19 Temmuz 2025, Cumartesi Yeni Haber
Haber Girişi : 19.07.2025

Lityum madeninde ikinci perde: Onay KAP’ta yayınlandı

Lityuma ruhsat, Seferihisar’a risk Margün Enerji, Seferihisar Kavakdere Köyü’ndeki JES sahasını da içeren enerji yatırımlarına bir yenisini daha ekledi.

Lityuma ruhsat, Seferihisar’a risk Margün Enerji, Seferihisar Kavakdere Köyü’ndeki JES sahasını da içeren enerji yatırımlarına bir yenisini daha ekledi. Şirket, Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yaptığı açıklamada, 24 Mart 2025’te 605 Milyon liralık bir yatırım ile RSC-1 Seferihisar Jeotermal Elektrik Santrali’ni tamamen bünyesine kattığını duyurdu. Ardından 8 Temmuz 2025’te, aynı alana entegre şekilde 5,4 MWm gücünde hibrit bir Güneş Enerji Santrali (GES) kurmak üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) başvuruda bulunulduğu açıklandı. Ancak açıklamadaki en dikkat çekici ve endişe yaratan madde, jeotermal akışkandan lityum elementi ayrıştırılması ve yeterli verimlilik sağlandığı takdirde bu işlem için tesis kurulması planı oldu. Bu, lityum madenciliğinin Seferihisar gibi tarım ve turizmle geçinen bir ilçede fiilen başlamasının önünü açabilecek kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Şirketin 11 Temmuz 2025 tarihli Yönetim Kurulu kararı doğrultusunda, lityum çıkarılabilirliğine yönelik analizler yapılması, yeterli değer bulunması halinde lityum ayrıştırma tesisinin kurulması ve satışa başlanması için Şirket Genel Müdürü Sami Özgür Bostan’a yetki verildiği de resmen ilan edildi.

Seferihisar halkı tedirgin

Margün Enerji’nin elinde bulunan 3.125 hektarlık (31.250 dönüm) ruhsat sahasında yapılacak lityum analizleri ve potansiyel çıkarım faaliyetlerinin hangi bölgelerde yürütüleceğine dair hiçbir şeffaf bilgi verilmemesi, lityumun olası etkileri hakkında detaylı bilgilendirme yapılmaması ilçe halkı arasında ciddi tedirginliğe yol açmış durumda.

31.250 Dönümlük Ruhsat Alanı Ne Anlama Geliyor?

Margün Enerji’nin elinde şu anda 3.125 hektar (31.250 dönüm) gibi devasa bir ruhsat alanı bulunuyor. Bu alanda yeni kuyular açmak, kapasiteyi artırmak ve yeni enerji tesisleri kurmak için jeofizik, jeokimyasal ve jeoteknik çalışmalar başlatılacağı açıklandı. Yani Seferihisar’ın büyük bir bölümü, görünüşte “yenilenebilir enerji” adı altında sondaj ve yer altı arama faaliyetleriyle karşı karşıya kalabilir.

Lityum gölgesindeki tehlike

Lityum madenciliği yüksek su tüketimi, yeraltı kaynaklarının tükenmesi, toprak yapısının bozulması ve çevresel toksisite gibi etkileriyle dünya genelinde tartışmalı bir faaliyet. Doğada bulunan en hafif metal olan lityum, elektrikli araçlardan bataryalara kadar birçok alanda kritik bir kaynak. Ancak çıkarılması, çoğu zaman çevreye ve yerel topluluklara geri dönülmez zararlar veriyor. Örneğin, dünyanın en büyük lityum üreticisi olan Şili’de, madencilik şirketleri su yoğunluklu bir yöntemle lityum elde ediyor. Bu da yeraltı su kaynaklarını hızla tüketiyor ve yerel halk, içme suyu ya da tarımsal üretim için başka bölgelerden su taşımak zorunda kalıyor.

Bu nedenle, Seferihisar’da yürütülecek araştırmaların tarım arazileri, zeytinlikler, yerleşim alanları veya su havzalarını etkileyip etkilemeyeceğine dair açıklama yapılmaması; çiftçiler, çevreciler ve bölge halkı nezdinde ciddi bir güvensizlik yaratıyor. Yatırım adı altında başlatılan bu süreçlerin, ilçenin doğal kaynaklarına ve geçim modellerine zarar verebileceği endişesi her geçen gün büyüyor.

Seferihisar’ı aldı, borsada en değerli oldu

Seferihisar’ın doğasına ve tarımsal geleceğine dair kaygıları artıran bu gelişme yaşanırken, enerji piyasalarında dikkat çekici bir yükseliş de kaydedildi. Margün Enerji 8 Temmuz’da aynı sahaya entegre bir Güneş Enerji Santrali (GES) kurmak üzere EPDK’ya başvurdu. Bu süreçle eş zamanlı olarak, şirketin hisseleri Borsa İstanbul’da haftalık bazda en çok değer kazanan hisse senedi oldu.

BIST 100 endeksine dahil hisseler arasında geçen hafta en çok yükselen şirket %14,79 oranıyla Margün Enerji olurken, şirketin bu yükselişi Seferihisar’daki enerji hamlesinin büyüklüğüne dair şüphe uyandırdı.

Yorum