakir Baykurt’un bir kitabının adı: İçerdeki Oğul…

Türkiye öğretmen hareketinin ve edebiyatımızın yüz akı isimlerinden,TÖS Genel Başkanı Fakir Baykurt’un bir kitabının adı:

İçerdeki Oğul…

 

Fakir Baykurt kitabında,

12 Mart faşizminin,kendisi dahil zindanlara tıktığı;

toplumun küçültülmüş bir kesiti,bir aynası olarak gördüğü;Mamak,Ankara Merkez,Kızılcahamam 

hapishanelerinde tanıdığı, öğrenci,öğretmen,hukukçu,

yazar,sanatçı…insanların yaşamlarından kesitler aktarıyor.

'Ramazan’ öyküsünde de,bir köy çocuğu olan Ramazan’ın yaşam öyküsünden yola çıkarak Ramazanları anlatıyor.

 

Kimdir Ramazan?

Köyün birindeki sayısız çocuktan birisi…

Çabası ve yeteneği ile gittiği yatılı öğretmen okulu…

Ardından yüksek okul,

toplumsal sorunlara ilgi duyma ve mücadele…

12 Mart faşizmi,zindan …

Ve hapiste daha da okuyan,

bilinçlenen,olgunlaşan bir devrimci genç…

Fakir Baykurt ile uluslararası bir toplantıda aynı odayı paylaştık.Toplantılar sonrası, akşamları geç saatlere kadar süren keyifli sohbetlerin birinde sordum:

“Ağabey, ‘İçedeki Oğul’ daki Ramazan,Ramazan Karakale’mi? diye…

Gülümseyerek teyit etti.

 

Niçin yazıyorum?

Gönen Öğretmen Okulları Mezunları Derneği, ‘2025 Üstün Başarı Ödülü’nü, dün Güzelbahçe Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen bir törenle,okulun mezunlarından

Ramazan Karakale’ye verdi.

Ramazan Karakale’nin yaşamından kesitlerin aktarıldığı video gösterimi ve konuşmaların ardından, son yazdığı “Güneşli Dünya’nın Peşinde” kitabının da tanıtımı yapıldı…

(Ramazan Karakale üretken bir yazar.Alanı olan ‘Kimya’ ile ilgili kitaplarının yanında; “Atomun Peşinde”, “ Atomun İçinde”, “ Evren Nasıl Başladı” adlı kitapları da yayınlandı…)

TÖS sonrası bayrağı devralan,demokratik öğretmen hareketinin yürütücüsü TÖB-DER’in İzmir Şubesi’nde Ramazan ile birlikte çalışan bir grup arkadaşı olarak dün biz de ödül törenindeydik.

Dostumuzla onurlanarak yaptığım konuşmadan, anımsadılarım:

“TÖB-DER’li arkadaşları olarak, Ramazan ile 

“Güneşli Dünya’nın Peşinde” yürürken,yok yürürken değil,

koşarken tanıdık biz birbirimizi…

Yarım yüzyılı aşan bir dostluk.

Acıyla gözlemlediğimiz;

çıkar hesaplarının öne çıktığı,

insanların birbirine giderek yabancılaştığı ve yalnızlaştığı 

günümüz dünyasına göre bizimki hesapsız kitapsız,

çıkarsız,yalansız dolansız bir dostluktu.

Arı bir dostluk.

 

Ne vardı bu dostlukta?

Eğitimin ve toplumun demokratikleştiği,sömürüsüz,hukukun üstünlüğünün egemen olduğu adil, 

barış içinde yaşanacak bir dünya için omuz omuza,sırt sırta verdiğimiz mücadelenin teri vardı…Direnme vardı…

Fedakarlık vardı…

Sürgün vardı,soruşturma,

meslekten atılma vardı…

Gözaltı vardı.Zindan vardı…

Yurttaşlıktan atılma,ülkene hasret yaşama vardı…

Yaşamını yitirmek vardı…

Benim bir şansım da oldu: Ramazan ile yurtdışında da beraberlik…Görüş,deneyim ve birikimlerimizi paylaşma…

Bu yüzden kitabını basılmadan okuma mutluluğunu yakaladım.

Basılınca da bir çırpıda yeniden okudum.

Kitaptan iki noktayı paylaşmak istiyorum:

“bizim kuşağın yaşadığı dünya ve sorunları ile içinde bulunduğumuz dünya ve sorunları farklıdır;elbette çözümler de farklıdır.” diyerek gençlere öğüt vermekten kaçınan Ramazan yine de,

“Kendi aklınızı kullanın…Bir şeyi anlatırken kanıtlar sunun…” diyerek onları beyin fırtınası yapmaya ve çözüm üretmeye çağırıyor…

 

Kendi deneyiminden yola çıkarak bir diğer uyarısı da:

“1985’ten sonra ilgim kimyanın yanında bilim tarihine kaydı.Tarihi ve olayları,ideolojik pencereden değil de bilimsel düşünme mantığı penceresinden okumaya başladım.Bilimsel bilginin mutlak olmadığını, yanlışlamaya açık olduğunu,

kuşkuculukla beslendiğini,bu nedenle gelişerek ilerlediğini,

ideolojilerin ise bunlara kapalı olduğunu kavradım…” diyor.

Şiirlerin de okunduğu törende ben de sözlerimi Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun dizeleriyle sonlandırdım:

“Dostluk dediğin güzel bir kitap

Hava gibi

Su gibi

Ekmek gibi

Dostluk dediğin eşsiz bir kitap…”

Can Kardeş Ramazan,

Yarım asrı aşan dostluğumuza dostluğuma berdevam…

“O gider,bu gider,şu gider

Dostluk,sen yanıbaşımızda kalırsın…”(N.Hikmet)

Töb-Der’li dostların olarak kutluyoruz…

Muammer Toprakcı

Yorum