27 Aralık 2024, Cuma Yeni Haber
Haber Girişi : 9.07.2019

Işılay Saygın ile Seferihisar üzerine anılarım...

Bir zamanlar İzmir’in imparatoru gibiydi Işılay Saygın…

Ankara’dan İzmir’e geldiğinde bürokratlar karşısında adeta titrerdi…

Niçin?

Çünkü talimatlarını yerine getirmeyen bürokratlara ateş püskürür, işin neden yapılmadığını bile sormadan toplumun içinde onlara küfreder, herkesin önünde rezil ederdi.

Bu nedenle özellikle bakan olduğu yıllarda İzmir’e geldiğinde bürokratlar kendisi ile karşılaşmamak için kaçacak delik ararlardı.

Anavatan Partisi’nin en güçlü olduğu yıllarda Turizm Bakanlığı, Çevre Bakanlığı ve Devlet Bakanlığı gibi görevler üstlendi. Bakanlığının görev alanına giren işlerden ziyade İzmir’in ilçe ve köylerine yapılacak hizmetlerle ilgilenir, o işlerden kendisini sorumlu tutardı.

IŞILAY SAYGIN İLE YAŞADIKLARIM VE DUYDUKLARIM…

Bir gün İzmir Valiliği’nde Işılay Saygın için düzenlenen brifinge şahit olmuştum. Toplantıda notlar alan Saygın, Vali Bey’e Seferihisar’ın Beyler ile Kavakdere köyleri arasına yapılacak asfaltı sordu, ardından; "Geçtiğimiz ay talimat vermiştim, niye yapılmadı?” diye çıkıştı. Vali Kutlu Aktaş’ın, "Şu an yapılıyor efendim” cevabı üzerine de, "Sayın vali, ben o bölgeden geliyorum! Hiçbir çalışma görmedim! Bir hafta sonra geldiğimde o yol bitmiş olacak” dedi ve üç gün içerisinde yolun asfaltlanmasını sağladı.

O yıllarda Seferihisar ilçe Başkanı olan Mehmet Emin Belkıs çok hızlıydı…

Bir toplantıda Belkıs’a, "Başkan başkaaan, senin ne haltlar yediğini biliyorum! Hemen görevinden istifa edeceksin” dedi…

Belkıs istifa etmeyince de görevden aldırdı.…

Bir gün Gümüldür’de bir otelde Anavatan Partili ilçe başkanlarını toplayan Bakan Saygın, onlardan seçim çalışmaları konusunda bilgi alıyordu. Ardından kürsüye çıktı konuşmasına başladı. Ben de devamlı fotoğrafını çekiyordum. O sırada Bakan Saygın’ın burnu kanadı…

Bir eliyle mikrofonu tutuyor diğer eliyle kanayan burnunu siliyordu…

Bu olayı sadece ben fotoğrafladım. Saygın kürsüden indiğinde beni yanına çağırdı, o kalabalıkta bana bir kahve getirtti ve, "Mustafa Bey rica etsem, o fotoğrafları yayınlamasan da bana hediye etsen olur mu?..” Ben de aynısını yaptım ve burnu kanarkenki iki kare fotoğrafı çerçeveletip Ankara’ya adresine gönderdim. Daha sonra Seferihisar’a geldiğinde beni yanına alıp teşekkür etti ve kendisinden bir isteğimin olup olmadığını sordu..

DUYDUĞUM!

Hamit Nişancı Belediye başkanıydı. Genç delikanlı ya…

Bazen başkanlık makamına geç kalıyordu. O arada Işılay Saygın belediye başkanlığı sekreterini arıyor ama kendi ismini vermiyor. Sekretere, "başkanınızı bağlar mısınız?” diyor. "Başkanımızın Işılay Saygın Hanım ile randevusu var onun yanında…’’ cevabını alınca da kükreyerek, "Kızım Ben Işılay Saygın’ım!.. Ne randevusu ne konuşması ben Ankara’dayım…’’

O yıllarda bir İzmir firmasının ithal ettiği danalar Ziraat Bankası aracılığıyla kredi karşılığında köylüye veriliyor. Ama ithal danalarda şap hastalığı olduğu ortaya çıkıyor.

Kavakdere ve Orhanlı köyleri karantinaya alınıyor. Devletin veterineri, "İthal danalardan hastalık bölgemize geldi” şeklinde rapor düzenliyor. Ben de bu bilgiye ulaşıp Yeni Asır’a haber yapıyorum. Haber müdürüm Rıdvan Kaynar, "Bu haber manşetlik” diyor ama haber yayınlanmıyor.

İki gün sonra haberin mahiyetini öğrenmek istediğimde haber müdürüm, "Mustafacığım haberi Işılay Saygın durdurdu. Çünkü bu firmanın arkasında Saygın var, ayrıca bu firma Yeni Asır’a ilan veriyormuş” demişti.

Anlatmak istediğim Işılay Saygın bir zamanlar İzmir’in devleti hatta imparatoruydu. Ama işte her insan bir gün bu dünyaya veda edeceği gibi Işılay Saygın da şu anda hastanede yoğun bakımda. Eski sağlığına döneceğini umuyor acil şifalar diliyorum.

Alınacak tecrübeler…

Işılay Saygın bakan olsun olmasın, İzmir milletvekili olduğu yıllarda İzmir’in önemli sorunlarını bir çırpıda çözerdi. Niçin biliyor musunuz?

Bürokratlara karşı ağzı küfürlü olduğu için…

Acaba bizim bürokratlar, işlerini çabuk yapmak için böyle davranışlar mı bekler?..

Bu sadece devlet bürokratları için değil, belediyelerde de bazen bu gibi davranışlar geçerli olabiliyor diye düşünüyorum…

Takdir yöneticilerin…

Işılay Saygın üzerine bu sadece benim yaşadıklarım!

İzmir’e iz bırakan bir isimdi.

tekrar allahtan şifalar diliyor bir an önce eski sağlığına kavuşması için duacıyım…

Yorum