Ülke karşılaştırmalarında adını Türkiye ile sık sık yan yana gördüğümüz bir ülke. Bir nedeni, iki ülke de yaşanılan ekonomik sorunların benzerliği ve bir türlü özlenen, beklenen bir seviyeye ulaşamamış olması. Arjantin özellikle 20. yüzyılın başlarında dünyanın en zengin ülkelerinden biri haline gelmiş, ancak daha sonra siyasi istikrarsızlıklarla beraber ekonomik gücünü de kaybetti ve hâlen makro ekonomik göstergeler pek iç açıcı görünmüyor. Geçen yıl Arjantin'deki seçimlerde bir sürpriz yaşandı ve Javier Milei, çoğunluk oylarını alarak başkan seçildi. Peronistler önderliğindeki hükümetler uzun süredir iktidardaydı, ancak ekonomik sorunlar ve yolsuzluk skandalları nedeniyle halk arasında güven azalmıştı. Siyasi sistemde reform talepleri artmıştı. Milei'nin seçim vaatleri, geleneksel olarak Peronist sisteme bağlı olan bu ülkede devrim niteliğinde görüldü. Milei, kendini "anarko-kapitalist" olarak tanımlamakta ve ekonomide devletin rolünü minimalize etmeyi amaçlıyor. Merkez Bankası'nı kapatmak, kamu ekonomisini küçültmek, tam dolarizasyon gibi vaatler ses getirmekle kalmadı, aynı zamanda büyük tepkiler de çekti. Ancak Arjantin ekonomisinde Milei'nin iktidarının daha birinci yılı henüz dolmuşken olumlu etkiler de görülmeye başladı. Her şeyden önce dün açıklanan verilere göre Arjantin ekonomisi, 2023 sonunda resesyona girdiğinden beri ilk kez büyüme gösterdi. Mevsimsel düzeltilmiş verilere göre, Temmuz-Eylül döneminde GSYİH, bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 3.9 büyüdü. Oysa gerek IMF gerekse diğer finansal kurumlar mevcut şartlarda ekonomide bir büyüme beklemiyordu. Bu veri ile beraber Arjantin'in devlet tahvilleri Pazartesi günü yükseldi ve ABD Hazine bonolarına kıyasla prim yüzde 4.4 düşerek 677 baz puana geriledi. Bu düşüş, aynı zamanda Milei'nin göreve başladığı zamandaki 2,000 baz puan olan fark düşünüldüğünde önemli bir iyileşme olarak göze çarpıyor. 2025 yılı için ise yüzde 5 civarı bir büyüme öngörülmekte. 2025'in sonlarında ara seçim olacağından ve Milei'nin senatoda da çoğunluk kazanmak isteyeyeceğinden, büyüme oranlarının yüksek olması oldukça önemli. Büyüme ve tahvil faizlerinin düşüşünün arkasında kuşkusuz başarılı ekonomi politikalarının rolü var. Yıllık enflasyon oranı, 2023'te %289 seviyesine ulaşmıştı, aylık enflasyon ise Milei'nin göreve gelmeden önceki aylarda %25.5 ile doruğa çıkmıştı. Enflasyon, hem günlük hayatı hem de ekonomik planlamayı zorlaştırıyordu. Milei'nin göreve gelmesinden sonra, enflasyon oranları önemli ölçüde düştü. Aylık enflasyon, %3.5'e kadar geriledi, ancak yıllık enflasyon hala yüksek olmasına rağmen (yaklaşık %166), önceki yıllara göre düşüş yaşandı. Arjantin, büyük bir borç kriziyle karşı karşıyaydı, özellikle IMF'ye olan borçları önemli bir sorun teşkil ediyordu. Bütçe açıkları yüksek, devlet harcamaları sürdürülemez boyutlardaydı, bu da para basımını ve enflasyonu artırıyordu. Milei döneminde ise kemer sıkma politikaları, devlet harcamalarında kesintiler, kamuda personel sayısının ciddi azalması ve sübvansiyonların azaltılması gibi önlemlerle, 2024'ün ilk sekiz ayında bütçe fazlası elde edildi. Kronik bütçe açıklarının görüldüğü Arjantin'de GSYİH'nın %0,3'ü kadar bütçenin fazla vermesi, Milei'nin önemli diğer başarısı olarak görülebilir. Bununla birlikte diğer bir olumlu gelişme ise yoksullukla mücadele oldu. Ülkenin yoksulluk oranı 2024'ün ilk yarısında 11 puan artarak yüzde 53'e geriledi. Peso'nun değeri, Milei'nin politikaları ile artış gösterdi ve Amerikan Doları karşısında değer kazandı. Ayrıca resmi ve gayrı resmi sokak kurları arasındaki fark da kapandı. Milei, ülkede yatırımların artması ve paranın kayıt altına alınması için vergi afları ve diğer teşvikler de uyguladı. Arjantinlilerin finansal sistem dışında tuttuğu "yastık altı dolar" diyebileceğimiz dövizleri oldukça yüksek durumda. Bu rakam, tahmini 277 milyar dolar ve ülkenin yıllık GSYİH'sının yarısına yakın miktarda. Bu miktar, özellikle son 20 yılda üç katına çıkmış ve dünya çapında dolaşımdaki fiziksel dolarların %10'una tekabül ediyor. Dolar hesaplarına yatırımı teşvik etmek için uygulanan vergi affıyla özel dolar hesaplarına yapılan yatırımların 30 milyar dolara ulaşması da sağlanmış durumda. Milei'nin yukarıda sayılan başarıları, özellikle ekonomik alanda, kısa vadeli zorluklarla uzun vadeli istikrar arasında bir denge ararken, Arjantin'in kronik ekonomik sorunlarına karşı atılmış cesur adımlar olarak görülebilir. Ancak, bu başarıların sürdürülebilirliği ve sosyal etkileri, hala tartışma konusudur. Kuşkusuz bir yıl gibi kısa sürede bir iktidarın icraatleri uzun dönemli performans hakkında bilgi vermek için yetersiz görülebilir. Ancak Arjantin ve Milei'nin hikâyesinden ülkemiz için de çıkarılacak dersler olduğunu söyleyebiliriz.