Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye genelindeki oylarının niçin yüzde 30’un üzerine çıkaramadığı araştırılırken, duruma şaşıran bazı yorumcular, bu durumun mutlaka sosyologlara sorulması ve iyi incelenesi gerektiği görüşünde birleştiler.Aslında araştırılması ve üzerinde durulması gereken konu, ne sosyologların ne yönetim sorunudur. Sorun tamamen CHP’nin halkla ilişkiler meselesinde düğümlenmektedir.Geçtiğimiz dönemde İzmir’den birinci sıradan milletvekili adayı gösterilen Güldan Mumcu’nun Seferihisar pazarını dolaşırken, pazarcıların elini üç parmağıyla sıkması, ardından da o pamuk ellerini kağıt mendille silmesidir sorun…CHP genelde akademisyen isimleri milletvekili yapar.Halktan uzak, kendini beğenmiş bu kesim ne milyonların dilinden anlar, ne isteğinden…CHP genelde toplumun kültürlü, yani okumuş kesimlerden oy alır. Toplumun daha çok elit yani kültürlü kesiminin yaşadığı sahiller ile iç ve diğer bölgeleri karşılaştırdığınızda bu düşüncem net olarak görülür.BİR ALINTI HABER"Acarkent’ten CHP’ye yüzde 80Beykoz’da seçimi kaybeden CHP için, 2 bine yakın sakiniyle Acarkent teselli oldu. Beykoz genelinde de AK Parti’nin yüzde 45’lik oy oranına karşılık, yüzde 32’de kalan CHP, ilçede sadece Acarkent mahallesinde kendi rekorunu kırdı.CHP’nin Acarkent ve Beykoz Konakları’nın bulunduğu Acarlar Mahallesi’ndeki oy oranı yüzde 80 çıktı. CHP, bir önceki yerel seçimlerde Acarkent’ten yüzde 67.54 oy almıştı. Bu sonuçlarla CHP kendi rekorunu kırmış oldu. Beykoz genelinde yüzde 45 oy alan AK Parti’nin Acarlar Mahallesi’nde yüzde 15 oy aldığı öğrenildi..”GELELİM SEFERİHİSAR’AOn yıllardır Seferihisar’da görevi üstlenen Cumhuriyet Halk Partisi ilçe başkanlığı ile ilçe teşkilatının durumuna bir göz atalım.İlçe seçimlerine saatler kala, çarşı merkezi odaklı üç beş kişilik bir komite toplanır, gece yarısına kadar süren görüşmeler sonucunda başkan ve yönetim kuruluna katılacak kişilerin isimleri belirlenir. Bu liste partililere verilir ve "İşte hazırladığımız liste! Bu listeyi zarfa koyun, sandığa atın!” denir.Sandığa giden partili seçmenin başkaca bir seçeneği yoktur ve gayet demokratik ortamda (!) denileni yapar…Pardon yapılanın adı neydi?Demokratik ortamda ilçe başkan ve yönetiminin seçimi!..CHP’de on yıllardır uygulanan bu seçim yöntem ve sisteminin gemisi, geçtiğimiz dönemin ilk aylarında Tunç Soyer yönetimindeki (belediyenin) geminin önüne çarptı ve gemiyi birz sarstı.Ama Tunç Soyer’in usta kaptanlığı sayesinde geminin su alması engellendi ve ikinci dönem Soyer yenilenen gemisiyle okyanusun ucu bucağı gözükmeyen kara sulara doğru tekrar açılmaya başladı…Seferihisar’ın CHP’si ‘sır’dır. Bu partinin en akıllıları çarşı merkezinde odaklanmıştır. CHP’nin yönetimi toplantı yaptığında zannedersin ki Milli İstihbarat Teşkilatı’nın üst düzey yöneticileri toplantı yapıyor.TAHTI KAPTIRMA KORKUSUSeferihisar’da CHP’nin kayıtlı üye sayısı 1500, aldığı oy ise 11 bin civarında…Çünkü yönetimin üye sayısını artırma diye bir derdi yoktur. Üye sayısı artar da daha fazla kişi oy kullanırsa tahtlarını kaptıracaklarından korkarlar.Bu durumda CHP’nin halinin sosyologlara sorulmasına gerek yoktur. CHP’de esas araştırılması gereken konu, koltuk sevdasının bu denli fazla olması ve ‘ben çok bilirim’ diyen azınlığın çoğunluğa hükmetmesidir.Dınkof denilebilecek nitelikteki isimlerin direksiyona oturtulmasıdır. Hal böyle olunca elbette CHP ülke genelinde bir türlü yüzde 30 oranını geçemez.SONUÇSon yerel seçimde CHP’nin Seferihisar’daki başarısına kadınların ve gençlerin damga vurduğunu herkes gördü.Öyleyse önümüzdeki aylarda gerçekleştirilecek olan kongrede yönetim de gençlerden ve kadınlardan oluşturulmalıdır.Seferihisar’da CHP’nin yönetimini yepyeni yüzler, ışıldayan gözler üstlenirse, Seferihisar’da partinini oyu yüzde 54’lerden yüzde 60-65’lere rahatlıkla çıkabilir. Pekçok konuda Türkiye’ye örnek olan Seferihisar, CHP’nin genç ve dinamik yönetimiyle de Türkiye’ye örnek olmalıdır.Aksi takdirde bu uyuşuklukla Seferihisar’da yüzde 30-40’ların altına da düşülebilir.Benden söylemesi…