Gezi Parkı eylemlerinin 12. yıldönümü’nde,Atatürk Kültür Merkezi önünde 21 genç durdular. Sadece durdular… Ama ancak 10 dakika!.. Hemen gözaltına alındılar, geceyi nezarethanede geçirdiler. Adliyeye sevkedilen gençlerden ikisi,çocuk oldukları için serbest bırakıldı; 19 genç ise yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla bırakıldılar.Haftada dört gün gidip imza verecekler… Suç? Durmak!.. Bir duruşu olmalı insanın… 12 yıl önce,’Duran Adam’ eylemi de bir duruşun simgesiydi… Anımsarsınız,ilk ‘Duran Adam’ Gezi Parkı eylemleri sırasında, Taksim meydanında duran bir gençti: Erdem Gündüz. Ardından, ‘Duran Adamlar’ hızla çoğaldı,gözaltılar başladı. Eylemi desteklemek ve gözaltıları protesto etmek için insanlar, Duran Adamlar’ın yanına ayakkabılar bırakmaya başladılar… Durmak suç muydu? Dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler ne demişti?“Kamu düzenini tehdit etmedikleri sürece ‘Duran Adam’ eylemlerine polis müdahale etmeyecektir!..” Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç daha da ileri gitmiş “Duran Adam eyleminin barışçıl ve yasal bir eylem”olduğunu belirtmişti!.. Gözaltılar devam etti… Türkiye ilk değildi… Biz (ya da ben) ilk Duran Adam’ı nerede görmüştük? Pekin’de Tiananmen Meydanı’nda… 1989’da Çin’deki protestolar sırasında bir genç,koca bir tank taburunun önünde durmuş,geçmelerini önlemek istemişti… Adı hala bilinmiyor.Bu yüzden hala ‘Meçhul Asi’ olarak anılıyor.(Wang Weilin miydi?..) Bilinen-ya da bildiğim- en büyük ‘Pasifist Eylem’ ise Hindistan’nın bağımsızlık mücadelesinin önderi Mahatma Gandhi’nin ‘Satyagraha’ eylemiydi… Türkçe anlamı: ‘Gerçeklikte Israr’ ya da ‘Gerçeklik Direnişi’… Gandhi,İngiliz sömürgeciliğine karşı yürütülen direnişin temelini ‘şiddetsizlik’e dayandırmıştı. Bu yolla İngiliz tiranlığına son vererek Hindistan’ın bağımsızlığına kavuşacağına inanıyordu… Bu bir ‘Sivil Itaatsizlik’ eylemiydi… İngilizlerin zorbalık ve adaletsizliklerine,insanlık dışı uygulamalarına karşı,şiddete başvurmadan,sonuçlarına da katlanarak,sivil itaatsizlik eylemlerine başvurmuş;açlık grevleri yapmış, tutuklanmıştı… Peki ya kamuya ve kimseye zarar vermeden durmak? Sivil itaatsizlik bile sayılabilir mi? Hangi yasaya itaatsizlik? Demokratik protesto anayasal bir hak değil mi?.. En doğal insan haklarından birisi değil mi?.. Haksız ve adaletsiz gördüğümüz uygulamalara karşı bu en doğal protesto hakkını da kullanamayacak mıyız?.. Demokratik bir hukuk devletinde,kamuya ve diğer insanlara zarar vermeden, yalnızca durarak tepkilerini gösteren insanlara bir müdahale yapılabilir mi?.. Ne diyordu 12 yıl önce ilk ‘Duran Adam’ Erdem Gündüz? “Eşit hak…Yaşama hakkı…Özgürlük…Doğru adaletin tesisi…Bunlar önemli şeyler… Ve bence bu düzen tamamen değişmeli… Biz düşman değiliz, savaşmıyoruz,aynı ülkenin evlatlarıyız ve sesimizin duyulmasını istiyoruz… Her iktidar haklar için geliyor.Sonra bu yönetim diktaya dönüşüyor,idiktatörler ortaya çıkıyorsa bu sistemde bir sorun var demektir…” Haklı değil mi?.. Otoriterleşmeyi her gün daha da ileri boyutlara taşıyan, muhalif hiç bir sese tahammül edemeyen bir yönetime karşı en doğal demokratik hakkımızı da kullanamayacak isek,bunun sonunun nereye varacağını kestirmek için müneccim olmaya gerek var mı?.. Dimdik durmak da direnmektir… Muammer Toprakcı