26 Aralık 2024, Perşembe Yeni Haber
Haber Girişi : 29.01.2009

Soruyor ve Cevap İstiyorum

28 Mart 2004 yerel seçimlerinden bir yıl sonra, 11 Mart 2005 tarihinde Seferihisar Belediye Meclisi’nden çok ilginç bir karar geçti.
1/25000 binlik imar planında tarımsal niteliği korunacak alan ve askeri saha olarak gösterilen 600 dönümlük arazi, 1/5000’lik planlarda imar sahası olarak gösterildi. İşin can alıcı yanı bu 600 dönüm alanın yaklaşık 400 dönümünün Seferihisar Belediye Başkanı’nın babasına ait olmasıydı.

200 dönümlük bölüm de küçük parsel sahiplerinindi. Belediye Meclisi’nde bu karar alınırken, başkan ve ANAP’lı Belediye Meclisi üyeleri onay verdi. Ama garip olan CHP’li üyelerden Hüseyin Ercan, Bekir Hoşgöz ve Y.Vehbi Tarhan’ın da imar konularından yeterince bilgi sahibi olmadıkları ve herhangi bir uzmana da danışmadıkları için o karambol de kararın altına imza atmalarıydı.

Seferihisar Belediye Meclisi’nin kararına uyan Büyükşehir Belediye Meclisi de 17 Haziran 2005 tarihinde söz konusu alanın imara açılmasına onay verdi.

İzmir Valiliği ise oldubittinin farkına vararak, 06 Temmuz 2005 tarihinde, “Söz konusu alan tarımsal niteliği korunacak ve stratejik askeri alan kapsamında” olduğu gerekçesiyle Büyükşehir Belediyesi’nin kararına itiraz etti. Bir yandan da konuyu İzmir 4. İdare Mahkemesi’ne taşıyarak itirazda bulundu.

Valiliğin itirazı üzerine İzmir Büyükşehir Belediyesi, bir ay önce aldığı hükmün yanlış olduğuna kanaat getirdi ve aldığı kararı iptal etti. İzmir 4. İdare Mahkemesi de 22 Aralık 2006 tarihinde, Büyükşehir Belediyesi tarafından kararın iptal edilmesi nedeniyle “Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı” yargısına vardı.

Konu ilk bakışta olağan bir yanlışlık ve hatadan dönülmesi gibi görülse de şu sorunun cevabı bugüne kadar alınamadı. 1/25000’lik haritalarda tarımsal niteliği korunacak alan ve askeri saha” olarak gözüken arazi, 1/5000’liklere nasıl oluyor da imarlı alan olarak işleniyor?…
Büyükşehir Belediyesi,”Vah vah!.. Seferihisar Belediye Meclisi yanlış yaptığı için biz de yanlış kararlar almışız” kanaatine varırken, bunun hukuki soruşturmasını bu güne kadar niçin yaptırmıyor?…
Başta Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu olmak üzere, bu karara önce onay veren sonradan da iptal kararı alan tüm Büyükşehir Belediye Meclisi üyelerinin yasal sorumluluğu olmaları gerekmez mi?…
İddiaların tamamı devletin ilgili kurumları tarafından soruşturuluyor. Bu soruşturmanın sonunda Belediye Başkanlığı gibi bir makamı işgal eden kişinin, babasına ait arazileri 1/5000’lik plana imar alanı gibi işlemesinin hesabı elbette sorulacak.

Söz konusu zat ile yandaşlarının kendi vicdanlarına nasıl hesap verebilecekleri ise karakterlerine kalmış.

Ancak benim olayla ilgili olarak öğrenmek istediğim bir başka konu var. Sade bir vatandaş, 600 dönümlük bir alanı imara açabilmek için Seferihisar Belediyesi’ne müracaat etmiş olsaydı, Spor Kulübü veya belediyeye bağışta bulunmadan böyle bir kararı çıkarması mümkün müydü? Yoksa bu işin karşılığında Spor Kulübü’ne en az 1 milyon lira (Yani 1 trilyon) lira ödemek zorunda mı kalırdı?
Peki, sözü edilen alanlar, Seferihisar Belediye Meclisi’nden geçirilirken, babasının malını ayak oyunu ile tarımsal alan veya askeri saha statüsünden çıkaran zat veya ailesi, Spor Kulübü’ne bu kadar bir bağışta bulundu mu?
Bu sorunun cevabını sizler gibi ben de çok merak ediyorum.

Yorum