Merkez bankalarının global olarak faiz indirimlerine yaklaşmakta olduğu görünüyor. Avrupa Merkez Bankası indirimlerine önceden başlamıştı. Bunu geçen günlerde İsviçre Merkez Bankası izledi ve son olarak FED yetkilileri bir süredir Eylül’de faiz indiriminin masada olacağını söylemekte. Japonya Merkez Bankası ise bu trendin dışına çıkarak tam tersi faizleri artırmıştı. Şüphesiz bu hareketlenmelerin küresel piyasalarda etkisi gözlenmekte ve bu etkilerin ülkemize de yansımalarının olacağını söylemek yanlış olmaz.Öncelikle belirtelim ki, Amerikan Doları uluslararası piyasalarda değer kaybediyor ve dolar endeksi düşüşte. Bizde son dönemde doların değerinin artması ise daha çok bizim sorunlarımızdan kaynaklı. Yani esas olarak dolar yükseliyor değil, Türk Lirası değer kaybediyor demek daha doğru olacaktır. Bunun nedeni ise, hem iç hem de sözünü ettiğimiz dış faktörler. Dış faktörler, son bir kaç yılda yabancı yatırımcı fazla olmadığı için çok da hissedilmezdi. Ancak son 6 aydır özellikle yabancı sıcak para piyasalara çokça giriş yaptığından artık dış faktörlerin etkisini de göz önünde bulundurmak gerekecek.İç faktörlerin başında ise TCMB’nin faiz artışı döngüsünün sonuna geldiği artık piyasada kabul gören bir görüş olması ve faiz indirimlerine bu sene olmasa da,2025’in başında geçileceği görüşü geliyor. Önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi Merkez Bankası’nı zor bir dönem bekliyor. Ekonomik durgunluk işaretletinin ortaya çıkmış olması, Merkez Bankası’nı hem teknik hem de siyasi zorlamalarla karşı karşıya getirebilir. Bununla birlikte, diğer bir ikilem ise Carry faizleri, dolar sabit tutuldukça, ağır bir yük oluşturuyor. Dolarda biraz gevşeme şu aşamada herkesin işine geliyor. Döviz cinsi reel faizlerde bir miktar gerileme olması beklenebilir bu durumda. Altın fiyatları ise uluslararası piyasalarda ons başına belirleniyor. Burada FED’in sıkılaştırmayı sonlandırıp, faizi düşürmesi, tahvil ve altına doğru bir talep yaratıyor. Esas olarak bundan hisse senedi piyasaları da nasibini alıyor. Burada da Borsa İstanbul’un bu trendden ayrıştığını görmek mümkün. Altın’ın yurt içi gram fiyatında diğer bir etken ise dolar kuru oluyor ve uluslararası ons fiyat sabit kalsa da dolar artıp azaldıkça geam altn fiyatı da değişiyor. Merkez bankalarının hareketlenmesi her zaman piyasalar da karşılık bulmaktadır. Özellikle kısa vadede bu kararlar piyasaların gideceği yönü belirler. FED’in Eylül toplantısında alacağı kararlar da tüm küresel piyasalarda etki gösterecektir. Yatırımcıların öngörülerini ve kararlarını bilgi ve gözleme dayalı olarak oluşturmaları çok önemli olup, dedikodu ve sürü psikolojisinden uzak durmaları faydalarına olacaktır.