Önceki gün yazıp yayınladığım yazım bölgede adeta infiale neden oldu. Gerek yüz yüze görüşmelerde, gerekse telefon konuşmalarında "Kim bu seçilmiş..” sorularına muhatap oldum.Ancak gazetecilik prensipleri doğrultusunda seçilmiş bir ismi küçük düşürme gibi bir niyetim yoktu. Niyetim görevini doğru çizgide yapmasıydı. Bu yüzden şimdilik isim açıklamaya gerek görmedim.Ancak üç beş isim o yazıyı üzerine alınınca yazıyı tekrar etme gereği duydum.Şimdi hem okurlarım, hem CHP’ye oy veren seçmenler, hem de 5 yıllığına belediye meclisine seçilerek mazbata alan üyeler için birkaç cümle yazmak şart oldu.30 Mart’ta seçilerek meclise giren arkadaşlar şunu iyi bilmelidir ki meclis üyeliğini üstlendiğiniz belediye, Tunç Soyer’in başkanlığını yaptığı Seferihisar Belediyesi’dir.Sizler de oraya Tunç Soyer’in parti yönetimi ile oluşturduğu listede yer bularak girdiniz. Yoksa seçimde evet mührünü CHP’ye basan seçmen tarafından pek çoğunuzun adı sanı bilinmez, esamesi okunmazdı.Bu belediyede hem meclis üyeleri hem de belediye çalışanları Başkan Tunç Soyer’in yapısına uymak zorundadır.”Tunç Soyer listesine şu anda mecliste olan üyeleri değil de her köyden bir ismi listesine alsaydı oyları yine siler süpürürdü” diyeceğim ama mecliste çok değerli isimler de bulunduğu için bu düşüncemi kendime saklıyorum.Ancak…Konuyu daha fazla uzatmadan önceki gün yayına koyduğum yazımın muhatabını biraz daha tanıtmak istiyorum.Bu arkadaş ilk kez meclis üyeliğine seçildi.Ama yoğun işleri arasında galiba kendini başkan falan sanıyor. Egosunu tatmin etmek isterken gerek sözleriyle gerekse davranışlarıyla çevreye rahatsızlık veriyor. Çizmeyi, hatta boyunu aşan davranışlar içine girdiğinin farkında değil.Geçmişte bir seçilmiş, kendisine yüksek fatura geldiği gerekçesiyle mülkiyeti kamuya ait mülkün kirasını astronomik tutarlara yükseltmek istemiş, neyse ki kurumun yönetiminden birinci derecede sorumlu olan yetkilinin etkisi ile bu çirkin yaklaşımın önüne geçilmişti.Şimdi de bir başka arkadaşın bir başka meclis üyesinin, yediği yemeğin fiyatını yüksek bularak işletmeciden intikam almaya çalıştığına, kendisine selam vermeyen esnafa tavır koyduğuna, görev alanını kişiselleştirdiğine tanık oluyoruz.O değerli arkadaş şunu iyi bilmeli ki toplum sizi yakından izliyor. Nezaket kuralları veya toplumumuzun saygıdaki aşırı duyarlılığı nedeniyle yüzünüze bir şey söylemiyor ama bunların da bir sınırı var. Bir gün yüzünüze öyle haykırırlar ki feleğinizi şaşırırsınız. Toplum önüne çıkamazsınız.Ama falanca yere seçildim diye çizmeyi aşarsan bilesin ki ilk karşına ben çıkarım. Ona göre ayağını denk at..Herkesin can attığı belediye meclisine layık görülmen, bu da yetmezmiş gibi bir de seçildiğin yerde bir iç göreve atanman hiçbir şeyi değiştirmez.Gel yol yakınken kendine çeki düzen ver. Kendini Belediye Başkanı üzerinde görme…Öyle yetkin olmadığı halde vatandaşa telefon açıp ayağına çağırma kabalığında bulunma…En önemlisi de senin üzerindeki seçilmişi zor durumda bırakma…Tamam mı arkadaşım…Önceki yazımOtuzlu, kırklı, ellili yaşlardaki kişilerin seçimle bir yerlere gelmeleri, orada da bir komisyon veya bir makamda görevlendirilmeleri benliklerindeki gizli duyguların ortaya saçılmasına neden oluyor.Bu durum kimi zaman içlerindeki para kazanma hırsının açığa çıkması, kimi zaman güç gösterisi, kimi zaman da birilerinden intikam alma şeklinde kendini gösteriyor. Bu tür kişiler asli görevlerini bir yana bırakıp komplekslerini tatmin veya sinsi planlarını uygulama yoluna giriyorlar.Bugünlerde yukarıdaki vasıfları taşıyan bir arkadaşın da çizmeyi, hatta boyunu aşan davranışlar içine girdiğini görüyorum.Geçmişte bir seçilmiş, kendisine yüksek fatura geldiği gerekçesiyle mülkiyeti kamuya ait mülkün kirasını astronomik tutarlara yükseltmek istemiş, neyse ki kurumun yönetiminden birinci derecede sorumlu olan yetkilinin etkisi ile bu çirkin yaklaşımın önüne geçilmişti.Şimdi de bir başka arkadaşın yediği yemeğin fiyatını yüksek bularak işletmeciden intikam almaya çalıştığına, kendisine selam vermeyen esnafa tavır koyduğuna, görev alanını kişiselleştirdiğine tanık oluyoruz.O değerli arkadaş şunu iyi bilmeli ki toplum sizi yakından izliyor.Nezaket kuralları veya toplumumuzun saygıdaki aşırı duyarlılığı nedeniyle yüzünüze bir şey söylemiyor ama bunların da bir sınırı var.Bir gün yüzünüze öyle haykırırlar ki feleğinizi şaşırırsınız.Bak arkadaş…Seninle konuşurum, selamlaşırım, şakalaşırım.YENİ HABER veya seferihisar.com’da röportajına da yer veririm.Ama falanca yere seçildim diye çizmeyi aşarsan bilesin ki ilk karşına ben çıkarım.Ona göre ayağını denk at..Geçen dönem seçildiğin yere yine layık görülmen, bu da yetmezmiş gibi bir de seçildiğin yerde bir göreve atanman hiçbir şeyi değiştirmez.Gel yol yakınken kendine çeki düzen ver.Öyle yetkin olmadığı halde vatandaşa telefon açıp ayağına çağırma kabalığında bulunma…En önemlisi de senin üzerindeki seçilmişi zor durumda bırakma…Tamam mı arkadaşım…