Dostum Tahsin Danışman hocam sözünde duramadı.Sevgili Tahsin kardeşim, seninle ne konuşmuştuk?Hani 70 yaşından sonra bir gün arayla ikimiz de ölecek, mezarlarımız yan yana olacaktı…Niye sabırsız davrandın, niçin 70 yaşını beklemeden aileni ve biz dostlarını birden terk edip gittin?Yaptığını beğendin mi hocam, beğendin mi? Çok üzdün bizi Tahsin Hocam çoook…Hastanede yattığım günlerde Gürcan Öğünç kardeşimle ziyarete gelirdiniz. Ben görmeden, duymadan bir kenarda ağlardınız.Haberim olmuyor muydu sanıyordunuz..Ona keza Tevfik Hocam da beni ziyarete geldikten sonra aranızda telefonlaşıp sağlığım konusunda mütalaa yapardınız.Ayağa kalkmama, ailem ile birlikte en fazla sizler sevindiniz.Artık 4 arkadaş eski günlerdeki gibi yeniden bir araya gelecek, Sığacık’ta, Akarca’da sohbet edecektik.Ama önce Gürcan Öğünç kardeşim ameliyat oldu. Ondan korkuyorduk. ‘Çok şükür iyileşti’ derken aniden sen hastalandın. ‘’Merak etme ben öyle kolay kolay ölmem. Birbirimize söz verdik, öbür tarafa birlikte gideceğiz’’ dedik ama sözünde durmayarak aniden ebediyete uzandın.SEFERİHİSAR’IN ÇİMENTOSUBu arada Tahsin Hoca’nın Seferihisar’ın çimentosu olduğunu da hatırlatayım.Hiçbir zaman kişisel hesap peşinde koşmayan, tavrını daima eşitlikten, insanca yaşamdan, demokrasiden, emekten yana ortaya koyan Tahsin Hocam, siyasetin dostça, kardeşçe yapılması gerektiği konusunda da her kesimin duayeniydi…Bugün ona karşı son görevimizi yaparken inanıyorum ki sadece devrimcilerin, sosyal demokratların, millet ittifakı mensuplarının yüreği sızlamıyor, AK Partili, MHP’li kardeşlerimiz de hüzünleniyordur.Bundan hiçbir kuşkum yok.Kelimeler boğazımda düğümleniyor.Tahsin Hocam seni asla unutmayacağız, ışıklar içinde uyu.