Avustralya Türk Müziği Topluluğu’nun (ATME) son konserinin konusu… Dile kolay, başarılarla dolu bir geçmiş. 19 yıldır Sydney’deki toplumumuza ve Avustralya’lılara, müziğimizin güzelliklerini sunan gönüllü kültür elçilerimiz olmaya devam ediyorlar. Grubundaki üyelerin önemli bir bölümüyle, ATME’ye dönüşen Sydney Musiki Cemiyeti ile birlikte düşünüldüğünde, 30 yılı çoktan devirmiş bir toplum kuruluşu. Uzun yıllardır bu kadim topluluğun arasında bulunmanın onurunu yaşayan Nuran ve ben, artık gönül bağı ile bağlı olduğumuz dostlarımızı ilk kez seyirci koltuğundan izlemenin heyecanını yaşadık. Kültür… Kimliğimizin ayrılmaz bir parçası… Kültürümüzün geçmişten bugüne uzanan tarihsel birikiminin en önemli parçalarından birisi de bin yılların harmanı olan müziğimiz… (Ne dinliyorsak biraz da o değil miyiz?…) Hele de göçmenseniz… Kimliğini yitirmemenin, kaybolup gitmemenin en önemli etmenlerinden birisi de kültürümüze sahip çıkıp koruyabilmek. Göçerken dilimizi, türkü ve şarkılarımızı da kafamızda, gönlümüzde birlikte göçürüyoruz. İşte ATME, bu birikimi geleceğe aktarmak için yıllardır çalışan bir gönül topluluğu. Emek verip bugünlere getirenlere de, şimdiki yönetim kuruluna da bir toplum üyesi olarak yürekten teşekkür ediyorum. Ama bir kişi var ki, bu güzelliklerin mimarı olarak müzik topluluğunu yıllardır büyük bir ustalıkla yöneten ve bir kez daha emeklerinin karşılığını almanın mutluluğunu yaşayan ve bize yaşatan hocamız Fikret Öztaş. Nasıl gururlanmasın ki…. Yarıdan çoğu, onurumuz gençlerden oluşan müzisyenlerin hemen tamamı hocanın öğrencileriydi. Konservatuarlı Teoman’ımız da artık yardımcısı. Korist, solist ve müzisyenlerin yerini almalarının ardından; güzelim Türkçeleri ve harika diksiyonları ve duruşlarıyla değerli sunucular, konusunu vurgulayarak geceyi açtılar… Yeşilçam… İstanbul Beyoğlu’nda, film şirketlerinin bulunduğu sokağın aldı. Bu sokağın adı, Türk sinemasının özgün adı oldu. Yeşilçam Sineması… Bu sinemanın melodram filmlerinin ayrılmaz bir parçası da müzikleriydi. O yıllarda sinema ile birlikte gazino kültürü de egemen ama gazinoya gidip sanatçıları dinleyemeyen dar gelirli geniş halk kitlelerinin bu özlemi giderebilecekleri ve kolayca gidebilecekleri yerler de vardı: Kapalı ve açık hava sinema salonları ve hepimizin anılarında önemli bir yer tutan Yeşilçam filmlerinin unutulmaz müzikleri, şarkı ve türküleri… ATME bizi o günlerimize götürdü. Yöneteni, sunucuları, müzisyenleri, korist ve solistleriyle harikaydılar. Etkinlik sona erdiğinde seyirciler, keyifli bir geceyi geçirmenin mutluluğuyla salondan ayrılıyorlardı. Gecenin gönüllüleri dahil, emek veren herkese sonsuz teşekkürler. İyi ki Sydney’de ATME’miz var…