28 Aralık 2024, Cumartesi Yeni Haber
Haber Girişi : 8.06.2011

28 yıllık hayal gerçek oldu... Samos’da geçen 2’ci günümüz (3)

Son derece neşeli geçen deniz yolculuğunun ardından Samos’a yaklaşınca, çok yakınımızda olmasına rağmen yıllardır uzakta durduğumuz adanın muhteşem manzarasını seyrettim.

Bitki örtüsüyle Karaburun ve Seferihisar’ı,  her tondan yeşilliğin arasındaki seyrek evleriyle de Karadeniz’i andıran Samos, kendisini çevreleyen Ege’nin civit maviliği arasında bir gerdanlık gibi duruyordu.
her tondan yeşilliğin arasındaki seyrek evleriyle de Karadeniz’i andıran Samos kıyılarından bir görüntü..

Limana ulaştığımzda bizleri Samos Belediye Başkanı, ekibi ve ada halkı karşıladı. Gemimiz ağır ağır limana yaklaşmaya başladığı andan itibaren Seferihisar’dan gelen konuklarına el sallayan Samos Belediye Başkanı Stelios Thanos, karaya ayak bastığımızda onlarca yıllık kardeşlik hasretiyle Tunç Soyer’e ve kafiledekilere birer birer sarıldı.

Ortalık düğün yeri gibiydi. Ada halkı da duygusallaşmış, onlar da sanki yıllarca görmedikleri, hasretini çektikleri yakınlarına kavuşmuşlardı.

Ege’nin nefis rüzgarı, limandan yayılan Türkçe ve Yunanca müzik parçalarının ilettiği, ‘Artık bizi düşmanlıklar ayırmasın’ , ‘Hep dost kalalım’ mesajını gönüllerimize taşıyordu.

Artık bizi düşmanlıklar ayırmasın’ , ‘Hep dost kalalım’ mesajını gönüllerimize taşıyordu.

Samos basınından yoğun ilgi..Türk heyetinin Samos limanına gelişini canlı yayınlayan ada televizyonları Başkan Tunç Soyer’ ile repartaj yaptılar ve Seferihisar hakkında bilgi edindiler. Ertesi günü yazılı basın sayfalarında geniş yer verdiler.

Seferihisar heyeti Yunanca ve Türkçe müziklerle karşılandı ve müzüzyenlerle bir kare hatıra fotoğrafı..

Samos adasını Osmanlı imparatorluğunun yönettiği 1914’lü yıllarda ada’da görev yapan Türk paşaların fotoğrafları çok iyi korunmuş. Türk paşalarımızın fotğraflarının önünde hatıra fotoğrafı çekerken gazeteci arkadaşlar birbirlerine soruyor “arkadaşlar biz Türkler olsaydık Yunan paşalarının fotoğraflarını bu kadar güzel koruyabilirmiydik? Bu soruya hiçbir basın mensubu cevap bulamadığından gülümsemeyle geçiştirdik…

Samos belediyesinin önünde hatıra fotoğrafı..

Dostça karşılama, Samos’un nefis kokulu üzümlerinden yapılmış beyaz Samos şaraplarının ikram edildiği kokteyl ile devam etti.

Ama, akşam Ada’da gittiğimiz bir eğlence mekanında bir Türk’ün attığı kazık, hem bizi üzdü hem Rum ev sahiplerini…

Uyanık Türk, akşamki serbest saatte Seferihisar’dan gelenlerden 40 kişilik bir grubu Samos’un arka sokaklarındaki bir restorana götürdü. Kişi başına 20 euro ödendi. Ama aracılık yapan Türk’ün seçtiği yiyecekler ve servis iyi değildi. Ertesi gün deniz kenarındaki son derece nezih bir restoranda yine kişi başına 20 euroya açık büfe ve sınırsız içki servisi ile yemek yenilince herkes akşamki olayı sorgulamaya başladı. Çok geçmeden de gerçek anlaşıldı. Olay M.T. adlı uyanık bir Türk’e dayanıyordu. Uyanık Türk, restoran sahibi ile kişi başına 15 euroya anlaşmış, kişi başına 5’er euroyu da cebine atmıştı. Servis de bu yüzden kötüydü.

Gazetecilerin öncülüğünde akşam yine 24 saat önceki restorana gidildi,  bu kez 15’er euro ödendi ve her masaya bir garson dikilmesi sağlandı. Restoran sahibi özür üstüne özür dilerken ve kusursuz bir servisle bir gece öncesini unutturmaya çalışırken,   biz de Türklerin pek çok yerde birbirini kazık atmasının bir örneğini Samos’ta yaşamanın hüznünü biraz olsun unutmuş olduk.

ADA DURAĞI VE KOKARİ
Kokari, Samos Adası’nın en göz alıcı ve turistik köyü. İnsanları hoş, konuksever. Koyu bir bitki örtüsüne sahip.  Sonsuzluğa doğru uzanan sahili tertemiz. Barlar ve kafeler denizin üstünde.

Kokari, Samos Adası’nın en göz alıcı ve turistik beldelerinden birisi. Balık lokantalarının önündeki vitrinler doğal ve nostaji. Kafe ve balık lokantalarına otuırduğunuzda ücretsiz su ve çay ikram ediliyor…

Harika taverna ve kulüpleriyle Kokari, adanın en keyfili yerlerinden birisi.
Kokari’den sonra Karlovasi’ye geçiyor, oradaki öğlen yemeğinin ardından adanın  güneydoğu kesimindeki antik Samos kenti yakınındaki Pitagoriyo’ya uğruyoruz.

ÖĞLE YEMEĞİ KARLOVASSİ’DE
Ada osmanlı imparatorluğuna bağlı olduğu 1914 yıllarında Karlovassi’nin adı ‘karlı ova’ imiş daha sonraki yıllarda Karlovassi olarak değiştirilmiş. Karlovassi’ sahilindeki sahibinin hayli güleryüzlü olduğu bir et ve balık lokantasında öğle yemeği yedikten sonra beldenin muhteşem manzaralı gözetleme kulesi meydanına gidiyoruz. Ada’yı ziyarete gelen turistler için her alanı değerlendiren ada halkı hatıra fotoğrafı çekilme mekanıda düzenlemişler işte bizde burada bolca fotğraf çektiriyoruz.

KARLOVASSİ’DEN PİTAGORİYO GEÇİYORUZ

Pitagoras, Aristarhos, Epikürüs (Epikür) ve Esopos (Ezop) gibi ünlü filozofların yürümüş olduğu topraklarda antik Samos adasının tarih ve uygarlığını öğrenme fırsatını buluyoruz. Tertemiz suları ve plajları, Pitagoriyo’nun güzelliğine güzellik katıyor. Pitagoriyo, Ege Bölgesi’nin eşsiz uygarlık örneği olarak UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alınmış ve korunmuş. Kuşadası Kalamaki’ye mesafesi ise 1350 deniz mili.

Pitagoriyo sokaklarından iki kare fotoğraf..

Bitki örtüsü, Karaburun, Mordoğan ve Karadeniz’e benzeyen ada, üzerindeki insan hareketi, restoran ve kafeteryaları ile İstanbul’un adalarını da hatırlatıyor.

Samos’u tanıyalım

Samos adası Doğu Ege’de, Türkiye sahillerine çok yakın mesafede bulunmaktadır ve Türk sahillerinden Dilek Dağı boğazıyla ayrılmaktadır. Adanın başkenti Samos’dur. Amfitiyatro şeklinde kurulmuştur, çok otantik evlere sahiptir ve konumu Yunanistan’ın 8inci büyük doğal koyu olan ve aynı adı taşıyan koyun önünde kurulmuştur. Ada’da Yaklaşık otuz bin sürekli nüfusu vardır.

Flora

Samos Ege’deki en çok bitkiye sahip ve verimli ada ününe sahiptir. Yoğun flora denizin kenarından başlar ve dağların tepelerine kadar varır. Alçak alanlardaki zeytin ağaçları ile yüksek alanlardaki çam ağaçları en büyük alanı kapsar ve hemen hemen adanın yarısını kaplar. Adada ayrıca üzüm bağları, meyve veren ağaçlar ve bostan ağaçları vardır.

Samos’un isimleri

Samos florası açısından tekdir ve buna uygun olarak, başka hiçbir adanın sahip olmadığı kadar şairane isme sahiptir. Antik çağ ve çağdaş yazarların kaydettikleri şunlardır: Paria, Driusa, Anthemusa, Melanthemos, Fillas, Dorisa.

Tarih
Pythagorion ve Heraion ile UNESCO’nun himayesinde olan Dünya Kültürel Miras Anıtlarıyla, uluslararası çapta kuvvetli bir kültür ve tarihe sahip bir adadır. Anlaşıldığı üzere adada çok erken çağlardan, neredeyse M.Ö. 3 binli yıllardan itibaren insanlar yaşamıştır, ancak M.Ö. 6ncı yüzyıla kadar sadece gelenek ve efsaneler mevcuttur ve bunlar adanın çok eski yıllarına, İyon medeniyetinin merkezinde olduğu ve büyük denizcilik ve ticaret gücüne sahip olduğu yıllardan bahsetmektedirler.

Samos’ta büyük bir kültür gelişmiştir ve Antik Yunan’ın sanat, edebiyat, felsefe ve matematik dallarıyla uğraşan önemli insanlar yaşamıştır. Astronom Aristarhos, mimar Mandroklis, büyük matematikçi Pisagor Samos’ta antik çağlarda yaşamış olan önemli şahsiyetlerden sadece birkaçıdır.
GELECEK YAZI:
SAMOS’DAN AYRILIŞIMIZ VE SIĞACIK LİMANI (SON BÖLÜM) 11 HAZİRAN SAAT 24’DE YAYINA KONULACAK
mustafa@seferihisar.com

Yorum