Ülkemizde insan harcamak o kadar kolay ki… Haksız karalamalarla, ihanetle, yüze gülüp arkadan iş çevirmelerle bir insanın istikbalini yok edebilirsiniz. Özellikle de son dönemde bunlar o kadar yaygınlaştı ki saymakla bitmez. Bu tür entrika ve düzenbazlıklara çoğumuz aldırış etmeyiz ama çoğumuz da ‘çamur at izi kalsın’ saldırganlığından yara alır. Yine de geriye baktığınızda sizi ayak oyunları ile başarısız hale getirmeye çalışan azınlığın her zaman yerinde saydığını görür, gerek iş hayatında gerekse siyasi hayatta hiçbir zaman bir kesere kulp olamadan ömürlerini tükettiklerine tanık olursunuz. KİMİN ADINA KONUŞUYORSUN SAYIN DERVİŞOĞLU İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı gündeme geldiği günden bu yana babasının adı bilerek gündeme taşınan Tunç Soyer de şu anda aynı çevrelerin saldırısı altında… Devlet adına karar veren bir hukukçu olan babası ile ilgili olarak pompalanan, ‘’Milliyetçileri yargıladı ve ağır cezalar almalarını sağladı…’’ konusu da böyle bir çabalama… Düşünün, olay 38 yıl öncesine dayanıyor. O yılları toplumumuzda yaşayan kaç kişi biliyor olabilir? 1980 yılında dünyaya gelen bir çocuk şu anda 38 yaşında. Sıkıyönetimin savcısı veya yargıcı, solcuları katleden, kahvehane tarayan ve bunu milliyetçilik adına yaptığını söyleyen eli kanlı kişilere, ‘’Aferin evlatlarım… Çıkın dışarı, birkaç genç daha öldürün’’ mü demeliydi. O dönem, Türkiye’yi doların, markın, yabancı sigaranın, silahın pazarı haline getirmek için tezgahlanan askeri darbeye zemin hazırlayan ajanların da kışkırtmasıyla yaşandı geçti… Niyetim kimseyi yeniden yargılamak değil ama şu birkaç örneği de hiçbirimiz unutmadık.… Örnek: 1978 yılının 10 Ağustos günü, Balgat’ta solcuların gittiği kahvehaneler tarandı ve 5 kişi öldü, 14 kişi yaralandı. Örnek: Bahçelievler katliamı… 8 Ekim 1978’de Ankara Bahçelievler’de yaşanan Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi 7 öğrenci katledildi. Örnek: 1 Mayıs 1977’de Taksim Meydanı’nda 1 Mayısı Emek ve İşçi bayramını kutlamaya gelen kalabalığa saldırıldı ve 34 ölü. Ölen insanlara da ad koydular! Maocular, Leninciler, Disk’liler, yani solcular…Ya Mehmet Ali Ağca’nın Abdi İpekçi’yi öldürmesi… Papa suikastının tetikçiliğini üstlenmesi… Şimdi CHP’liler İYİ Parti’yi destekleyecekleri il ve ilçelerde tabanlarına bunları nasıl anlatsın?.. Bu olayları sıralamakla bitmez… E, şimdi ne deniyor? "Tunç Soyer İzmir’e aday olursa milliyetçiler oy vermez!” Niçin? E, Tunç Soyer’in Babası Nurettin Soyer savcıyken milliyetçileri yargılamış… İzmirli bir milletvekili olan Musavat Dervişoğlu da çıkıyor, "Biz tabanımıza bunu anlatamayız!” diyor. Yapmayın kardeşler yapmayın! Bunu zaten tabanınıza anlatamazsınız ki! Çünkü burası İzmir! İzmir seçmeni sandığa gittiğinde dünü de yarını da çok iyi değerlendirerek oyunu kullanır. Ayrıca herkesin yaşamı kendisine aittir. Babanın ki babaya ananın ki anaya evladın ki evlada… Aksi takdirde soy takip ederseniz cennetten atılan Adem ile Havva’ya kadar varırsınız.. Sayın Dervişoğlu’nu şahsen severim ama ‘’Yapma Musavat kardeş yapma… Sen açıkça; ‘Yahu ben Aziz Kocaoğlu’nu seviyorum da ona destek oluyorum..” deyiver de insanlar tabanına neyi niçin anlatamadığını biliversinler beya!… UMUT! Eski yıl bitti, yeni yıla gözümüzü açacağımız bu günlerde her zamanki gibi yeninin eskiyi aratmamasını dileriz. Kimimiz evlenmek, kimimiz ev araba almak ister. Kimimiz de mutluluk ve sağlıkla yetinir. Benim istediğim de tüm Seferihisarlılarla birlikte sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yıl geçirmek… Çünkü sağlıklı ve mutlu olduğumuzda hedeflerimiz daha kolay ulaşırız. Tüm okurlarımın sağlık ve mutluluk dolu kocaman bir 2019 geçirmelerini diliyor, yeni yılınızı kutluyorum…