Yaşamım boyunca yerel ve genel seçimler, ara seçimler, referandumlar olmak üzere 16 kez sandığa gittim. Sağ ve sol parti kavramlarına hiç inanmadım. Sağ ve sol kavramlarının Türkiye toplumunu ayrıştırmak amacıyla ve ‘böl parçala, yönet’ planı kapsamında ortaya atıldığını düşündüm. Bugün de aynı kanıdayım.Yaşam felsefem, özgür yaşam biçimi, şeffaf yönetim, fakir-zengin ayrımının yapılmadığı bir toplum anlayışına dayandı. Kamu kurumlarında da gerek yöneticilerin gerekse diğer çalışanların, topluma eşit davranmalarını ve vatandaşı güler yüzle karşılamalarını istedim.NASIL BİR ÜLKE İSTERİM?Ben, bireylerin hakkına tecavüz etmedikçe, bireyleri rahatsız etmedikçe, devlet ve toplumun huzurunu kaçırmadıkça, ülkemin bölünmezliğine, bağımsızlığına ve bayrağına dil uzatmadığım sürece herkes gibi hür yaşamak isterim. Bir Türk vatandaşı olarak, ülkemde yaşanan Deniz Feneri olayını henüz içime sindirememişken, 17 Aralık’ta ortaya çıkan yolsuzlukların örtülmesi için polislerin, savcıların üzerine gidilirken de bu ülkede özgürce, mutlu bir yaşam sürmenin çok zor olduğunun farkındayım.Benim başbakanım, İzmirlilere ‘Gavur’ derken, bir yandan da ‘Tıksırıncaya kadar içiyorsunuz, kim karışıyor” sözleriyle alkol alma özgürlüğüme aşağılayıcı bir ifade ile yaklaştığını görüyorum.Bir kişi, ailesini, çevresinde yaşayan insanları, yolda yürüyenleri rahatsız etmeyecek şekilde alkol aldıysa bundan kime ne?Niçin vatandaşa hakaret edilir?Ben de yeri geldiğinde alkol alan bir kişi olarak hürriyetime böylesine aşağılayıcı bir müdahaleyi kabullenebilir miyim? Özgür yaşayabileceğim bir ülke hayal etmek benim hakkım değil mi?Hayalimde Twitter’imin bir gece ansızım kısıtlanmadığı, ülkeyi yönetenlerle ilgili yolsuzluk iddia edildiğinde, yolsuzluğu ortaya çıkaran polis veya savcıların darmadağın edilmediği, gerçeğin ortaya çıkarılması için çaba gösteren bir hükümetin bulunduğu ülke istiyorum.Peki bir Türk vatandaşı olarak isteklerim çok mu..?Özetle, ben özgürlük dolu bir Türkiye Cumhuriyeti istiyorum…NASIL BİR BELEDİYE BAŞKANI İSTERİMÇarşıda, kahvehanede, camide ve meyhanelerde belediyenin icraatları hakkında dedikodu yapılıyorsa, vatandaş veya bir gazeteci olarak ben belediyenin ilgili birimine gittiğimde (encümen kararları da dahil olmak üzere) konu belediye başkanına kadar götürülerek,"Başkanım şu isim, şu dosya hakkında bilgi istiyor..’denilmeden o dosya hakkında bilgi almayı, gerekirse belgenin fotokopisine ulaşmayı arzu ederim.Eski yıllarda böyle bir talepte bulunduğumuzda, bırakın belediye başkanını, tüm belediye yönetiminde infial yaratılır, merak ettiğiniz bir belgeye ancak yasal dayanaklar göstererek veya hukuk yollarıyla ulaşabilirdiniz…SON BEŞ YILDAKİ ŞEFFAFLIKSon beş yıldır Seferihisar Belediye Başkanlığı görevini üstlenen Tunç Soyer döneminde, encümen kararları olmak üzere merak ettiğim tüm evraklara ulaşabildim, hem de birim amirine, belediye başkanına sorulmadan.Bu demektir ki Belediye Başkanı Tunç Soyer, geçtiğimiz yerel seçimlerde şeffaflıktan söz etmemesine rağmen, birim amirlerine şeffaflık talimatı vermiş.Bu süreçte hem istediğimiz evraka hem de Tunç Soyer’e rahatlıkla ulaştık ve canını çok sıkacak soruları bile kendisine sorabildik.Kısaca Tunç Soyer, ufku açık ve şeffaf bir yönetim anlayışı ile beş yılı geride bıraktı.SADECE BU MU?Tabii ki değil, 20 yıldır her belediye başkanının vaat edip yapmadığı Sığacık Taşdibi Kavşağı’nı seçildiğinin ilk yılında yaptırdı. Yine 20 yıldır ilçenin en büyük mahallelerinden olan Hıdırlık Mahallesi’nde çocuk parkı yoktu. Basın olarak defalarca gündeme getirdiğimiz konuyu Tunç Soyer sonuçlandırdı.TOPLUM MENFAATLERİBen Salı Pazarı, Sığacık Pazarı ve Sığacık Kaleiçi’nin izbelikten kurtarılarak, uygar yerler haline getirilebileceğini hayal bile edemezdim. Beş yılda yerel pazarlar açıldı, Sığacık Kaleiçi, turizmin çekim merkezi haline geldi.Hizmet adına saydıklarım sadece birkaç konu…Esas olan davranış biçimindeki olumlu gelişme…GÜLER YÜZLÜ YÖNETİMTunç Soyer, zengin-fakir ayırmadan toplumun tüm kesimini nasıl kucakladıysa, aynı vücut dili ve aynı güler yüzle yatırımcıları da ilçeye çekmesini bildi.Üreticilere yönelik projeleri ile halkın bütçesini rahatlattı. Seferihisar’ın ekonomisinin çevre ilçelere göre tavan yapmasını sağladı.Bu gelişmenin önümüzdeki süreçte de devam edeceğine yürekten inanıyorum.Evet, gazeteci tarafsız olmalı biliyorum, ama o gazeteci o ilçede yaşamını sürdürüyorsa, ilçesinin yönetimini emanet edeceği yöneticinin gelecek neslin kaderini nasıl etkileyeceğini iyi hesaplayabiliyorsa tarafsız olamayacağını, bunun da çok doğal olacağını düşünüyorum.Ben Tunç Soyer ve onun oluşturacağı yönetim biçimi ile bir beş yıl daha Tunç Soyer’in Seferihisar’ın komuta Kaptanlığını üstlenmesini istiyorum…Tabii ki bu benim fikrim… Seferihisarlılar ne diyecek? Bunu 30 Mart akşamı hep birlikte göreceğiz…SON CÜMLELERİMÖnceki akşam Tepecik mahallesinde CHP’nin, yani Tunç Soyer’in mitingi vardı. Ben de bu seçim döneminde ilk kez bir mitinge katılmıştım. Konuşmaların yapıldığı sahnenin arkasında Tunç Soyer’in yaptıkları ve 5 yıl içerisinde yapacakları LED ekranda dönerken,"Kocaçay’ın etrafına aile aile çay bahçeleri, oto parklar, yürüyüş ve bisiklet yolları, çocuk oyun alanları yapacağız” cümleleri çok ilgimi çekti.Ben ve ilçe halkı, Kocaçay’ın tamamını ağaçlandırmasına karşıyız. Tunç Soyer’in vaat ettiği şekilde oradan 3 yaşından 90 yaşına kadar her bireyin yararlanmasını ve boş zamanlarını o alanda geçirebilmeleri için çeşitli üniteler yapılmasını istiyoruz.Tunç Soyer ve yönetiminin de bu yönde düşündüğünü LED ekranda görmek başta ben olmak üzere her Seferihisarlıyı memnun ettiği inancındayım.