Prof. Dr. Mehmet KaraçukaÖncelikle, duygusal yönden tüketicileri baskı altına alan üç ana unsurdan bahsetmek gerekiyor. Aşırı tüketim harcamalarını tetikleyen ilk unsur, "YOLO – You Only Live Once,” yani Türkçe ifadesiyle "hayata bir kez geliyorsun” düşüncesidir. Bu düşünce yapısına sahip insanlar, geleceği düşünmek yerine anlık edinimlerle mutlu edilmeye çalışılır. Bu yaklaşım, insanları tasarruf yerine tüketime yönlendirir ve tüketimle birlikte mutluluk hormonları artar. Ancak bu hormonal etki kısa sürer ve hayat kaldığı yerden devam eder. Belki de bir daha yüzüne bakmayacağımız bir nesnenin bize sağladığı anlık mutluluk için ilave borca giriyoruz ve tasarruf yerine borcu seçiyoruz. Bu da gelecekte işimize yarayacak bir paradan fedakarlık etmek anlamına gelir. Belki bir defalık yapılan bu tür harcamalar büyük zarara yol açmaz; ancak bu davranış tekrarlandıkça, ileriye yönelik tasarruf ve yatırım yapma imkanı azalır. Hayat, bilinmezliklerle doludur ve düşündüğümüz kadar kısa da değildir.İkinci psikolojik unsur, "FOMO – Fear of Missing Out,” yani Türkçe ifadesiyle "bir şeyi kaçırma korkusu” olarak tanımlanır. Özellikle indirim dönemlerinde, zaman baskısı yani indirimlerin 1-2 gün sürmesi bu duyguyu iyice artırır. "Bir daha bu fiyata bulamayacağım” endişesi ve "ürün belki tamamen tükenir” korkusu, alışveriş isteğini zirveye çıkarır. Tüketiciler, gerçekten ne kadar ihtiyaçları olduğunu sorgulamadan alışveriş yapar ve bu indirim günlerinde harcamalar artar. Firmalar, bu tür psikolojik faktörleri çok iyi kullanarak "11.11,” "Black Friday,” "Cyber Monday” gibi 24-48 saat süren kısa süreli indirimlerle tüketicileri çekmeye çalışır.Üçüncü olarak, indirim dönemine girmeden önce oldukça artmış olan fiyatlar, bu kısa dönemlerde "indirim” adı altında pazarlanır ve tüketiciler, fiyatlara aldırış etmeden "Anchoring” etkisiyle tüketim yapar. "Anchoring,” yani "belli bir düzeye sabitlenme,” düşünce sistemimizde yanılgılara sebep olur. Yüksek fiyatlara alışan zihin, indirimli fiyatları anormal derecede ucuz olarak algılayıp yanlış yorumlayabilir.Bu indirim dönemlerinde, tüketicilerin paralarını nasıl harcadıklarına dikkat etmeleri gerekir. Geleceğini düşünen bireyler için tasarruf yapmak genel bir kural, harcama yapmak ise istisnai bir durum olmalıdır. Hiçbir şekilde tasarruf yapamayacağını düşünen bireyler için bile birçok tasarruf aracı mevcutken, örneğin o parayla gram veya yarım gram altın almak mümkünken, gereksiz harcamalardan kaçınmak uzun vadeli refah ve mutluluk için son derece önemlidir.