Kemal Burkay, Köy Enstitüsü kökenli öğretmen, hukukçu, siyasetçi Kürt kökenli sosyalist şairimiz… Ne diyor, her şeye karşın umudu diri tutmamızı dile getirdiği, çok sevdiğim ‘Gülümse’ şiirinde? “Hadi gülümse bulutlar gitsin İşçiler iyi çalışsın,gülümse Yoksa ben nasıl yenilenirim Belki şehre bir film gelir Bir güzel orman olur yazılarda İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse…” Geçtiğimiz günlerde, Abdullah Öcalan’ın çağrısı, DEM Parti heyeti tarafından kamuoyuna duyuruldu. Öcalan: “Sayın Bahçeli’nin yaptığı çağrı, sayın Cumhurbaşkanının ortaya koyduğu iradeyle oluşan bu iklimde silah bırakma” çağrısında bulunarak PKK’nin kendini fesh etmesini istedi… Arka panodaki: “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” yazısının altında okunan mektupta Öcalan: “ülkede kimlik inkarının çözülüşü ve ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler (PKK’nin) feshini gerekli kılmıştır…”diyor… İlginç olan; çağrıdaki bu sözlerin Kürtçesinin, üç kez halk tarafından seçilmesine karşın, her seferinde görevinden alınan ve yerine kayyum atanan Ahmet Türk tarafından okunması… İfade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler!.. Doğru!.. Türkiye’de baskı ve şiddet rejimi mi var!.. Hapishaneler; gazeteciler, siyasetçiler, düşüncelerini açıklayanlarla mı dolu?.. Can Atalay mı?.. Anayasa kararına karşın içeride tutulan mı var?.. Daha da ilginci; 2016 yılından beri hapiste tutulan, dönemin HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın açıklamasıydı… Ne demişti, bir siyasi parti başkanı olan Demirtaş, Erdoğan için üst üste üç kez: “Seni Başkan yaptırmayacağız!..” Sonuç? Neredeyse 8 yıldır hapiste!.. Şimdi, Öcalan’ın çağrısı için yaptığı açıklamada: “Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan’ın kalıcı bir barış inşa etmek için attıkları adımı” desteklediğini belirterek: “Ramazan ayının kalıcı barış, kardeşlik ve huzur getirmesini…”dileyip: “ hayatlarının son dönemlerinde Orta Doğu barışı, tarihi Kürt-Türk barışı için inisiyatif almış bu üç lider…”Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan için : “Allah hepsine uzun ve sağlıklı bir ömür versin…” temennisinde bulunuyor… Açıklama için Bahçeli: “İmralı’da kaleme alınan açıklama baştan sona değerli ve önemlidir…” dedi… ABD çağrı için: “Bunun Suriye‘nin kuzeydoğusunda ABD’nin İŞİD ile mücadele ortakları-YPG/PYD- konusunda, Türk müttefiklerimizi yatıştırmaya yardımcı olmasını umuyoruz…”dedi. Şu soruyu sormayalım mı: “Atılan adımlar ‘Tek Adam Rejimi’nin bekası için olmasın?.. Erdoğan’ın yeniden aday olması ve Cumhurbaşkanı seçilmesi için muhalefet blokunun çökertilmesine, Kürt oylarına yönelik olmasın?.. Amaca giden yolda her şey mübah değil miydi?.. “Demokrasi bizim için amaç değil araç…” değil miydi?.. “Demokrasi istediğimiz yerde ineceğimiz bir tramvay” değil miydi?.. Şehre belki bir film gelir… Yönetmen aynı, yuncular aynı, senaryo aynı olursa farklı bir son beklenebilir mi? Bekleyip görecek miyiz? Yoksa tüm demokrasi ve emek güçleri olarak ‘Tek Adam Rejimi’ne son vermek; demokratik, laik, insan haklarına dayalı sosyal bir hukuk devleti olmak için tüm muhalefet güçlerinin birlik ve dayanışması için, “iklimin değişip Akdeniz olması” için mücadele mi edeceğiz?.. Karar demokrasi güçlerinin.