Uykudan uyanan kişi karşısında önce ailesini veya arkadaşını görür ya… Ben de gözlerimi açtığımda Seferihisar’ı görürüm.Çünkü:Aynı havayı soluduğumuz, aynı suyu içtiğimiz, aynı coğrafyayı paylaştığımız arkadaşlarımız hep buradadır.Her gün birbirimizin yüzünü görür, birbirimizle selamlaşır, acımızı, sevincimizi birbirimizle paylaşırız.Torunlarımızın emaneti olan ilçemizi, çevremizi hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayız.Yerel seçimlerden tam 2.5 yıl sonra da beni ilgilendiren konu ilçemdir. Dostlarım, yakınlarım, hemşerilerimle birlikte yaşadığım Seferihisar’dır. Halkın 5 yıllığına göreve getirdiği belediye başkanının, meclis üyelerinin, muhtarların, azaların yaptıkları veya yapacaklarıdır.Evet… Geçmez sanılan beş yılın yarısına ulaştık. Artık yarından itibaren geriye sayım başlayacak. İki yıl kaldı, bir yıl kaldı derken bir de bakacağız ki yerel seçim sandığı önümüze gelmiş.Yıllardır Seferihisar siyasetinin içindeyim. Bir zamanlar ilçe siyasetinin kalbinin attığı yer olan belediyeye girmem olay olurdu. Yalakalar, yağcılar, kraldan fazla kralcılar belediyeden içeri girmemem için neredeyse etten duvar örerlerdi.O zaman da söyledim. "Sayılı günler çabuk geçer. Bu dönem de geçecek, tükenecek” diye…İşte o yazıyı yazdığım günlerin üzerinden tamı tamına 5 yıl geçti. Sayılı günler birer birer geride kaldı.Şimdi de bu dönemde görev yapanlara sesleniyorum.Siyasetçiler verdikleri mücadelenin, partilerin halktan aldığı desteğin sonucu olarak bir yerlere gelir. Asıl olan buraya gelmek değil, orada güzel işlere imza atabilmesidir. Bulunduğu makamın hakkını verebilmesidir.Gözlemim öncelikle Seferihisar olduğu için ilçemizin seçilmişlerine bir göz atalım…Seçilmişlerden köy muhtarlarının, yani Orhanlı veya Beyler muhtarlarının icraatlarına bu yazımda değinmeyeceğim. Ancak köy muhtarlarının içinde en genci olan Düzce muhtarı Halil Sever’in geride kalan 2,5 yıl icraatları için kafadan 5 yıldız veriyorum. Yosunlaşmış muhtarlar, bu genç yöneticimizi örnek almalıdırlar…İl genel meclisi üyeleri:2.5 yıllık süre için il genel meclisi üyelerine yıldız vermek gerekseydi Mehmet Şener’e 5, Yusuf Vehbi Tarhan’a 3, Rüştü Çelikgil’e 2 yıldız verirdim.Belediye meclisi üyeleri:AK Parti’den Halil Çadır’a 5, Cafer Gülpınar’a 4 yıldız, bağımsızlardan Çetin Akkaya ve Ş. Ogün Tarhan, devam durumları ve yaptıkları eleştirilerinden dolayı 4 yıldızı hak ederlerdi. Halil Küçükkural’a meclis toplantılarına ilgi göstermediği yani halkın sorunlarını meclise taşımadığı için 1 yıldız çok bile gelirdi. CHP’li Osman Ürkmez, Mehmet Ecer, Güler Boler, Gürcan Türker seçildikleri partinin parti disiplin ve prensiplerine, halka hizmet verme girişimlerde bulunmadıkları, ayrıca toplumun istek ve taleplerini göz ardı yaptıkları için ancak sıfır alabilirlerdi.Ama meclis toplantılarına katılmalarından dolayı kerhen 2 verebilirdim A. Sevcan Bilim, meclis toplantılarına katılmadığı, halkın öneri ve isteklerine kulak tıkadığı için 0 yıldız alırdı… Figen Kahraman, her meclis toplantısına katılmasına rağmen hiçbir öneride bulunmadığı için 3,5 yıldıza ulaşırdı. Ali Taşkın ve Hüseyin Ercan, mesai kavramı gözetmeksizin günün 24 saatinde halkın sorunlarıyla yakından ilgilendikleri, telefonları da sürekli açık olduğu için 5’er yıldızın sahibi olurlardı.Bendeniz bu yıldızları verirken "Karabulut torpil yapmış” dediğinizi duyar gibiyim. Ancak bunu diyenlerin de önce halkın sesine kulak vermelerini ve seçilmişleri objektif gözle değerlendirmelerini öneriyorum.Belediye Başkanı Tunç Soyer:Belediye Başkanı Tunç Soyer’in danışman gurubu tüm köy ve mahalle sakinlerinin yanında akil insanlar. Soyer, toplumun her kesimindeki insanlardan bilgi alıyor. İlk yıllardaki bazı yönetim hatalarını da deneyimi arttıkça giderdi. Ancak kadrosundaki yetersiz isimleri yerinde tutmakta ısrar etmesi, zaman zaman puan kaybında etkili oluyor. Belediye hizmetlerinde birtakım aksaklıkların olması da bu yetersiz kadrolardan kaynaklanıyor.Tunç Soyer, çöp toplama kadrosunda idarecilik yapan ve "Boş verin, bize maaş mı ödediler ki, niye çalışacağız” diyen, hizmetleri olabildiğince aksatan, çalışanlar arasından ‘bizden-sizden’ ayrımı yapan köstekçilerini bu görevlerden uzaklaştırmadıkça sürekli başarıya ulaşması zor…Zabıtanın da sadece görev verildiğinde kımıldadığını, diğer zamanlarda hantallıktan kurtulamadığını artık görmesi gerekiyor.Bir konu da araçlarla ilgili… Belediyeye kiralanan araçların her birine aylık ödenen tutar kadar taksit ödense yeni araç alınarak kira öder gibi belediye araç sahibi olmaz mı?.. Filosu güçlenmez mi?Ama yine de Tunç Soyer göreve geldiğinde dağ gibi olan sorunlar şu anda kuş kadar kaldı. Çünkü Soyer, ihanetçilerin dışındaki sadık kadrosuyla halkın sorun ve taleplerini giderebiliyor. Ancak sözünü yaptığım üç sorunun nedenlerini araştırıp gidermesi gerekir.Sonuç ne olursa olsun Seferihisar, Ürkmez ve Ulamış ile ilçenin köylerine yapılması planlanan projeler doğrultusunda Tunç Soyer yönetimi bir beş yıl belkide on beş yıl daha Seferihisar tarihine damgasını vuracaktır. Tabii ki etrafındakileri Brütüsleri temizlemek kaydıyla…Sonuç:Seçilerek makam sahibi olanlar ile Tunç Soyer yönetiminin kalan ikinci yarısını da yakından izlemeye ve siz okurlarımıza duyurmaya devam edeceğiz…mustafakarabulutyenihaber@gmail.com