17 Aralık 2024, Salı Yeni Haber
Haber Girişi : 26.05.2010

Seferihisar’da feryat yükseliyor

HALK PARTİLİLER! HALKÇILIĞINIZ NEREDE KALDI?

Büyükşehir Belediyesi’nin Akkum, Sığacık Girlen ve Akarca yolu üzerindeki Arkonut bölgelerini turizm bölgesi ilan etmesi arsa sahiplerini ayaklandırdı

Orman Bakanlığı’nın Akkum’da vatandaşlara satılan ve üzerlerine konut yapılan yüzlerce hektarlık alanı orman sahası kabul edip vatandaşları mahkemeye vermesinden sonra Seferihisar’da ikinci şok yaşanıyor.

Bu kez ‘şok’un kaynağı İzmir Büyükşehir Belediyesi…

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, teknik ekibiyle masa başında aldığı bir kararla Seferihisar’da turizmin ‘T’sinin bile söz konusu olmadığı bir alanı turizm bölgesi ilan etti. Üstelik ne zemin etüdü yapıldı ne mevcut yapılaşma incelendi ne de SİT araştırmasına gidildi.

Karardan etkilenen Akkum, Sığacık Girlen ve Akarca yolu üzerindeki Arkonut’ta arsası bulunan ve karardan mağdur olan yaklaşık 3 bin vatandaş ise Kocaoğlu’nun ‘Biz yaptık oldu’ anlayışını kabullenmeye hiç niyetli değil.

Vatandaş örgütleniyor. Eylem yapmaya hazırlanıyor.

Bu öylesine bir örgütlenme ve eylem olacak ki oluşacak rüzgar Kocaoğlu’nun koltuğunu bile sallayacak. Kocaoğlu ile kalsa iyi… Olayla hiç ilgisi olmadığı halde Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer de bu rüzgardan etkilenecek.

FARKINDA DEĞİLLER

Seferihisar Belediyesi henüz olayın vahametinin farkında değil. Bu nedenle de Kocaoğlu’nun ‘Ben yaptım oldu’ kararına karşı İdare Mahkemesi’ne ‘yürütmeyi durdurma’ davası açamadı.

Başkan Soyer’in bu vahim imar uygulamasını mahkemeye vermemesinin iki gerekçesi var.

Birincisi: Aynı partiden olan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile karşı karşıya kalmak istemiyor.

İkincisi: Konu yargıya taşındığında davanın 4-5 yıl süreceğini ve bölgedeki turizm yatırımlarının önünün kapanacağını hesaplıyor.

Soyer, “Bu uygulamaya karşı belediye olarak dava açarsak sonuçlanması en az beş yıl sürecek. Bu süre içinde de turizm alanı ilan edilen bölgelere pansiyon veya başka turistik tesisleri yapılabilmesi için izin veremeyeceğiz. O bölgede daha önce konut alanı olan adalar için 1/5000 ve 1/1000’lik imar planları hazırlayıp turizm alanı olarak imara açarsak, vatandaş hiç değilse pansiyon izniyle yapılaşmaya gidebilir” diye düşünüyor…

Ama bu düşünce pek çok soruyu da beraberinde getiriyor..
1- Pansiyon ruhsatıyla bina yapan arsa sahipleri buraları konut olarak kullanabilir mi?
2- Bu çözüm olsa bile turizm alanı ilan edilen bölgelerin 1/5000 ve 1/1000’lik haritalarının tamamlanması kaç yıl sürer.

3- Seferihisar Belediyesi’nin bu süre içinde milyonlarca liralık imar gelirinden yoksun kalması zaten darda olan bütçesini daha da zora sokmaz mı?

4- En önemlisi de binlerce vatandaş, kuruş kuruş biriktirerek aldıkları arsaların emlak vergisini imarlıymış gibi ödemeyi sürdürürken, arsalarına konut olarak tek çivi bile çakamayacak olmalarını hangi vicdan kabul eder?

İddialar.. iddialar, iddialar..

Seferihisarlılar, Belediye Başkanı Tunç Soyer’i Kocaoğlu’na karşı çıkmadığı ve iptal davası açmadığı için eleştirmeye başladı.

Olayda henüz güçlü bir önderlik yok. Ama bu olay güçlü bir önderlikle eylemlerle protesto edilirse, Tunç Soyer’in sıkıntıyı teknik hesaplarla çözme çabası hiç fayda etmez. Olay daha da karışır, kördüğüm haline gelir.

Son kurultayda Kılıçdaroğlu’nu başkan seçerken partinin altı oku arasında yer alan ‘Halkçılık’ ilkesi bir kez daha savunuldu.

Aziz Kocaoğlu başkanlığında toplanan imar ekibi şimdi bu ilke doğrultusunda bir kez daha düşünmeli.

Halka rağmen alınan bu karar ne kadar halkçılıktır… Halkçılık ilkesiyle ne kadar bağdaşır. Yoksa herkesin şikayet ettiği ‘lider’ cuntası veya ‘dayatma’ partinin altı oku arasına mı sokuşturuldu.

Yorum