Yerel seçimler yaklaştıkça ülkenin pek çok yerinde olduğu gibi Seferihisar’da da taşlar adeta yerinden oynuyor, hatta yuvarlanıyor.Geçtiğimiz hafta AK Parti’de 10 yıla yakın ilçe başkanlığı yapan ve belediye başkan aday adaylığını açıklayan Ümit Cingöz 400’ün üzerinde üye ile birlikte partisinden istifa etti.Adım adım gelen istifa.Hamit Nişancı’nın daha önce parti üyesi olmadığı halde tepeden inme belediye başkan adayı olması, Ümit Cingöz ve taraftarlarını haliyle üzmüştü. Hatta üzmekle de kalınmadı Cingöz ve taraftarlarında hayal kırıklığı yaşandı. Hamit Nişancı ve taraftarlarına Ümit Cingöz ve taraftarlarına sıcak davranıp "Partiyi birlikte kucaklayalım, belediye meclisi üyelerini de sizin öncülüğünde birlikte hazırlayalım” önerisi yakışırken, gerek Cingöz gerek Nişancı gerekse taraftarları birbirleriyle söz düellosuna girmeyi tercih etti. Bu da yüzlerce partilinin istifasına neden oldu.Siyasette kaprise yer yok.Belediye başkan aday adayları ve parti teşkilatları ev ev, kapı kapı dolaşarak tek tek seçmeni etkilemeye çalışırken kapris uğruna 400’ün üzerinde seçmen partiden kaçırılır mı? Bu sayı aile ve çevreleriyle birlikte 1500 oy demektir.Niçin?Sadece ‘kapris.’ Ümit Cingöz bu partiye şu kadar yıl emek vermiş, şunları bunları yapmış, bunları bir kenara bırakalım. Konuya sadece seçmen odaklı bakarsak, Hamit Nişancı’nın sanki belediye başkanlığını kazanmamak için epeyce çaba sarf ettiği gibi bir görünüm ortaya çıkar.Siyasetin perde arkası Güzelbahçe’de yaşanıyor.2009 yerel seçimlerinde Ertan Avkıran’ın kazaen cezaevinde olması, Mustafa İnce’nin belediye başkanı olmasına neden oldu. Avkıran’ı birinci sıradan meclis üyesi yaptılar ve kendisine dediler ki, "Sen cezaevinden çıktığında Mustafa İnce belediye başkanlığını sana devredecek” Avkıran çıktı, İnce Avkıran’a yan gözle baktı. Bırakın belediye başkanlığını devretmeyi, zorda kalmadıkça Avkıran’a selam dahi vermek istemedi.Baykalcıları tasfiye sürecine Avkıran da dahil edildi.Şimdi belediye başkan aday adayları açıklanırken Avkıran da aday adayı oldu ama kendisinin Baykalcı kimliği nedeniyle Mustafa İnce aday gösterildi. Ertan Avkıran da DSP’den belediye başkan adayı oldu. Şimdi Güzelbahçede CHP, DSP ve AKP mücadelesi var. Daha önceki günlerde Başkan Mustafa İnce’nin randevusuna düşkün olmadığını, ve vatandaşa ‘Şu saatte bekliyorum’ deyip 2-3 saat sonra geldiğni, telefonlara dönmediğini, cevap vermediğini duyardım. Güzelbahçe halkı, şimdi başkanın bu tavrını sandıkta değerlendirecek.Ben iyi biliyorum. Ertan Avkıran, başkanlık kapısında hiçbir vatandaşı bekletmezdi. Elinde iki telefonu vardı, her arayana anında cevap verir veya kısa sürede dönerdi.Sözü gelmişken Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’i de bu konuda dakikalarca alkışlarım, Soyer de Seferihisar’ın delisine de tüm insanlara’da anında cevap verir. Veremezse de telefonuyla dönüş yapar, kapısında da hiçbir vatandaşa bugün git yarın gel demez veya kapısında bekletmez.Bugüne kadar böyleydi ama ikinci dönem seçilirse nasıl olur onu zaman gösterecek…