17 Aralık 2024, Salı Yeni Haber
Haber Girişi : 26.11.2022

İmar Barışı ve Sonuçları Üzerine Hukuki Değerlendirmeler

Beklenen imar barışı çıkacak mı? İmara aykırı olarak inşa edilen binalara yapı kayıt belgesi alabilecek miyiz? Hakkımızda açılan ceza davaları nasıl sonuçlanacak? Bunlar tüm Türkiye’nin ve Seferihisarlıların cevabını merak ettiği soruların başında geliyor.
TBMM Başkanlığına sunulan kanun teklifi, imar barışı bekleyen tüm vatandaşlar için yeni bir umut doğmasına sebep oldu. İlgili teklifin içeriğini incelemeden önce 2017 yılında yapılan kanun değişikliğinin kapsamını iyi anlamak teklif aşamasındaki yasa değişikliği kadar önem arz ediyor.
Herkesin bildiği üzere 18.05.2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan değişiklik ile 3194 sayılı İmar Kanununun Geçici 16. Maddesinde afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsatı olmasına rağmen ruhsat ve eklerine aykırı yapılmış yapıların kayıt altına alınması amacını taşıyan bir düzenleme yapıldı. Bu düzenleme kayıt dışı yapıları vatandaşın beyanını esas alarak kayıt altına almayı ve imar barışı sağlamayı hedeflemişti. Yapının özellikleri, yapının üzerinde bulunduğu arsanın mülkiyet durumu, yapının konut mu ticari mi olduğu gibi hususlar yapı kayıt sistemine tamamen vatandaşın beyanı ile işlendi ve ödenmesi gereken kayıt bedeli buna göre belirlendi.
Bu düzenlemenin amacı hem kayıtsız yapıların kayıt altına alınmasının kolaylaşması hem de vatandaşla idare arasında imar barışının sağlanmasıydı. Tabi ki bu kanun, tüm ruhsatsız yapıları kapsamıyordu. Öncelikle bildiğimiz tabirle "kaçak” yapının 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış olması gerekiyordu. Buradaki yapılmış olmak ifadesinden anlamamız gereken ise inşai faaliyetlerin tamamen bitmiş olmasıdır. 31.12.2017 tarihinden önce başlayan ancak inşai faaliyetleri bu tarihe kadar bitmemiş olan yapılar imar barışı kapsamında değildi. Yukarıda bahsettiğimiz üzere beyana dayalı bir sistem olmasının olumsuz bir sonucu olarak 31.12.2017 tarihinden sonra yapılmış yapılar için yapı kayıt belgesi alındığı gerçeğiyle karşı karşıya kalındı. Ancak sonrasında yapılan denetimler, Belediyeler ve İmar Şehircilik Müdürlükleri tarafından alınan drone ve uydu fotoğrafları bu durumu ortaya çıkardı. Hem alınan yapı kayıt belgelerinin iptali hem yıkım kararlarıyla karşı karşıya gelindi. Ayrıca beyanın gerçeği yansıtmaması nedeniyle ödenen kayıt bedelleri de iade edilmedi. Ayrıca bu kişiler hakkında "İmar Kirliliğine Neden Olmak” suçundan kamu davaları açıldı. Yeni bir imar barışı TBMM tarafından kabul edilir mi buna kesin bir cevap vermek mümkün değil. Ancak "ne de olsa beyana dayalı bir sistem, bu yüzden siz tarih kriterini göz ardı edin ve yapı kayıt belgesi alın” diyen kişilerin yönlendirmelerinin olumsuz sonuçlarını göz ardı etmemek gerek.
İmar barışı kapsamında kişilere tanınan en önemli hak ise kurumlara müracaat halinde su, elektrik ve doğalgaz aboneliği alınabilmesidir. Abonelik sahibi olamadığı içi büyük mağduriyetler yaşayan birçok insan özellikle konutlarıyla ilgili en büyük sorununu çözmüş oldu.
İmar barışı ile yapı kayıt belgesi alınan yapılarla ilgili alınan yıkım kararları ve daha önce tahsil edilmemiş olan idari para cezaları iptal edildi. Ayrıca Türk Ceza Kanunun 184. Maddesinin 4. Fıkrasına göre ise imara aykırı yapıyı imara uygun hale getiren kişiler hakkında açılan kamu davaları düştü. 2018 yılında birçok insanın yararlandığı imar barışının kapsamını bu şekilde özetleyebiliriz.
Yazımıza başlarken bahsettiğimiz İmar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinde ise Geçici 16.maddedeki 31.10.2017 tarihinden önceki yapıları kapsayan imar barışı ibaresinin 30.07.2022 tarihinden önceki yapılar olarak değiştirilmesi teklif edildi. Kabul edilmesi halinde 30.07.2022 tarihinden önce yapılmış ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapılar, başvuru ve kayıt bedelinin ödenmesinin ardından imar barışı kapsamında değerlendirilecek ve yapı kayıt belgesi alınabilecek.
Önceki imar barışında yapı kayıt belgesi alan ancak 31.10.2017 tarihinden sonra yapıldığı tespit edilen, süre kayıtlarına aykırılık nedeniyle belgeleri iptal edilenler hakkında düzenlenmiş olan idari işlemlerin ve para cezalarının iptal edilmesi, tahsil edilmemiş olanların kaldırılması ve tahsil edilmiş olanların ilgililere iade edilmesi de kanun teklifinde yer alıyor. Kamu davası açılmaması, açılmış olan kamu davalarının düşmesi ile hükmedilen cezaların tüm sonuçlarıyla ortadan kalkması gibi hususlar öngörülüyor.
İmar barışı olarak bilinen bu kanun değişikliği teklifinin yasa haline gelip gelmeyeceği şu an için belli değil. Ancak imar barışıyla ilgili düzenlemeler yapılırken, ülkemizin bir gerçeği olan doğal afetleri göz önünde bulundurulmalıdır. Komisyon görüşmeleri sırasında ve taslağın yasalaşması halinde depremlerin ve diğer doğal afetlerin doğurabileceği olası zararlara karşı önlemler alınmalı ve sıkı denetim mekanizmaları öngörülmelidir. Kişilerin beyanının esas alındığı bir sistem olan yapı kayıt sistemine beyanda bulunan herkes ülkemizin bir deprem ülkesi olduğunu unutmamalı, özellikle binaların statik yapısını bozan ve binayı riskli hale getiren müdahalelerden kaçınmalıdır. Hem sevdiklerimizin hem toplumun güvenliği için kanuni olarak tanınan bu hakkı iyi niyetli şekilde kullanmak herkesin ortak amacı olmalıdır.

Yorum