Enflasyonla mücadele bizi nasıl etkiliyor?Prof. Dr. Mehmet Karaçuka yazdı…İktisat biliminin en temel kuralı her tercihin aynı zamanda bir vazgeçiş olduğudur. Kaynaklar sonsuz olsaydı böyle bir kural da olmazdı. Ancak kıt kaynaklarla her istediğimizi elde etmenin imkanı yok. Bu yüzden bireyler tercih önceliklerini sıraya koyarken, devletler de politika uygulayıcıları olarak bir amaca ulaşmak için diğer amaçlardan ne kadar fedakarlık edeceklerini hesaplamak zorundadır. İktisat politikası bu yönüyle bir denge bulma sanatıdır.Maalesef geçen seçim öncesi yüzde 19 faizi yüksek bulan ve yüzde 8’lere düşüren politika yapıcıları bugün faizi yüzde 50’ye çıkarmalarına rağmen istenilen etkileri enflasyon ve kurda yakalayamamışlardır.Faiz, para politikalarının en temel enstrümanıdır. Ekonomik dengeler için de en temel göstergedir. Üretim, yatırımlar, tüketim alışkanlıkları faiz oranlarından etkilenir. Faiz getirisi neredeyse risksizdir ve bireyler her türlü yatırımlarını bu risksiz getiriyle kıyaslarlar. O yüzden karar alma süreçlerini önemli ölçüde baskılar.İktisat politikasında yüksek faizin en önemli dezavantajı, faiz getirisinin diğer bütün yatırım araçlarının düşmanı olmasıdır. İnsanlar risk alıp üretim, ticaret ve yatırıma kaynak ayırmak yerine risksiz faiz getirisini tercih edebilirler. Bu da ekonomik dengelerin bozulmasına, iflaslara ve işsizliğin artmasına neden olacaktır.Dediğimiz gibi iktisat politikası, bir optimal duruma ulaşma çabalarından oluşur. Daha önceki yazılarımızda da enflasyonun zararlarından bahsetmiştik.Temel sorun artık fiyat artışlarını yavaşlatmak için toplum nelerden, ne kadar fedakarlık edeceğidir.